XXI, her şey çözüldü

370 64 8
                                    

Geçmiş olsun, bir daha böyle felaketler yaşamamak dileğiyle. Dertleşmek isteyen özelden yazabilir, çekinmesin. Konuşalım, elimizden bir şey gelmiyorsa yardım edelim konuşarak birbirimize.  Ayrıca sadece bu olay için de değil, eğer gerçekten kendisini bir konu hakkında kötü hisseden varsa sorununu her şekilde kısa-uzun fark etmeden yazarak benimle iletişim kurabilir. Sonuçta tanımıyoruz birbirimizi ve tanımadıklarımızla dertleşmek daha iyi hissettirir <3

İyi okumalar ❤️

-

(2 Gün Sonra)
Jimin

İki günü nasıl sabredip bu evde geçirdiğimi dahi anlamıyordum. Nereye gittiklerini bilsem hiç durmadan oraya giderdim ve yaptıkları bu çocukluğun ne demek olduğunu onlara sorardım.
Gerçekten hiç mi düşünmüyorlardı? Baek onlara bir mektup gönderiyorsa ve belli bir yere çağırıyorsa ortada bir tuzağın olacağını hiç mi tahmin edemiyorlardı?

Üstüne üstlük Lort sağlıklı değildi.
Bacağından ötürü hareket etmesi bile oldukça güçtü. Durum böyleyken nasıl kendisini koruyabilirdi? Hiç mi kendisini düşünmüyordu?
En çok ta buna kızıyordum aslında. En çok onlara bir şey olursa canım yanardı benim. Ne yapardım onlarsız? Birisi ağabeyimdi birisi ise eşimdi. Üstelik seviyordum Lort'u. Bu son zamanlarda da daha çok istiyordum onu. Şimdi ona bir şey olacağı düşüncesi kalbimi ağrıtıyordu. Babasından kalan saate bakıp bakıp durduğumda da aklımdan bir türlü çıkartamıyordum bana veda ettiği günü.

Baek'in ceza almasını, yaptıklarının yanına kalmamasını ben de istiyordum fakat şuanki bu yolu doğru bulmuyordum. Bile bile kendilerini ateşe atıyorlardı ve onlara bir şey mi oldu düşüncesiyle öylece hiçbir şey yokmuş gibi rahat olamıyordum. Hana demeseydi belki de hiç haberim olmayacaktı ne yaptıklarından. Bari diyordum, bari bana yalan söylemeseydi Lort diyordum. O zaman ben de onunla düşünür, bir fikir elbet bulmaya çalışır ve böylece canını tehlikeye atmasını önlemiş olurdum.

İki gündür burada önceden bıraktığım kıyafetleri giydikten sonra şimdi de üzerimdekileri çıkartıp geldiğim günkü beyaz takımı giyinmiştim.
Artık yavaş yavaş gitme vaktim yaklaşıyordu ve ben Lort'un beni alacağını düşünürken babam gelip şoförün beni eve bırakacağını haber etmişti. O an Lort yaralandığı için gelemiyor düşüncesi beni mahvetmişti.

Ellerim titreye titreye aşağı indiğimde ve evdekilerle vedalaştığımda sonunda evden ayrılmıştım. Şoför bana eşlik ettiğinde de ailem uzakta kalarak el sallamıştı. Ben ise o an ve yol boyunca sadece Lort'u düşünüp durmuştum.

Yol esnasında şoförün telefonu çaldığında ve telefon bana uzatıldığında arayan kişi Hana'ydı. Ağabeyimin eve geldiğini söylemiş ve söylediğine göre ağabeyimin hiçbir şeyi de yokmuş ama daha Lort'u sordun mu diyemeden Lort hakkında bir şey öğrenemediğini bana tek tek anlatmıştı. Ardından da yine korkum ve merakım içimi sarmaya devam etmişti.
Telefonu kapattığımda sadece eve girmek istemiştim.

Nihayetinde eve vardığımda ve kendimi hızla arabadan çıkardığımda Lort'un beni dışarıda beklediğini görmüş ve hızla yanına koşarak boynuna atlamıştım. Elleri anında belimi bulup sıkıca sardığında ve burnunu boynuma dayandığında sadece kaşının patlamış olduğunu görmüştüm. Şükürler olsunki başka bir şeyi yoktur Lort Min'in.

Şoför artık Lort ile olduğumu gördüğü için gittiğinde Lort Min'in sesini duymuştum.

"Bir tanem-"

"Nasıl yaparsın?!" Diyerek ayrıldığımda ise omzuna vurmuştum. Bunu bekliyormuş gibi dimdik durmuştu.

"Dinlemeyecek misin ben-"

DREAM ❟ yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin