Kitabı yarım bırakmıştım. Şimdi en baştan güzelce düzenliyip başlayacağız. Yeni bölümlerle ve daha güzel sahnelerle yeniden başlamaya hazır mısınız ?
Kitabı okumaya başladığınız tarihi yorumlara yazar mısınız ? Klasik soruyu bozmayalım değil mi ?
BAŞLIYORUZ...
ÖZGÜR KUŞ
"Herkes mutlu olmak ister ama kimse mutsuz olmak istemez"
Ben defne özyalçınHerkesten farklı oldum her zaman küçükken babamı kaybettim daha doğrusu babamı hiç görmedim. Bir tek annem var sırf onu korumak için avukat olmuştum. O mutlu olsun diye her şeyi yapardım. şimdi ne mi yapıyorum arabada biz çocukların ısrarıyla bizim dağ evine gidiyoruz bizim dediğime bakmayın dağ evi yaşlı bir amcanın eski eviymiş kimse yok sadece biz gidiyoruz artık bizim oldu Anıl Gökçe Aylin Oğuz en yakınlarım kardeşlerim hepsini ayrı ayrı seviyorum Aylin biraz havalıdır üsten görmeyi sever insanları Gökçe sessiz sakindir Anıl aşırı sinirlidir hep Aylinle kavga ederler Oğuz ise o çok farklı çok vicdanlıdır.
" sonunda geldik be buraya gelirken yoruluyorum hadi Anıl çok oturdun kalk ve odun topla." Dedi Aylin.
"Aylin bir dur Allah aşkına yeni geldik bende insanım yorulabiliyorum."
"beni ne kadar ilgilendiriyor peki bu ?"
" bak ya kalk asıl sen yemek hazırla işin gücün soytarılık Aylin."
" yeter susun kalk Anıl Oğuz siz odunları toplayın. Siz kızlar benimle beraber mutfağa geliyorsunuz hadi hadi hadi."
Bu şekilde olaya el attım yoksa baya uzardı yemekleri hazırladık. Erkekler odunları yaktılar hava serindi yemeklerimizi yedik oturup oyun oynamaya karar verdik.
"bana bak Aylin hep hile yapıyorsun."
" sensin hileci dangalak ne hilesi ben yapmam öyle şeyler."
"yarım saattir seni izliyorum taş çalışıyorsun mal mıyım ben halüsinasyon mu görüyorum ?"
"kendinle karıştırma."
"bir susun ya."
"ama Gökçe."
" gökçen batsın sus."
Bende bu olanları kahkaha içinde izliyordum. Cidden anlaşamıyorlardı. o sırada camda bir karaltı gördüm sanki birini görmüştüm ama yanlış gördüm diye düşündüm bir süre daha oynadıktan sonra geç olduğunu fark edip yatmaya karar verdik. erkekler ve kızlar olarak yattık. ben her zamanki gibi yerimi yadırgadığımdan uyuyamadım. kalkıp su içmeye indim su içerken az kalsın boğuluyordum orada biri vardı görmüştüm yanlış görmemiştim orada biri vardı bir şey yakıyordu. aslında odama gidip devam uykuya dalmak istedim ama merakıma yenik düşüp montumu alıp çıktım arkası dönüktü arkadan bile heybetli olduğu belliydi ben fazla kısa bir insan değildim yinede uzun boyluydu bu soğukta üstünde gömlek vardı kolları kıvrılmıştı karanlık olmasına rağmen kendini belli eden dövmeleri vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AV&AVCI
Teen FictionHayat bir kuş gibidir o kuş özgürce dolaşırken bir avcı gelir ve o kuşa hayatını dar eder beni tanımaya başladın ben "AVCI" Nerden bilebilirdim ki her şeyi asıl şimdi öğreneceğimi yaşadığım evi annemi arkadadaşlarımı bilmediğim hiç görmediğim babam...