Tuana hala hastanede komadayken,Çağan çok kötü bir durumdaydı çünkü doğmamış bebeğini ikinci kez kaybetmek onu çok üzüyordu ve yetmezmiş gibi sevdiği kadın can çekişiyordu.En yakın arkadaşları hapse girmek üzereydiler ve eğer mahkeme onları haksız bulursa ikisi de bugün tutuklanacaktı.
Leya Kırşan ağlayarak oturduğu yerden kalktı ve parmaklığın diğer tarafındaki Yağıza yaklaştı"Yağız Tuana iyidir değil mi?"dedi sesi titrerken.Yağız ağlıyordu ama bunu genç kızın görmesini istemiyordu en azından birinin güçlü durması gerekiyordu.Arkası kıza dönükken hızlıca göz yaşlarını sildi ve sevdiği kadına döndü.
Gülümsemeye çalışarak"iyi olacak Leyam merak etme ama senin burdan çıkman lazım ifademde bütün suçu üstlendim merak etme sen çıkıcaksın ben kaç yıl yerim bilmiyorum ama.."Leya sinirle çocuğun sözünü kesmişti"Ne yaptın,ne yaptın? Yağız sen delirdin mi? Saçmalama istersen birlikte gireceğiz,gerekirse birlikte öleceğiz ben...ben sensiz ne yaparım,aptal!"diye bağırarak demirlere vurdu kız.
Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Çocuk kızın bu haline dayanamamıştı ellerini demirlikten uzattı,sadece onu yabiliyordu çünkü,başka bir şey elinden gelmiyordu.Leya titreyen elini çocuğa uzatttı ve elini tuttu.Hıçkırıkları arasında"bana bak aptal kafa"dedi gülümsemeye çalışarak"ya birlikte ya hiç duydun mu beni?"dediğinde genç çocuk ağlamaya başlamıştı.Güçlü durmaya dayanamıyordu,duramıyordu arkadaşları can çekişirken kendisi ve sevdiği kız mahkum olmuştu.
"Seni çok seviyorum Yağız"dedi Leya ağlamaya devam ederken.Yağız genç kızın elini daha sıkı tuttu ve gülümsedi"ben seni kendimden bile ,hatta herşeyden çok seviyorum Leya"dedi.Parmaklıkların ardında ki yüzünü kendi yüzüne yaklaştırdı ve dudaklarını birleştirdi.Mahkumlardı,kaç yıl sürerdi bilmiyorlardı ama mahkumlardı zaten birbirlerine mahkum olan bu iki genç artık hayata da mahkumlardı.
Kelepçeyle çıkan Leya ve Yağız,karakolun önünde ki iki aracının önüne getirilmişti.Yağız ve Leya farklı araçlarla farklı yerlere götürülüyorlardı.Leya ağlayamıyordu artık,göz yaşları kurumuştu,kuzeni için endişeleniyordu.
"Lütfen"dedi polise genç kız"sarılmama izin verin,iki dakikalığına açar mısınız?"dediğinde polisler birbirlerine baktı."Tamam ama iki dakika"demesiyle genç kız ve çocuğun kelepçeleri açıldı.Leya koşarak çocuğa sarıldığında ikiside hıçkıra hıçkıra ağlıyorlardı"söz veriyorum sana"dedi Leya ağlayarak"dört yıl sonra tekrardan birlikteyiz,beni bekle olur mu?"dediğinde çocuğun ağlaması siddetlendi,gözündeki yaşlar kızın kazağını ıslatırken,burnunu çekti"Seni dört yıl değil,ölene kadar beklerim ben sevgilim"dedi saçlarını öperek.
Çağan günlerdir bekliyordu,sevdiği kadın günlerdir can çekişiyordu.Bir yandan babası ölmüştü bir yandan en yakın arkadaşları,kardeşleri hapse girmişti ve bir yandanda sevdiği kız uyanmıyordu yetmezmiş gibi birde çocuğunu kaybetmişti.Bu yaşadıkları onu o kadar kırıp,dökmüştüki günlerdir ruh gibi geziyordu ne Ülkü ile nede Denizle konuşuyordu.
Ziyaret gününde ellerinde eşyalar ile giren Ülkü boş bir masaya geçip Leyayı beklemeye başlamıştı.Bir kaç dakika sonra genç kız gelmişti.Sıkı sıkı sarılmışlardı.İkiside ağlıyordu,bu saaten sonra nasıl toplayacaklarını bilmiyorlar,ne olur ne biter bilmiyorlardı."Eşyalarını bıraktım sana yakında verirler"dedi burukça Ülkü.
"Tuana"dedi Leya korkarak"o nasıl,yeğenim nasıl?"demesiyle Ülkü göz yaşlarına engel olamamıştı"Tuana komada,ama bebek..öldü"demesiyle Leya eliyle ağzını kapatmış ve hıçkırıklarına engel olamamıştı."Merak etme Leya"elinden tuttu sıkıca genç kızın"sen de Yağızda çıkacaksınız buradan ve Tuana da iyi olacak"
Çağan can dostuna sıkıca sarıldı.Özgür de çok kötüydü.Haberleri öğrenince direk gelmişti ama her şey için çok geçti kendini şuçluyordu onları koruyamadığını düşünüyordu.