16. BÖLÜM: Taşınacaktım...

412 15 0
                                    

"Bilmiyorum, delinin teki herhalde!" dediğimde anlamayarak başını salladı. Pek inanmamıştı, kafasını karıştıran bir şeyler vardı.

"Ne zaman gidicez?" diye mırıldandığımda kendine gelip bana baktı.

"Efendim?" dedi anlamayarak.

"Ne zaman gidicez?" dedim bir kez daha.

"Nereye?" dediğinde kafası gerçekten de gitmişti.

"Evine, yada başka bir yere. Ben nereye gidicem yani?" dediğimde anlamıştı hele şükür.

"Ha, bilmem. Yani benim evime gideriz herhalde." başımı salladığımda doğruldum ve tereddütle bir soru sordum.

"Ne kadar süre de geçer?" dediğimde anlamış gibiydi içimde ki korkuyu.

"Merak etme, benden zarar gelmez. Birkaç gün sonra doktora geliriz tekrar, iyileşirsen nereye istersen bırakırım." dediğinde biraz olsun rahatlamış gibiydim, ama yine de güvenemiyordum.

"Kaç yaşındasınız, çok genç gözüküyorsunuz." merakla ona bakarken hafifçe gülümsedi.

"Kaç gösteriyorum?" dediğinde yüzünü inceledim.

"28?" dediğimde acı bir tebessüm yaptı.

"28 yaşımdayken de 18 demiştin, hep 10 yaş küçük söylüyordun yaşımı." dediğinde kaşlarımı çattım, kafamı karıştıran iki şey vardı.

"Yani 38 yaşında mısınız? İnanmam buna!" evet biliyorum kafama takılan şey çok saçma, tekrardan acı tebessümle cevapladı.

"28 yaşında olduğumu söylediğimde de aynı tepkiyi vermiştin." dediğinde merakla saçma bir soru daha sordum.

"Ben kaç gösteriyorum?" dedim bir anda merakla.

"Hmm, 26 falan herhalde. Olgun bir kadın gibi gözüküyorsun adeta." dediğinde şaşkınla ona baktım.

"Yaşlı mı gözüküyorum?" dedim bir anda üzgünlükle.

"Hayır, hayır!" dedi gülerek.

"Olgun olmak her zaman güzeldir, sen küçükken başladın olgun olmaya." dediğinde sonunda hepinizin istediği o soruyu sorucaktım.

"Benim küçüklüğümü nereden biliyorsunuz, kimsiniz siz?" dedim merakla ona bakarken.

"Öğrenirsin yakında." dediğinde başımı salladım ısrar etmeyerek, küçüklüğümü bildiğine göre güvenilir biri gibiydi..

(Birkaç Gün Sonra)

Hazırlandığımda tam da adamın dediği gibi olmuştu, birkaç gün boyunca karşılıksız iyilik yapıp bana bakmıştı ve şimdi doktora gidiyorduk. Çıkıp beni arabaya götürdüğünde daha rahat yürüyebiliyordum artık, acı da çok yoktu.

Doktora gidip baktıklarında alçıyı çıkartmışlardı, adam bana dediği gibi beni istediğim yere bıraktığında ondan son kez numarasını ve ismini istedim. Bana ufak bir tebessümle bir kart uzattı.
Karta şaşırarak baktığımda bir adama bir karta bakıyordum.

"A-Adnan abi?" dediğimde gülerek başını salladı.

"Beriacım, gerçekten büyümüşsün. Küçüklüğünü hatırlıyorumda, ufacıktın." dediğinde özlemle sarıldım ona. Adnan abi benim öz abim gibiydi, eski doktorlardandı. Ama malesef elinde çıkan problemlerden dolayı erkenden bırakmak zorunda kalmıştı işini.

O sadece bir doktor değildi, dostumdu, dert arkadaşımdı, abimdi. O benim için herşeydi, gerçek bir babaydı...

Kartı hızla cebime koyup eczanenin önünde indiğimde bana bir miktar para vermişti, o parayla ilaç aldığımda hızla bir kafeye işe başvurdum. İşe yarın başlayacağımı söylediklerinde hızla çıkıp otel param var mı diye bakıp bir oda tuttum.

Odaya yerleştirecek bir şeyim olmadığı için bir kaç parça kıyafet almaya gittim. Mutluydum ve özgürdüm. Herkesten uzak, herkesi silip yeni bir hayata başlıyordum...

Devrim büyük ihtimalle artık peşimi bırakıp babama herşeyi anlatmıştır diye düşünüyorum. Devrim olmayınca içimde büyük bir boşluk oluyordu, Ama neden? Devrime aşık olmuş olabilir miydim? Hayır, bu imkansız! Babamlar belki de beni aramaya çıkmıştır bile. Ama bu umurumda değildi, çünkü yakında bu şehirden taşınacaktım.

(Sonra Ki Gün)

Saat öğlen 15'e gelirken sıkılıp dışarı çıktım, bugün işe başlayacağım derken nedense bugün kafe açılmamıştı! Sokaklarda dolaşırken kendimi çok mutlu hissediyordum, özgürdüm ve beni hapis eden birileri yoktu..

(Yazarın Anlatımıyla)

Devrim, hala bilgisayarın başında uykusuz bir şekilde araştırıyordu. Gizli kaynaklardan araştırmaya devam ederken bir şey öğrenmişti..
O adamla birlikte hastaneden çıktıklarında onları takip etmişti, evlerine gittiklerini öğrenince kalbinde bir acı hissetmişti.

Kimdi bu adam? Niye iyi davranıyordu Beriaya? Düşünmekten delirircesine daha fazla dayanamayıp araştırmaya başladı.

Eski bir ünlü doktor olduğunu öğrenince çalıştığı hastaneye gitti, nedense Beriaların evinin oralarında ki özel hastaneydi. Oraya gidip orada ki tüm tanıyanlarla konuştu, Mehmet Beye haber veremezdi. Bu işi kendisi halletmesi gerekiyordu.

Günlerce bir yandan Beriayı takip edip, bir yandan da Adnan denen adamı araştırıyordu. Beriayla çok iyi anlaştığına göre babası kesinlikle tanıyordu, çünkü buradan ve ondan başka kimseye gitmiyormuş. Babasıyla konuşmak yerine evde ki hizmetlilerle ve korumalarla konuştu.

O sırada Mehmet Beyin herşeyini bilen en özel koruma dikkatini çekmişti. Bir şeyler sakladığı belliydi, ama neydi? Bu her neyse elbet bir gün ortaya çıkacaktı...

(Berianın Anlatımıyla)

Saat gece 22.34 olduğunda uykumun gelmesiyle kendimi direkt uykuya bıraktım. Duş almayı planlıyordum ama bu yarına ertelenmişti. Kendimi yavaşça uykunun kollarına bırakırken içim huzursuzlanmıştı, kötü bir hisle uykuya bıraktım kendimi en sonunda...

Özel KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin