33.Bölüm: ❝Bir Daha Uyanamamak❞

2.4K 288 169
                                    

Bölüme başlamadan küçük yıldızımızı parlatmayı satır aralarını da boş bırakmamayı unutmayalım<3

Bölüme başlarken bir tane emoji.

Bölüm şarkıları; Adamlar - Yoruldum

Kendimden Hallice - Üzülmeye nereden başlasak?

KEYİFLİ OKUMALAR!

***

33.Bölüm: ❝BİR DAHA UYANAMAMAK❞

Gitmek bazen kolaydır çünkü arkanda bırakacak kimsen yoktur. Bazı zamanlar ise çok zordur, arkanda bıraktığın bir tane bile insan senin için dağ olur. Benim arkamda bırakacak kimsem yok. Bora'nın durumu gayet iyiydi, bunu duydum. Benden sonra da gayet iyi olacak, kanseri atlatıp eski sağlığına dönecek. Her şeye rağmen Bora Atahan başardı diyecekler. Bende bunu duyup sevineceğim. 

"Hayatımı kurmam gerekiyor." Dedim, sesim titrerken. Bora ise sadece yüzüme bakıyordu, bir kaç saniye sonra başını çevirdi ve arkamıza baktı. Onunla eş zamanlı olarak bende baktım. Bora'nın baktığı yer Yahya'nın durduğu yerdi. 

"Hayatını kurarken sana yardımcı olacak kişiyi de getirmeyi ihmal etmemişsin." Dedi, ayakta duracak bile mecali yokken bana laf sokmayı ihmal etmiyordu. Bu yüzden plaket falan verilmesi gerekli bu adama.

"Yahya ile düşündüğün kadar yakın değiliz." Dedim, Bora bakışlarını usulca bana çevirdi. İnanmamış gibiydi bu dediğime ama inanması gerekiyor, bizim Yahya ile aramızda arkadaşlıktan başka hiçbir şey olamaz, müsaade etmem.

"Burayı bırakıp gitmezsin sen." Dedi, kendinden emin bir ifade ile. O böyle konuşunca ciddi anlamda sinirim çok bozuldu. Gitme demek yerine bunu diyor olması da ufaktan kırdı beni, kırılmamam gerekiyordu ama kırıldım işte.

"Bu kadar kesin konuşma." Dedim, bende. Bora ise bana küçümser bir bakış attı ve yürümeye başladı. 

"HEY!" Dedim, ama durmadı. Peşinden hızlı adımlar ile ilerledim, 2 adımda ona yetiştim. Bora omzunun üzerinden bana baktı ve konuştu. 

"Seni peşimden koşturmayı seviyorum." Dedi, garip bir ses tonu ile. Ona şaşkınca bakarken de tebessüm etti ve usulca yürümeye devam etti. Ne demeye çalıştığını birde anlayabilsem, keşke altında alt yazı falan olsa. O zaman işim daha kolay olabilir.

"Nedenmiş o?" Diyebildim sadece ve peşinden yine gittim. Onunla aynı mesafeye geldiğimde ise de önüne geçerek durdurdum. Bora bana yakın olacak bir mesafede durdu ve başını bana doğru eğildi. Bu yakınlık kalbimi deli gibi çarpıttı, nefesimin düzeni karman çorman oldu.

Bunu yapabilen tek kişi.

"Bazı şeylerin nedeni sorulmaz." Dedi, daha sonrasında gözleri dudaklarıma kaydı. Bu değişik bakış ile kalbimde bir şeylerin horon teptiğini hissettim. Yada midemde kelebekler mi uçuştu deseydim?

Keskin bakışları dudağımdayken istemsizce yutkundum. Bora da bakışlarını gözlerime çıkarttı. O saniyelik bakış bile heyecanlandırmaya yetti. Teşekkürler Bora bey. 

"Bazı şeylerin nedeni merak edilir." Dedim, Bora bir adım daha yaklaştı ve aramızda ki mesafeyi sıfıra indirdi. Hastanede kalmasına rağmen nasıl böyle güzel kokabilirsin be adam? Hastane kokusu yoktu, çamaşır kokusu kendine has bir kokuydu bu. 

Zihnimin köşelerine hoş gelen bir koku. 

"Bu hastalık ile ne kadar yaşarım? Bilmiyorum. Fakat bildiğim çok iyi bir şey var Bahar. Her anımda yanımda olmanı istiyorum." Dedi, ve ben dediği bu söz ile kal gelmiş gibi suratına bakakaldım. 

TUTKULU DANS | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin