XXII, bu akşam

398 65 31
                                    

Jimin

Lort'un gerçekleri bir bir anlattığı günün ardından sabaha onunla uyanmak ve artık bütün sorunlardan kurtulmak fazlasıyla iyi hissettirmişti. Bu evliliği ilk baş onaylamamış olsam da Lort'u gördüğüm an istemeden de olsa etkilenmiş ve kendimi ona hayır diyemezken bulmuştum.

Yatakta iyice ona yaklaştığımda üzerimdeki örtüyü üzerimden biraz indirmiştim, belime kadar. Gecelik giyiyordum ve bacaklarım çıplaktı. Lort'un ise üst kısmı çıplaktı. Ben beyaz o ise yine siyahtı. Tamamen zıttık diyebilirdim.

Bu duruma gülümseyip bana dönük yüzüne bakmaya başladığımda elim patlamış kaşına yavaşça dokunduğunda yüzüm istemeden de olsa solmuştu. Yaşanılanları tekrar düşünmek istemiyordum fakat elimde olmuyordu. Lort'un daha kötü yaralanabileceğini düşünmek beni çok korkutuyordu.

Lort gözleri kapalı olmasına rağmen gülümseyip kaşında olan elimi tuttuğunda ve avcumu öptüğünde ben de gülümseyip elimi çekerek boynuna dolamıştım kollarımı. Üst kısmım onun üzerindeydi bacaklarım ise yataktaydı. Sakatlığından ötürü canı yanmasın diye kendimi tamamen üzerine bırakmak istememiştim. Elleri ise hemen belime yerleşip beni hapsettiğinde yanağına birkaç tane hızlı hızlı öpücük bırakmıştım.

"Sabah sabah ne bu enerji?" Demişti keyifle o sırada Lort.

"Günaydın Lort'um." Demiştim ben de ona.

"Günaydın güzelim." Güzelim dediği için kızarmadan edememiştim. O bana her iltifat ettiğinde öyle çok hoşuma gidiyordu ki... Belli etmemeye çalışsam da gözlerimden eminim her şey okunuyordu.

"Dinlendiniz mi iyice?"

"Sayende güzelce dinlendim bir tanem."

"Sayemde mi ama ben bir şey yapmadımki?"

"Olur mu öyle?"

Kafamı boynundan göğsüne taşıdığında merakla biraz başımı geriye götürerek koluna gelmiştim. Daha rahat görüyordum şimdi Lort'u.

"Yanıma geldiğinden beridir neredeyse bana bakıyorsun. Sakatlığım beni fazlasıyla zorlarken giyinmeme, yürümeme yardımcı oluyorsun. Bir kere bile seni memnun değilken görmedim. Dizim beni fazlasıyla zorladığında ise geceleri yatağa girip dinlenmek varken kalkıp bana masaj yaptın hep. Nasıl bir şeysin hâlâ anlayamadım ben seni, öyle güzelsin ve kalbime öyle çok dokundunki. Aklımı kaçıyorum neredeyse. Bebek gibisin, narinsin, çok güzelsin, şimdi burdasın, benimlesin. Rüya görüyorum diye öyle çok korkuyorumki."

"Lort'um..." Elimi göğsüne bıraktığımda tebessüm etmiştim. "Burdayım ben ve hiçbir şey rüya değil. Evlendik biz, eşin oldum. Rüyalarımı hatırlamıyorum belki ama ona rağmen seni seçtim."

Uzanıp beni öpeceği sırada elimi kapatmıştım dudaklarıma. Dudakları elime değdiğinde şaşkınca bakmıştı ve geri çekilmek zorunda kaldığında boynumu öperek ayrılmıştı.

"Kendini biliyorum geri çekiyorsun. Normalde daha fazlası olduğunu biliyorum. Yaraların ve sakatlığın yüzünden çekincelerin var fakat ben seni seviyorum. Bana kusur diye gördüğün halin çok çekici geliyor. Ben aslında görüyorum seni. Aynada kendine baktığında bile yüzün değişiyor hemen rahatsız oluyorsun. Kendini görmekten kaçınıyorsun. Seni yarandan öptüğümde bile geri çekilmek istemiştin. Ama Yoon-"

İlk defa ismiyle farkında olmadan konuştuğumda ne yaptığımı anlayamamıştım. Şaşkınca cümlemi devam ettirememiş gözlerimi kaçırmıştım. Lort olarak seslenmeyi sevdiğim için hiç ismi ile hitap etmeyi düşünmemiştim ona karşı ama söylediğim sözlerin etkisinde kaldığımdan ötürü belki ya da ona onu sevdiğimi söylediğimden ağzımdan ismini nasıl söylediğimi fark edememiştim. Sanki ayıp bir şey yapmışım gibi gözlerimi kaçırmıştım hemen dediğim gibi. İlk defa ismiyle ona seslenmek garip hissettirmişti.
Aslında itiraf etmem gerekiyorduki ben herkes tarafından baskın olan karakterini çok sevdiğimden sürekli Lort olarak anmak istemekteydim onu. Onun güçlü, baskın kimliği hoşuma gitmişti ister istemez evet ama böyle bir arzumun olması belki de babamdan ötürü de kaynaklanmış olabilirdi. Baskı altında büyümüştüm sonuçta hep. Yine Lort Min babamdan kat kat daha iyiydi ve bana baskı da yapmamıştı.

"Devam et. Hadi güzelim."

Bana destek olduğunda ise şaşkınca ona bakmıştım. İsmini söylemem belliki onu da şaşırtmış ama hoşuna da gitmişti. Duymak istiyordu o yüzden şimdi tamamen.

"L-Lortu'm... Alışık değilim."

"İlk zamanlar saygı ifadeleri kullandığını hatırlıyorsun değil mi bir tanem?"

"Ama... Ara ara da onları kullanıyorum. Bırakmadım tamamen."

"O zaman ara ara da ismimi söyle olur mu? Benim için yapar mısın?"

"Lort'um... Tuhafıma gidiyor."

Üzerime gelip alnımı öptüğünde ve saçlarımı okşadığında, "Jimin." demişti sadece.

"Hm?" Diye karşılık verdiğimde kafasında bir şeylerin döndüğünü anlamıştım ama o konuşana kadar idrak edememiştim.

"Bu akşam..." Demişti biraz bekleyerek. Kalbim ister istemez hızlandığında merakla bakmıştım.

"Seninle rüyalarımızı yaşadığımızda bana ismimle seslenir misin?" Dediğinde ise birlikte olmayı teklif ettiğini anlamıştım.

"S-Seslenirim." Diye kabul ettiğimde ve Lort uzanıp nihayetinde dudaklarımı öptüğünde bu akşam ileriye gideceğimizi bilmek nefesimi kesmişti.

Daha güneş yeni yeni tepedeyken ben teklifini kabul etmiştim ama sonradan hiç pişmanlık duymamıştım.


diğer bölüm smut 😏

DREAM ❟ yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin