Sabah uyandığımda yine klasik şeyleri yaşamakla geçiyordu günüm, saat 15.23 gibi yine salonda oturmuş televizyona bakıyorduk. Bir anda doğrulup ona döndüm ve ağzımı açtım.
"Tatlım!" deyiverdim bir anda. Kaşlarını çatarak bana baktığında anlamaya çalışıyordu.
"Tatlım? Yeni çıktı herhalde bu da!" dediğinde gözlerimi devirdim.
"Ne ya çok sıkıldım, daha ne kadar burada duracağımız hiç bir zaman belli değil? Niye eğlenmiyoruz!?" dediğimde anlamayarak bakmaya başladı yüzüme.
"Ne yapmayı düşünüyorsun Beria!?" dediğinde biraz düşündüm, sonra ona yaklaşmaya başladım. Yanına oturduğumda bana anlamayarak bakıyordu.
"Dc oynayabiliriz mesela?" dediğimde hoşuna gider gibi hafif bir gülümseme yaptı.
"Çok ergence geldi ama, yapıcak başka bir şeyimiz yok malesef." dediğinde gülümsemeyle sehpanın ayrı yerlerine oturup yüz yüze olduğumuzda çok heyecanlıydım.
"O zaman ilk ben başlıyorum?" dediğinde başımı salladım heyecanla.
"Başla." dediğimde düşünmeye başladı.
"Hmm, en büyük hayalin ne?" dediğinde kaşlarımı çattım.
"Hayalim yok ki?" anlamayarak yüzüme baktığında bir düşündüm.
"Hiç istediğin bir şey yok mu?" başımı salladım.
"Yani var ama, bir sürü ufak tefek şeyler." o da başını salladı.
"Olsun, en çok istediğini söyle." dediğinde aralarından en çok hangisini istediğimi düşündüm.
"Ee- Annemin yaşaması.." diye mırıldandığımda gözlerimi halıda gezdirmeye başladım.
"Peki.. Sende sıra." dedi konuyu dağıtmaya çalışarak.
"Tamam." dedim ve biraz düşündüm, dc olaylarında klasik olan aşk konularından konuşucaktım.
"Hiç aşık oldun mu?" dedim gözlerinin en derinine bakarak.
"Evet." dedi gözlerini kaçırarak.
"Kim?" diye sordum bir anda merakla.
"Sıra bende!" dediğinde bozularak başımı salladım.
"Sen? Sen hiç aşık oldun mu?" dedi o da merakını gizlemeye çalışarak.
"Yani, galiba. Ama aşk denilir mi bilmem, duygularımı pek tanımıyorum." lise ve ortaokul zamanlarımda bir sürü kişiye aşık oluyordum, ama dediğim gibi aşk deniliyor mu buna bilmiyorum.
"Tamam, sıra sende." dediğinde başımı salladım ve direkt olarak soruverdim.
"Beni seviyor musun?" diye sorduğumda gözlerimi açarak ne dediğimin farkına varmıştım. O da kaşlarını çatarak bana baktığında açıklama yapmam gerekiyordu.
"Yani insan- canlı- Arkadaşça!" dedim bir anda derin bir nefes vererek. Biraz duraksadı ve hafif bir gülümsemeyle başını salladı.
"Evet... Arkadaşça." dediğinde gözleri sanki başka bir şey diyordu, anlamak zordu.
"Hmm sıra bende, ne sorsam acaba?" dediğinde biraz etrafı izledim.
"Şuan, yada bu sıralar. Hoşlandığın yada sevdiğin biri var mı?" dediğinde şaşırarak baktım yüzüne.
"Galiba..." dedim değişik bir sesle.
Doğrusu bende pek bilmiyordum, ama sanki Devrimden hoşlanıyor gibiydim. Onun çekiciliği, endamı, yüzü, gözleri, herşeyi bana çok güzel geliyordu. Hem uzun bir süredir bir kulübe de baş başayız, nasıl duygularıma engel olabilirim ki? Devrim değişik bir bakışla başını salladığında onun ne düşündüğünü deli gibi merak ediyordum.
"Hmm, ben ne sorsam ki? Şuan da sevdiğin kişi var mı? Varsa şuan nerede?" dediğimde kaşlarını çattı.
"Ama 2 soru oluyor bu?" dediğinde somurtarak sorumu düzelttim.
"Tamam, o zaman sevdiğin kişi şuan nerede?" bu soruyu sormak akıllıcaydı, çünkü eğer şuan sevdiği kişi yoksa direkt yok dicek. Ama eğer varsa nerede olduğunu söylicek, bu da zaten var olduğunu gösterir.
"Hmm, karşımda!" bir anda ağzından çıkan kelimelerle kaşlarımı çattım. O bana şey gözlerle bakarken, ee şey. Şey... Aşık! Evet aşık gözlerle bakarken ben anlamayarak bakıyordum ona.
"Ne!? dediğimde bir açıklama yapmak için ağzını açtı.
"Yani şey- arkadaşça sevdiğim. E- sen varsın, o- anlamda yani-" dediğinde paniklemiş gibiydi.
"Tamam..." diye mırıldandığımda bir anda ayağı kalktı.
"Neyse ya çok sıkıldım, hiçte sarmadı. Ben biraz hava alıcam, birde odun keseyim." derken kapıya doğru yürüyordu, bende başımı sallayarak yukarı çıktım.
Onun dediklerini düşünürken benden hoşlandığı belliydi! Fakat bu iş sandığımdan daha mı kolay sürecekti? Bana zaten aşık olmuş olabilir miydi? Saçmalamayı artık kesmelisin Beria! Aptallaşma kızım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel Koruma
ActionHayatınızda doğruyu ve yanlışı ayırt etmek ne kadar zor hiç fark ettiniz mi? Bana hayat çok şey öğretti... Birincisi her denilene güvenmemek ve her şeye karşı ön yargılı olmamak. Tabi birde ekstradan bir şey var, kendinize hakim olmak. Benim yapama...