Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.💜
Keyifli okumalar.
***
37.Bölüm: ❝Kalbim Seninle❞
Kalbin ve aklın arasında kaldığında aklını seçmen gerekir. Kalp her zaman yalan söyler, aynı gözler gibi...
Anne kucağından ayrılan çocuklar gibi ağlamak istiyordum. Her bir duygudan yoksun sadece ağlamak istiyordum. Nasıl ağlanırdı ki? O an sanki bütün zaman durmuştu ve sadece biz vardık. Bora ve ben...
"Cevap vermek zorunda değilsin." dedi düşünmem için bana zaman tanıyordu.
"Sana bir gelecek vaat edemiyorum ama seni istiyorum." Bu çok bencilce değil miydi? Bana gelecek vaat etmesi önemli değildi, kendi geleceğini yine kendi inşaat etmeliydi.
Hareketsiz bir şekilde suratına bakarken Bora yüzümü avuçladı ve baş parmağı ile okşadı. Sessiz kaldım verecek tek bir cevap bile bulamadım. Başımı boyun girintisine yasladım ve derin bir nefes aldım.
Mükemmel kokusunu hiç kaybetmemişti.
Yanında yamacında uyuyakaldım. İlk defa bu kadar rahat bir uyku çektim.
***
Uyandığımda kanepede yatıyordum, Bora'nın yattığı yere bakışlarımı çevirdim. Yatağında yoktu. Kalbim korkuyla çarptı ve hemen kanepeden kalktım.
"Bora?" Sesli bir şekilde seslendim ama cevap gelmedi. Telefonumu çıkartıp Ulaş'ın numarasını tuşladım. Tuşlarken de odadan çıktım.
"Alo Ulaş," Hemen lafa daldım. "Bora yok, uyandığımda yatağında yoktu." Tedavi gördüğü yere doğru ilerledim.
"Sakin ol, geziyordur bir yerlerde." Tedavi aldığı odanın önüne geldiğimde içeriye baktım ve orada olmadığını gördüm.
"Yok Ulaş yok!" Koşar adımlarla dışarıya çıktım.
"Tamam geliyoruz." Boraya halen dargın olsa gerek. Aşırı mesafeli geliyordu sesi.
Dışarıda her yere bakındım, arka tarafa doğru ilerledim ama Bora hiçbir yerde yoktu. Tabanlara kuvvet bir kez daha bahçeyi turladım. Kediler için konulmuş barınakların o tarafa ilerledim.
İşte buradaydı.
"Bora!" Sesimin yüksek çıkmasına engel olamadım. Bora tedirgin bir şekilde arkasına yani benden olan tarafa döndü.
Koşar adımlarla onun üzerine ilerledim ayağım takıldı düşeceğimi bildiğim için Bora'nın boynuna kollarımı doladım. Düşmüştüm, dizlerimin üzerine. Topraktan dolayı canım çok yandı ama Boraya sarılıyordum.
Bu her şeyi geçirirdi.
"Bahar ne oluyor?" Bora bana sarılmıyordu ama ben ona sarıldım. Dizlerim kesinlikle yırtılmıştır ve yara almıştır.
"Uyandığımda sen yoktun gittiğini düşündüm." dedim titrek bir sesle.
"Nereye gidebilirim güzelim?" Ağlamamın arasında dediği şey ile kalbim maratona koşarcasına hızlı attı.
"Seni bırakıp nereye gidebilirim?" Sorusuna yineledi, sarılmaktan geriye çekilerek yüzüne baktım.
"Bana haber vermeden tuvalete bile gitme." dediğimde Bora'nın yüzü alaylı bir ifadeye büründü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKULU DANS | TAMAMLANDI
Literatura Feminina5 kişi, 5 farklı insan, 5 farklı beden. Hepside, tek bir amaç için toplandı. Dans! Onlar aşklarını dansa kattılar. Bahar, yeni gittiği okulda bir dans yarışmasına katılır. Orada 4 yeni insan ile karşılaşır. Bu yarışmanın kazananı belli değil mi? "A...