IV, takılması gereken yüzük

452 73 3
                                    

Jimin

Lort Min, yüzükler takıldıktan birkaç saat sonra evden ayrılmıştı.

Babamın tehdit dolu bakışları içerisinde sadece etrafa yalandan da olsa burukça gülümseyebilmiş, geri kalan zamanda ise Lort'un yanında kalmıştım.

Lort'un gitme zamanı geldiğinde ise yanıma iyice yaklaşarak beni alnımdan öpmüş ve parmağımda bana takmış olan yüzüğü okşayıp durmuştu.

"Çok yakışıyordunuz." demişti şimdi Taehyung. Benim odamdaydık.

"Yaa, şansıma bak görüyor musun işte abi." diyerek dalga geçmiştim değiştirdiğim üstümü son kez düzeltirken.

"Şortunla oynayıp durma bir şey anlatıyorum burda. Hem kabul et, Lort yaralanmış ta olsa gayet iyiydi."

"Önemli olan iyi ya da kötü olması değil ki. Beni hayır dediğim halde bu evliliğe zorlamaları işte asıl önemli olan."

"Sadece seni neşelendirmek istemiştim. Yoksa bu evliliğe senin kadar benim de karşı çıktığımı biliyorsun. Babam sende iz kalıp Lort kontrol ettiğinde görürse diye hıncını benden çıkarttı."

Yatağın baş ucuna oturmuş ağabeyimin yanına usulca gidip hemen yanına geçtiğimde kollarını açarak beni kabul etmişti göğsüne.
Sarılmıştı sıkıca. Öpmüştü saçlarımı.

"Biliyorum abi. İkimiz de zorluk çektik. En büyük destekçim ise sendin. Hep yanımdaydın. Bu zamana kadar da hep yanımda olmaya devam ettin. O yüzden bende hakkın büyüktür."

"Jimin, benim küçüğüm. Eğer Lort seni üzerse... Haberim olacak tamam mı?"

"Abi-"

"Neresinden bakarsam bakayım Lort seni seviyor burası bir gerçek. O yüzden sana sadece kaç diyebiliyorum bir tanem. Kaç buradan, bu ev sana iyi gelmiyor. Lort sana çok iyi bakacaktır ama olur da biz yanılırsak ve sana bir yanlışı dokunursa işte o zaman haberim olmalı. Seni şimdi kurtarmıyorum belki ama daha fazla üzülmene de izin vermem olmaz. Ben seni buradan kurtulman için gönderiyorum. Orada da mutsuz olman için değil. Seni bu şekilde veremem bir başkasına. Anlıyor musun?"

"Anlıyorum abi. Sen merak etme. Her şey yoluna girecek."

"Her şeyin yoluna gireceği belli çünkü sen artık bir Lort'un eşi olucaksın. Abin ne için endişelenir?"

Babam.
Nefret ediyordum.
Beni bu şekilde kullanmasına ve öylece vermesine katlanamıyordum.

İğrençti ancak yüzüne tek bir şey söyleyemiyordum.

Ağabeyim babamın sesini duyup benimle birlikte kapıya baktığında daha bir çok sarmalamıştı beni.
Sanki kimselerin beni gelip onun kollarından almasını istemezmiş gibiydi.

Babam yanımıza geldiğindeyse nefesimi tutmuştum.

"Ayağa kalk."

Sorgulamadan beni sarmalayan kolların arasından çıktığımda Taehyung ta eş olarak benimle kalkmıştı. Tam arkamdaydı o da şimdi.

"Elini göster."

Elimi kaldırdığımda şiddetle vurup elimin hızla düşmesini sağlamıştı. Sesim çıkmamıştı ama canım acımıştı.

"Baba-" diyerek atılmıştı ağabeyim.

"Ben Jimin ile konuşuyorum seninle değil. Şimdi söyle. Bu elin neden boş?"

"Lort gitt-"

"Gitti diye o yüzüğün parmağından çıkması mı gerekiyor?! Lort sana ne söyledi? Bu bizim bağımız demedi mi sana?"

Sertçe çeneme tutunduğunda ağabeyim engel olmak adına atılmıştı ama bir işe yaramamıştı.
Tokat yemesine rağmen elini çenemdeki elden ayırmak adına elini kaldırmıştı lakin ben elimle yapmaması adına işaret verdiğimde yapabilecek bir şeyi kalmamıştı.

"Şimdi beni dinle, bu sana son uyarım. Bu evden yakında gidiceksin. O yüzden bu evdeki son günlerini asilik yapacağına iyi geçir. O yüzüğü parmağına tak. Sen Lort Min ile hayatını birleştirdin. Evliliğin kutsallığında yüzük çok önemlidir. Bu yüzden artık isteksizlik yapmayı bir kenara bırak. Lort'a sakın ama sakın baş kaldırma. Hem kim bilir, onun tersi benden de beterdir? O zaman ne yaparsın?"

Sertçe çenemi bıraktığında üzerime yürütmüştü birkaç adım. Korkuyla gerilemiştim.
Dolan gözlerim çoktan akmaya başlamıştı lakin bir şey dememiştim sözlerine.
Ayrıca Lort üzerinden gözümü korkutmaya çalıştığını da fark etmiştim.

"Yarın Lort gelecek. Onunla gidiceksin."

"Ne için?"

"Seni alıp götürecekmiş bir yerlere. Tanımış olursun hem böylece. Ve..."

Kolumu kavradığında bu seferki baskıyla acıdan inlemiştim.

Babam ağabeyime kısa bir bakış attıktan sonra kulağıma yaklaşıp sessizce konuşmuştu.

"Seni olur da öpmek veya yaklaşmak isterse hiçbir şey yapmayacaksın. O adamın seni ne zamandır istediğini biliyor musun sen? O yüzden kimin çocuğunu aldığını bir kez daha anlasın. Sen Park Jimin'sin. Ben senin gerek içini gerek dışını gerekse terbiyeni kusursuz yetiştirdim. Bir yerin kesilir, bir yerin acır diye eline ufak bir iş bile vermedim. Lort kimi eşi olarak seçtiğini fark etmeli bu yüzden bir kez daha. Anladın mı beni?"

"Bana diyorsun ancak Lort'un da yarası var."

"Bir Lort düşman yüzünden kanıyorsa o ayıplanmaz bilmez misin?"

"Peki ne yapacağım? Kendimi mi satacağım istediği şekilde?"

"Sen bunun sınırını zaten biliyorsun oğlum, benim ne demek istediğimi de biliyorsun."

Kolumu bırakıp bir kez daha baktıktan sonra odadan çıktığında "Pislik adam." diyebilmişti ağabeyim arkasından.

"Lort'un yüzükler takıldıktan sonra verdiği gözdağı yüzünden böyle hırslandı. Kendisini senin üzerinden tatmin etmeye çalışıcak." demişti hâlâ kapıya baktığı vakit.

Ve gerçekten de babam rahat durmayacağı aşikârdı.

DREAM ❟ yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin