20. Bölüm ( FİNAL )

815 21 31
                                    

İki gün sonra Dilay'dan...

Altuğ ile birlikte İstanbul'daki balayımız için valiz hazırlıyorduk. Her şeyi Altuğ ayarlamıştı. Neler olduğunu hiç bilmiyordum. Bu daha da heyecanlanma sebep oluyordu.

Bir saat sonra Altuğ arabaya valizleri yerleştirmeye gitmişti. Bende evdeki camları ve ocakları kontrol ediyordum. Altuğ'un telefonu çalınca kimin aradığına baktım. Erdem abinin aradığını görünce hızlıca açtım.

"Alo, Erdem abi?"

"Al- Dilay sen misin? Nasılsın?"

"İyiyim Erdem abi çok şükür. Sen nasılsın?"

"Bende iyiyim çok şükür. Altuğ yok mu?"

"Biliyorsun İstanbul'a gideceğiz. Bu yüzden valizleri arabaya götürdü. Gelir herhalde şimdi. Acil bir şey mi oldu?"

"Yok ben... bir operasyon vardı da. Onu haber vermek için aradım. Aklı bizde kalmasın yani. Şimdi ararsa açamayız felan."

Tam cevap verecekken Altuğ'un gelmesi ile telefonu uzattım. "Erdem abi." diyerek kimin aradığını söyledim. Telefonu hızlıca eline aldı.

"Efendim komutanım."

...

"Benim gelmemi gerektiren bir durum var mı?"

...

"Sizde komutanım. Allah'a emanet." dedikten sonra telefonu kapattı.

Yüzü düşmüştü. Acaba operasyona mı gitmek istiyordu? "Yüzün neden düştü?" diye mırıldandım.

"Yok yani yanlış anlama bir tanem. Sadece küçük bir olay var da ona canım sıkıldı. Neyse... ben bir gideyim bizimkiler ile vedalaşayım. Hem uçağa daha var, zaten havalimanına araba ile gideceğiz. Hemen gelirim olur mu?" diyerek tane tane konuştu.

"Git hadi. Selamımı iletmeyi unutma. Çabuk gel bir de." dediğimde gülerek bana sarıldı. Evden çıkmadan önce yanağımdan hızlıca öpüp evden çıktı.

Altuğ çıktıktan sonra bende elime telefonu alıp koltuğa oturdum.

Altuğ'dan...

Bizimkiler helikoptere ilerlemeden önce yanlarına varmıştım. Hepsine seslendiğimde bana döndüler.

"Bensiz nereye böyle?" diye sordum gülerek.

"Balayınız var ya komutanım. Biz sizi yormayalım. Siz yorulacaksınız zaten." Tüm tim Yiğit'in dediklerine gülerken hepsinin yanına gidip onlara sarıldım.

"Hakan! Bunu mu aldınız benim yerime?" diye sordum. Hakan omzuma vurunca onunla da sarıldım. "Şaka oğlum, çok seviyorum seni."

Hakan sabır çekerken en son Kaya'nın yanına ilerledim. Gülümsemesi yüzünden düşmeyen Kaya'nın suratında hiçbir duygu yoktu. Boşluğa bakıyor gibiydi.

"Unut o rüyayı. Hiç kimseye bir şey olmayacak Allah'ın izni ile." deyip ona da sarıldım.

"İnşallah komutanım." deyip gülümsedi.

Hepsi helikoptere bindikten sonra arkalarından biraz izleyip eve doğru ilerledim.

Dilay'dan...

Altuğ eve geldikten sonra evden çıkıp arabaya bindik. Havalimanına gelince uçağımızın gelmesini bekledik. Uçak geldikten sonra da koltuklarımıza oturup birlikte sohbet ederek yolculuğun tadını çıkardık.

İlahi bakış açısı...

Tim alanın biraz uzağında indikten sonra dikkatlice yürümeye başladı. "Doğan komutanım size ne zaman bir kız buluyoruz? Mert komutanım sizde evlenin artık. Göktuğ komutanım siz biraz bekleyin ama."

NÂRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin