30.Bölüm: ❝Onun Kimsesi❞

2.7K 269 88
                                    

Yıldıza basmayı unutmayın.

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30.Bölüm: ❝Onun Kimsesi❞

Bir kemiğin kırılması ile vücudun diğer parçaları da zarar görür. Kemik kırıldığın da aynı bir bıçak kadar keskin olup etrafında bulunan bütün dokuları paramparça eder.

Kanser.

İllet bir hastalıktır. Vücuda bir defa bulaştı mı? Bir daha gitmez.

Olayın şokunu atlatmamız çok sürmedi, bir ambulans çağrıldı ve en yakın hastaneye gittik. Yolda Ulaş birisi ile konuştu ona kulak kabarttım.

"Ne demek tedavisini 1 ay önce bıraktı?" Dediğinde, hızlıca ona baktım. Benimle beraber diğerleri de.

Bora, tedavi görüyordu. Ama ben fark etmemişim.

"Doktor, bodruma geliyorsun." Dedi, kiminle konuştuğunu az buçuk anlamış oldum. Telefonu hiddetle kapattı ve öne doğru attı. Çenesini sıvazlarken de Bulut korku ile ona baktı.

"Ne dedi?" Diye sorduğunda, Ulaş ona döndü.

"Kemoterapi tedavisini 1 ay önce bırakmış, gitmiyormuş hastaneye." Bunu dediğinde aklıma günler önce Bora'nın telefonuna gelen mesaj geldi.

"Ne yapmaya çalışıyor bu!" Dedi, Ahenk. Ulaş dikiz aynasından ona baktı.

"Kendini öldürmeye çalışıyor." Dedi, buz gibi bir ses tonu ile.

Önümüz de ambulansın siren sesleri ile ilerlerken ben ağzımı açıp tek kelime edemedim. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum ki. Titreyen dudaklarımı sonunda araladım, "Ne kanseri?" Dedim, Bulut derin bir iç çekti.

"Akciğer kanseri." Yutkundum, boğazımda ki o düğümden kurtulmaya çalıştım.

"O hâlde birde sigara içti." Dedim, sesim içime kaçarken. Ben gördüğüm de buna engel olmuştum ama o kaç kez içti? Allah bilir. Dizime sertçe vurdum ve Bora'ya sinirlendim. Bile bile kendini öldürmeye çalışmış.

"Sakin olun bi' ölmedi yakışıklı çocuğum mal mal hareket etmeyin." Bulut bunu dedi ve saçlarını bir eli ile düzeltti. Ulaş ona garip bir bakış attıktan sonra ensesine bir tane geçirdi.

"Geri zekalı! Önüne bak, öldüreceksin bizi. Arabada can taşıyorsun." Bulut ensesine vurulması ile Ulaş'a döndü. O da Ulaş'ın burnunu tuttu ve sıktı.

"Mal bebe!" Omuz silkti ve önüne dikkatlice baktı.

Ulaş ise yukarı bakıp derin bir nefes aldı. Ellerim titriyordu ve saklayamadım. Ahenk ellerimi tutup bana destek olmaya çalıştı. Çok geçmeden de hastaneye vardık. Arabadan ilk inen ben oldum ve ambulansın yanına ilerledim. Kapılarını açıp Bora'yı dikkatli bir şekilde indirdiler.

TUTKULU DANS | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin