"Okumadan önce oy vermeyi unutmayın yorumlarınızı bekliyorum"
Gözümü açtığımda başım çok ağrıyordu. Yatakta döne döne uyandım. Yanıma baktığımda kimse yoktu. Gözlerimi ovalayıp ayılmaya çalıştım. Gözüm balkonda telefon ile konuşan üstünde takım elbisesi olan ateşe kaydı. Yanımdaki komidinden telefonumu alıp saate baktım. 08:15 di. Fazlasıyla etken bir saati. Ben telefonumdaki cevapsız çağrılar ve mesajlar bir sürüydü açıp okumaya karar verdim. İlk mesaj aylindendi.
Aylin
- nerdesin kızım sen
- hey defne
- beni gerçekten korkutuyorsun
- o adamı sevmemekle haklıydım
- o adamla kaldığından beridir hayatın yok
- gerçekten senin adına üzülmeli miyim ?Defalarca mesaj atmıştı ama ben onun son attığı mesajda takılı kalmıştım. Adıma üzülmek mi ?
- sorun yok Aylin iyiyim ve daha iyi olacağıma inanıyorum.En yakın zamanda seninle buluşacağız grubu topla he bu arada adıma üzülecek en son kişisin Aylin.
Sonda sanki ağır konuşmuş gibi hissetmiştim ama bilmesi gerekiyordu. Küçüklükten beridir en tahammül edemediğim kelimesin bu olduğunu bilmesi gerekiyordu. Sonra Aylin den çıkıp Gökçe'ye girdim.
- hey kızım neredesin sen
- özledim seni
- Aylin
- ateş yaman ne zamandan beri bizden önemli oldu?
-!!!!!!Hepsi bir yandan ateşe bellenmiş gibilerdi. Onu da yakın zamanda arayacağımı söyledim. Işık tan gelen mesaja baktım.
- defne bir problem var
- belli ki abimin yanındasın ve görmüyorsun
- defne bugün sana bir kargo geldi
- kızma ama açtım özür dilerim
- defne seni tehtid ediyorlar bunu abime söylemelisin.Bu mesajdan sonra yatakta oturur pozisyon aldım.Yine avcı dan gelmiş olması lazımdı. Peki bu sefer benden ne istiyordu. Işığın mesajına cevap verdim.
- ben gelene kadar kalsın ışık gelince konuşacağız.
Telefonumu yatağa fırlatıp saçlarımı ellerimin arasına aldım. Camdan gözüme ateş çarpınca yanına gitmeye karar verdim.
- tamam kardeşim bugün akşam olmadan İstanbul'a geliyorum zaten konuşuruz. Gözüm arkada kalmasın mert işleri düzgün hallet. Deyip telefonu kapattı.
- günaydın dedim gülümsedim ama yüzümün her halinden belli olan zoraki bir gülümsemeydi.
- günaydın da sen bu sabah kötü uyanmış gibisin dedi
- bilmem öyle miyim dedim
- kesinlikle yoksa bensiz uyandın diye mi ? Deyip sırıttı.
- kesinlikle o yüzdendir dedim bende ona gibi sırıtarak
- bir saate Kıbrıs'tan ayrılıyoruz
- İstanbul'a ne kadar etken dönüyoruz ? bilsem az şey getirirdim
- ben sana çok kalacağız demedim ki
- gezmek isterdim güzel bir yer gibi
- sözüm olsun bir dahakine gezmeden dönmeyiz
- söz mü?
- söz
- peki ya o zamana kadar başka biriyle gelirsem? Kulağıma doğru eğildi saçlarımı arka tarafa aldı. Yüzüne baktığımda gözleri kapalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AV&AVCI
Teen FictionHayat bir kuş gibidir o kuş özgürce dolaşırken bir avcı gelir ve o kuşa hayatını dar eder beni tanımaya başladın ben "AVCI" Nerden bilebilirdim ki her şeyi asıl şimdi öğreneceğimi yaşadığım evi annemi arkadadaşlarımı bilmediğim hiç görmediğim babam...