❋ 2.BÖLÜM ❋

67.8K 2.6K 548
                                    

Desteklerinizi bekliyorum. Düşüncelerinizi benimle paylaşın canım okuyucularım.

***iyi okumalar***







"Ders bitmiştir arkadaşlar," dedi İngilizce dersine giren profesör. Dersin bitmesi ile öğrenciler ayaklanıp derslikten çıkmaya başladılar. Yanımdaki bay kontrol manyağı hiç bir şekilde rahatını bozmadan oturmaya devam etti.

Oturduğum yerden kalktım ama geçmem için Egemen'in bacaklarını çekmesi gerekiyordu ama bey efendi keyfinden taviz vermedi. Hatta daha da yayılarak oturdu. Sesli bir şekilde boğazımı temizledim kalk dercesine. Benden tarafa bakmadı bile.

"Bay kontrol manyağı toparlansan da bende evime gitsem," dedim yakınırcasına. Çok sinir oldum. 

Baktım kalkmak namına bir harekette bulunmadı, "Hey kalk sana" diye cırladım, sesim beklediğimden yüksek çıkmıştı.

Yavaşça bakışlarını bana çevirdi. Kahverengi soğuk bakışları ile ölümcül bakışlar atmaya başladı.

"Kalkmıyorum," dedi dişlerinin arasından.

Of bu manyakla uğraşamam. Sıkıntı ile nefes verip diğer tarafa yöneldim. Pek çok insanının ilerlemesini bekledikten sonra sonunda masanın arkasından çıkmayı başarmıştım.

Bay kontrol manyağının oturup oturmadığını incelemek için bakışlarımı az önce bulunduğum yere çevirdim. 

Gördüğüm manzara sinirlerimin tavan yapmasına neden oldu.

Bay kontrol manyağı çoktan sınıftan çıkmış. Uyuz sırf beni sinir etmek için kalkmadı, ben pes edince de kalkıp gitmiş anlaşılan.

Hızlı adımlarla sınıftan çıktım, telefonumdan Sedef'i aramaya başladım. Uzun uzun telefonun çaldı ama açmadı.

Bir kaç kez daha aradım ama cevap veren olmayınca sinirle soluyup telefonu kapattım. Benim pek zeki arkadaşım telefonunu açma zahmetine bile girmiyor.

Bu insanların benimle derdi ne?

Sabah kahvaltı yapmadığım için açıkan karnımı doyurmak için üniversitenin karşısındaki restorant, cafe tarzı bir yere girdim.

Siyah sandalye, kırmızı yuvarlak masaların bulunduğu hoş bir mekandı. Bulduğum boş bir yere oturdum.

Genç ve sevecen bir kız yanıma gelip beklenti ile gülümsedi.

"Menüyü alabilir miyim?" dedim yumuşak bir tavırla.

Kız elinde tuttuğu menüyü bana uzattı. Hızla açıp yiyebileceğim uygun fiyatı olan yemeklere baktım.

"Soslu makarna alabilir miyim lütfen?" dedim tebessümle.

"Hemen," dedi hızla yanımdan uzaklaştı.

Yemeğimin gelmesini beklerken etrafı inceledim.

Restorandaki insanların çoğu üniversitede öğrencilerinden oluşuyordu. Garson makarnamı getirip önüme koydu. Tabağın yanında bulunan çatalı alıp yemeğimi yemeğe başladım.

Tabağımdan aldığım son lokma ile derin bir nefes aldım. Oh be tok olmak ne güzel.

Garsona kısa bir bakış attım. Hesabı istiyorum dercesine. Bir kaç adımda yanıma geldi.

"Hanım efendi hesabınız ödendi," dedi hızla.

"İyi de benim hesabımı kim öder? Bir yanlışlık vardır. Siz benim hesabımı getirin."

"Hanım efendi hesabınız ödendi zaten. Lütfen sorun çıkarmayın," dedi umursamaz sertleşen sesiyle.

"Pek tamam. En azından hesabın kim tarafından ödendiğini söyleyin," dedim merak yüklü sesimle.

❋ KALP ORTAĞIM ❋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin