14. Bölüm

889 42 18
                                    

"Gitgide sana sarhoş oluyorum." dedi ve alnını alnıma yasladı.

Geriye çekildi. Başını hafifçe yana yatırıp gülümseyerek bana baktı. "Çıkalım artık bizi bekliyorlar." dedim. Elini kapıdan çekti. "Evet, bizi bekliyorlar." 'Bizi' kelimesinin üstüne vurgu yapınca gülümsedim.

Beraber odadan çıktık. Ben önce mutfağa gittim. Su içmem lazımdı. Suyu içip kendime gelmeye çalıştım.

Az önce ne olmuştu öyle?

Salona geri döndüğümde Altuğ'un oturduğu yere örtü serilmişti. Eski yerime geçtim.

Herkes hâlâ sohbet ediyordu. Karnım ve belim ağrıyordu. Sanırım hasta olacaktım.

Abime baktım. Erdem abi ile konuşuyordu. On dakika kadar geçtikten sonra ağrım daha da artmıştı. Hemen ayağa kalkıp lavaboya geçtim ve kapıyı kitledim. Lavaboya oturdum.

Birkaç dakika sonra kapı tıklanmıştı. "Dilay iyi misin?" Abimin sesiydi.

"İyiyim abi. Bana Ceylan ablayı çağırır mısın?"

"Bekle çağırıyorum."

Birkaç dakika karnımı ovalayarak ağrının geçmesini bekledim. Regl öncesi hep böyle oluyordu.

"Dilay, ablacığım iyi misin?" Ayağa kalktım ve kapıya yaklaştım.

"Abla tek misin?" diye sordum. Kapıyı açacaktım. Birkaç saniye ses gelmedi. Daha sonra adım sesleri uzaklaşmıştı. Kaşlarımı çattım.

"Şuan tekim canım."

Kapıyı açtım. İçeri geçti. "Abla ben sanırım regl olacağım da..."

Lavabonun yanındaki dolabı açtı. "Hallet işini hemen. Ağrın var ise ilaç vereyim."

Kafamı salladım. Ceylan abla çıkınca işimi halledip çıktım. Lavabodan sonra hemen mutfağa geçtim. Masanın üzerinde ağrı kesici ve su vardı. Hapı yutup suyu içtim.

"Dilay iyi misin abim?"

Arkamı dönüp abime baktım.

"Eve ne zaman gideceğiz?" dedim gözlerimi kaçırarak.

Kaşlarını çattı ve ne demek istediğimi anlamaya çalıştı.

"Hastalandın mı?" diye sordu.

Kafamı salladım. Gülümsedi. "Tamam hazırlan şimdi çıkalım. Eve gidince de kalın şeyler giy. Hemen yat tamam mı?"

"Tamam. Teşekkür ederim."

Başımdan öptü. "Teşekkür etmene gerek yok bebeğim."

Salona geçince abim koltuktan ceketini aldı. "Abi bizim kalkmamız lazım. Kusura bakma." Abim böyle deyince hepsi kalktı.

"Ne kusuru oğlum. Başka bir zamana daha uzun kalırsınız." Hep beraber dışarı çıktık. Abimin yüzüne doğru eğildim.

"Böyle rahatınızı bozdum gibi."

"Yok öyle şey Dilay. Zaten kalkmak üzereydik." Nasıl geldiysek öyle döndük. Arabadan inince abim yanıma geldi.

"Gençler hadi Allah rahatlık versin hepinize." dedi Bulut abi.

Herkes evine çekildi. Eve geçince üstüme kalın şeyler giydim ve battaniyenin altına girdim. "Abim biraz daha iyi misin?"

"İyiyim. Yatacağım. İyi geceler."

Alnımdan öptü ve üstümü biraz daha örttü.

"İyi geceler bebeğim."

...

NÂRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin