1. Bölüm

6K 135 42
                                    

Dilay'dan...

Korkma.

İçimden bir ses bana böyle söylüyordu. Eve git ve yüzleş. Korkuyorum. Nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum.

Yine kavga ettik. Her zamanki sebepler. Sınavlarda kötüymüşüm. Elimden geleni yapıyorum. Sınavda ikinci olmuşsam ne olmuş?

Niye 1. olamadın Dilay ?
Herkes seni ezsin Dilay .
Beni rezil ettin Dilay .

İnsanların mükemmellik duygusu beni rahatsız ediyor. Kimse mükemmel değil. Olamaz da. Kıyaslamak... Hele ki ailelerin yaptığı davranış. O seni geçmiş bu seni geçmiş.

Bazı şanslı kişiler sadece laf yerdi. Ben..

"Bu notlar ne? Sen nasıl çalışıyorsun Dilay? Bizi rezil mi etmek amacın?"

Sert bir tokat sesi.

Derin bir nefes aldım.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp yola odaklandım.
Adımlarım beni yine oraya getirmişti. Mavi Cafe'ye.

Buraya gelmeyi çok seviyorum. Boş vakitlerimde her zaman buradaydım.

İnsanların düşüncelere kapıldığı zaman kaçtığı yerler vardır. Benimki de burası.

Yolun karşısına geçip kafeye girdim.

Boş bir masa bulmak için etrafa baktım.
Cam kenarındaki masaya geçip kulaklığımı ve çizim defterimi çıkardım.

Ceren gelince siparişimi verdim.

Ceren ile burada tanıştık. Çok tatlı bir kızdı. Neşeli biriydi. Biraz benim aksime.

Siparişim gelince direk içmeye başladım.
Çikolatalı milkshake sipariş vermiştim.

Çilek sevmezdim. Herkesin sevdiği benim sevmediğim bir şey daha. Belki başkaları da sevmiyordur. Kim bilir?

Kulaklığımdan müzik açıp çizimime odaklandım.

Meriç'ten...

Ailecek kafede oturmuş her zamanki konuyu tartışıyorduk.

Gerçek kardeşimizi.

Bundan 4 gün önce babama bir mektup geldi. Kimden geldiği belli değildi. İçinde Selin olacak kızın bizim kardeşimiz olmadığını söylüyordu.

Bu haberi duyunca çok sevinmiştim. Çünkü o kızdan nefret ediyordum. Ailemizi parçalamıştı.

Hemen hastaneye gidip DNA testi yaptırdık. Ve sonuç doğruydu. Selin bizim ailemizden değildi.

Bunca yıl neden yaptırmadıysak?

Şimdi ise gerçek kardeşimizi bulmamız lazımdı.

O gün o hastane de doğan çocuklara DNA testi yaptırdık. Hiçbiri uyuşmamıştı.

Geriye 2 aile kalmıştı. Onlarla yarın görüşecektik. 2 aileden birinin kızı benim kardeşimdi.

"Abi daldın gittin noldu?" Emir'in sesi ile kendime geldim.

" Dalmışım öyle ya. Sorun yok."

"Anneciğim iyi misin? Hastaneye gidelim mi çok kötü isen?" Annem her zamanki gibi telaşlıydı. Bazıları çok abarttığını söylüyordu ama kendince haklı sebepleri vardı.

"Yok sultanım. Dedim ya sadece daldım öyle." Annem pek inanmamış gibi görünse de

"Peki." diyip konuyu kapattı.

" Baba yarın hastaneye bende geleceğim ona göre." Emir' e baktım.

"Hayır , Emir. Sen okuluna gideceksin."

NÂRE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin