6. Bölüm: Duygular ve duvarlar

1.2K 40 12
                                    


İlk yayımlama tarihi: 15 Mayıs 2023

"Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil aslında, tutunmaya çalıştığımız ipler çok kısa."
-Charles Bukowski

Gözlerini gelen sesle araladı Can

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerini gelen sesle araladı Can. Başını kaldırdı. Zaten zar zor uyumuştu üstünde bir de bu seslerin onu uyandırması sinirlendirmişti.

"Ne oluyor ya!" Dedi öfkeyle ayaklanırken, ses açık camdan geliyordu. Dışarı baktığımda çatılı kaşları iyicene çatıldı.

"Ne yapıyorsun sen Esra!" Dedi sertçe. Esra ona seslenildiğini duyunca irkilip başını kaldırdı.

"Ne yapmışım?" Diye anlamayarak sordu.

"Sabahın köründe ne bu sesler! Daha hava yeni aydınlanıyor!" Dedi öfkeli sesiyle Can. Uykusundan kendi istediğiyle uyanmadığı sürece öfkeli ve çekilmez birisi oluyordu.

Esra bu tepkiyle cama yaklaştı, "Özür dilerim." Diye mahcup bir ifadeyle mırıldandı.

"Özür dilenecek şeyler yapma o zaman!" Dedi Can aynı öfkeyle, bu dedikleri Esra'nın da kaşlarını çatmasına yol açmıştı.

"Özür diledik ya!" Diye çıkıştı, "Bardağım düşüp kırıldı onun sesi uyandırmış seni!" Can'ın gözleri önce Esra'ya sonra da elinde tuttuğu cam parçalarına.

"Elin kanıyor." Diye mırıldandı. Esra'nın parmağında kan damlaları camın taşına damlıyordu.

Esra Can öyle söyleyince parmağına baktı, cam parmağın batmış kanatmıştı.

"Bir şey olmaz." Diye soğuk bir sesle mırıldandı.

"Bant yapıştır." Dedi Can endişeyle.

"Bir şey olmaz! Hadi git o çok önemli uykuna geri dön!" Dedi sertçe ve geri çekilip camı yüksek sesle kapattı. Bu tepkisiyle Can yüzünü buruşturdu.

"Dilimin ayarını sikeyim ben." Diye kendine öfkelenerek söylendi. Kendi camını kapatıp yatağına yattı ama uyuyamadı. Esra'ya yaptığı uyumasına engel oldu.

(Esra'nın anlattımıyla)

Günlerden çarşamba saat akşam 17:00 olmuştu  okuldan az önce gelmiştim evde büyük bir kargaşa vardı. Neden mi? Çünkü annemlerin arkadaşları geliyordu. İki çocuklu bir aileydiler çocuklarının ismi Hayat ve Orhan. Hayat ne kadar sevecen, sıcak kanlıysa Orhan onun tam tersiydi. Çekilmez ve sevimsiz bir tipti. Orhan'ın bana anlamsız bir ilgisi vardı ve bu beni ürkütüyordu. Abim tüm gün bana "Orhan gelince yanımda ayrılma!" Diye tekrar edip durdu parmağımdaki yara bandıyla oynuyordu. Aklıma gelince sinirlendim. Salak Can! Sabah sabah beni azarlamıştı. Sakarlığım yüzünden bardağımı kırmıştım o da bana çıkışmıştı. Altta kalmayıp ben de ona çıkışmıştım. Düşünmemeye çalışarak annemlere görünmeden odama çıkıp içeriye girdim. Üstümdeki okul formasından kurtularak mavi şortumla beyaz bir tişört giydim saçımı yukarıdan toplayıp telefonumdan hep dinlediğim şarkıyı açtım ve odamı toplamaya başladım bir yandan şarkıyı mırıldanıyorum.

Mahalle AbisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin