Davet Gecesi-2

559 6 0
                                    

Herkes ödülünü aldıktan sonra ben sıkılmaya başlamış o yüzden de kendimi alkole vermiştim, babam bu yüzden de yanıma Demir Bey'i göndermiş ve Mehmet bey ile davet salonundan ayrılıp şirkete geri gitmek zorunda kalmıştı. Ben ise şimdi Demir'in kollarındaydım ve deli gibi içiyordum,Demir elimdeki kadehi almaya çalışırken bense ona inat içiyordum. En sonunda pes edip o da içmeye başlamış ve sarhoş olmuştu, buz gibi soğuk bakan, gözlerine inat yakıcı elalarımla gözlerine bakarak " Öyle bakma üşüyorum." dedim. Anlamayarak bana baktı " Nasıl bakıyorum?" dedi. Fısıltı gibi çıkan sesle " Soğuk bakıyorsun ve beni üşütüyorsun." dediğimde kaşlarını çatıp " Ben üşümüyorum seni." dedi ve arkasına dönüp gitmeye başladığında onu takip ettim. Salondan ayrıldığımızda valeden taksi çağırmasını istedi, hava soğumuştu titredim bir an kendimi tutamayıp onun sesini duymamla ona döndüm" Üşüyorsun giy bunu " dediğinde elindeki ceketine baktım itiraz etmek için ağızımı açtığımda" Afra üşüyorsun işte giy, lütfen. " dediğinde mahcupça bakarak giydim. Bir kaç dakika sonra taksi geldiğinde bindik,Demir bana dönüp" evinin adresini biliyor musun? " diye sordu. Ben sarhoş olunca evimin adresini bile unutur geceyi otelde geçirirdim olumsuz anmlamda kafamı salladım" otelde kalırım ben. "dedim. kafasını salladı,otele gelene kadar ikimiz de konuştuk ve ikimiz de çakır keyiflenmeye başlamıştık. 1 oda tutup asansöre bindik, bir süre sessizce birbirimize bakıp aynı anda gözlerimizi kaçırdık,asansör indiğinde odamıza girdik.
-Ertesi Sabah-
Uyandığımda hiçbir şey hatırlamıyordum ve başım neredeyse çatlayacak kadar ağrıyordu. Telefonuma uzanıp saate baktığımda şirkete geç kaldığımı görüp hızla giyinip otelden ayrıldım. Otelin otoparkında arabamı göremeyince geri gidip çalışan kızdan taksi çağırmasını istedim. Taksi geldiğinde hızla binip evimin adresini verdim, camdan yola çevirdim bakışlarımı ve dün geceye dair bişiler hatırlamaya çalıştım. Tek hatırladığım babamın Mehmet Bey ile şirkete gitmeleri ve Demir Bey'in yanıma gelmesiydi başka bişi hatırlamıyor oluşum beni sıkmaya başlamıştı. Taksi durduğun da düşüncelerimden sıyırılıp ücreti ödeyip arabadan inip, hızla eve girdim, çantamı ve kabanımı portmantoya asıp odama koştum. Üzerimdekilerden kurtulup duşa girip rutin işlerimi halledip saçlarımı kuruladıktan sonra dolabıma yöneldim. Krem rengi boğazlı kazak ve açık kahve pantolon giyip, üzerime krem ve açık kahverengi kolları olan ceketimi giydim. Portmantodan çantımı aldım ve eşyalarımı içine koydum. Topuklu ayakkabımı giyip evden çıktım, anayola geldiğimde tekrar taksi çevirdim davet yerine gidip arabamı almalıydım ve bir an önce şirkete gitmeliydim. Davet binasının önüne geldiğimde arabamı otoparktan çıkartıp şirkete gitmek için gaza son hız yüklendim. Şirketin önüne geldiğimde arabayı otoparka gelişi güzel park edip indim, şirkete girdiğimde Demir Bey'i odamın çaprazında gördüğümde utanıp hızla odama attım kendimi ve kapıyı kapattım, kaçıyorum ondan çünkü dün gece sarhoşken karşısında saçmalamış olabilirim. Alkollüyken fazlaca saçmalardım, masama oturduğum sırada kapımın çalmasıyla girmesi için komutu verdim, bakışlarımı kapıya çevirdiğimde onun geldiğini gördüm. Bakışlarımı kaçırarak "Buyurun Demir Bey." dedim.
Demir Bey soğuk sesiyle "Afra Hanım sekreterinize size bugün şirket toplantımızın olduğunu bilgilendirmesi söylemiştim," sözünü yarıda kestim " Sekreterimden mail gelmedi Demir Bey, ama bilgilendirdiğiniz için teşekkürler." diyerek yine o buz gibi bakan gözlerine baktım. Kafasını sallayarak çıktığında dosyamı alıp, ardından bende odamdan çıktım ve toplantı odasına yürüdük. Sunumumu yaparken onunla göz göze gelmemeye çalıştım ama pek başaralı olamıyordum çünkü tam karşımda oturup yine insanı titretecek gözlerle bakıyordu bana. Toplantı tamamen bittiğinde kendimi dışarıya attım, soğuk rüzgar tenime çarparken derin bir nefes aldım. Mutluydum bugün çünkü Mehmet Bey çizimlerimi çok beğenmiş ve yeteneğimi takdir etmişti, babam da parlayan gözlerle bana bakmış o da takdir etmişti beni bir kez daha. Arabamın önünde durduğumda bir çift deniz mavisi gözlerle karşılaştım, gülüşüm yüzümde donuklaşırken onu incemelemeden kendimi alamadım. Beyaz gömlek, siyah ceket giymiş ve koyu gri kravat takmıştı buğün, gözlerine tezat siyah saçları dağınıktı onu olduğundan daha karizmatik gösteriyordu, gözleri beni bulduğunda bakışlarımı kaçırıp hızla arabama bindim ve oradan uzaklaştım. Bu gece toplantıdaki elde ettiğim başarımı kutlamak için kızlarla dışarıya çıkıcaktım, eve geldiğimde hazırlanmıştım ve şuan aynadan kendime bakıyordum. Gece mavisi kısa dar bir elbise ve elbiseme uygun doğal bir makyaj yapmıştım, saçlarımı sadece düzleştirmiştim şuan gayet güzel görünüyordum. Çantamı ve kabanımı alıp evden çıktım,kızlarla buluşacağımız yere geldiğimde durup içeri girdim. Burası hem karaoke yapıp hemde sakince oturabileceğimiz güzel bir yerdi, etrafta ahşap masalar, tablolar, çiçekler, bar vardı. İki katlı ve ikinci katında karaoke sahnesi ve ahşap masalar vardı, ikinci katına çıkıp kızların yanına oturdum. Garson geldiğinde hepimiz şarap ve yiyecek bişiler sipariş etmiştik, mikrafona vurulmasıyla tanıdık sesini duydum ve kafamı kaldırıp ona baktım. O ise başka bir yere bakarak "bu şarkıyı ona hitaben söyleyeceğim." diyerek Duman'ın elleri ellerime şarkısını söylemeye başladı, anlık gözlerimiz kesiştiğinde gözlerimi kaçıran ben oldum.

Beklenmedik BebekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin