24.Bölüm

610 89 77
                                    

Önceki bölüm

Kaan, kalbinin sızladığını hissetti. Çok zayıftı. Hepsi kendisi yüzündendi. Güçlü olsaydı bunların olmasına izin vermezdi.
.
.
.
.
Kaan, ağlayacak gibi hissetti. Fakat şu anda zayıflığını belli edemezdi.

-Defolun.

Fu Chen Zi, Kaan'ın gözlerine dikkatle baktı. Oldukça kırgındı. Onun da gitmek istemediğini biliyordu. Boğazında bir düğüm varmış gibi hissediyordu.

Fu Chen Zi, Du Zhang'ı da çekip ayrılmak istedi. Daha doğrusu buna mecburdu. Fakat Du Zhang, Kaan'ın koluna yapışmış ve inatla bırakmıyordu.

-Hayır. Seni yalnız bırakmayacağım.

Kaan, sahte bir alayla kahkaha attı. Zorlukla kolunu kurtarırken bağırdı.

-Defol seni oruspu! Senden cidden hoşlandığımı mı sandın? Hahahaha.. salak!

Kaan'ın ağzı bir şeyler diyordu ama gözleri ve hisleri başka şeyler fısıldıyordu.

Du Zhang tekrar tutmak istedi. Ağlamasına ramak kalmıştı. Fakat Fu Chen Zi ani bir hamleyle Du Zhang'ın kafasının arkasına vurup bayılttı.

-Tekrar görüşeceğiz kardeşim. Hayatta kal!

-Siktir git!

-Hayır...lan..beni bırakmayın. Kurtlar sofrasında kuzuyum lan ben!

-İmdattt! Hüüü..Allahım...

Fu Chen Zi, Du Zhang'ı da tutup hızla ayrıldı. Ellerini yumruk yapmıştı ve dudaklarını sertçe ısırıyordu. Kanatacak kadar...

Lim Dong, alaycı bir kahkaha atıp alkışladı.

-Hahahahah..ne dokunaklı ama! Az daha ağlatacaktınız beni ya da her ne boksa! Hahahahahah...

Kaan, derin bir iç çekti. Başını arkaya çevirip arkadaşlarına bakmak istiyordu ama bunu yapamazdı. Yüzünde buz soğukluğunda bir ifade vardı.

-Hadi gidelim. Daha fazla burada kalmak istemiyorum.

-Peki. Beni takip edin genç efendi. Artık evinize dönmenizin zamanı gelmişti.

Kaan'ın içi kan ağlıyordu. Kendisini çok hazırlıksız hissediyordu. Hani dönmesine daha 5,5 yılı vardı?

Fakat kader, istenildiği gibi gitmiyordu. Hayat oldukça zorluydu. Kimse, kim olduğundan kaçamazdı. Kaan'ın bedeni şeytani tarikatın genç efendisi Yu Han Dao'ya aitti.

Sadece gerçekleşecek olan biraz daha erken gerçekleşmişti.

Kaan, hızla ilerleyen Lim Dong'u takip etti. Tüm gücüyle koşuyordu. Fu Chen Zi ve Du Zhang'ın gittiği yolun tam tersine gidiyordu. İçinde büyük bir korku vardı.

Başına ne gelecekti ki? Bahsedilen mağara da neydi? Neden Lim Dong, "hayatta kalırsanız" demişti?

Aklında çok fazla soru vardı. Mağaraya gönderilmek kesinlikle iyi bir şey olamazdı. Normal bir mağaraya kapatmayacakları kesindi.

Bir kaç saat sonra sonunda dayanamayıp sordu.

-Göksel Şeytan Mağarası nedir?

Lim Dong'un yüzünde küçümseme ve alay belirdi.

-Bunu bile bilmiyor musunuz genç efendi? Ah, doğruya. Siz uzun zamandır tarikatta değilsiniz.

-Göksel Şeytan Mağarası, Göksel Şeytan tarafından yapıldı. Son 1000 yıldır kimse çıkışa ulaşıp da Göksel Şeytanın Varisi olamadı.

Writer's Journey (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin