15.Bölüm

748 104 30
                                    

Önceki bölüm

İlk defa kandırdığı birisi yüzünden suçluluk ve pişmanlık duyuyordu. Fakat bu his hemen geçti. Sadece ufak bir sızı bırakmıştı.
.
.
.
.
-Usta, skorumuz eşit. 6 kere ben kazandım ve 6 kere de usta kazandı. Burada duralım mı?

-Evet. Burada duralım. Han Dao, gelecek için ne tür planların var?

-Zengin olmak istiyorum. Çok çok zengin olmalıyım.

Yaşlı Tang, bu cevaba kıkırdadı. Kaan ile konuşmaktan zevk almıştı. Ayrıca oynadığı oyundan da çok zevk almıştı. Konuşması çocukça gelse bile zekasını belli ediyordu.

-Zengin olmak...hiçbir şey kolay değildir Han Dao. Fakat zengin olmak için öncelikle güçlü olmalısın. Sonra da...kendine ekstra bir meslek edinmelisin.

Bu konuşma Kaan'ın ilgisini çekmişti. Yaşlı adamla konuşmak onu da eğlendirmişti. Hemen merakla sordu.

-Ne tür meslekler zengin yapar?

-Düzen ustaları, tılsım ustaları, simyacılar ve doktorlar. Bu meslekte ilerleyen herkes zengindir. Özellikle de simyacılar. Tek bir hap bile bazen milyonlarca ruh taşına satılabilir. Bazense değeri parayla ölçülemeyeceği için başka hazinelerle takas yapılabilir.

-Usta sen ciddi misin? Gerçekten de bir hap yapmak bu kadar para mı kazandırıyor?

Yaşlı Tang, başını salladı ve onayladı. Kendisinden çok emin görünüyordu.

-Elbette! Simyacıların müşterileri yetişimcilerdir ve yetişimciler de çok zengindir. İster doğru yoldan isterse de şeytani yoldan olsunlar. Fakat simyacı olmak için..

-Yetenek, bilgi, zeka, para ve şans gerekir. Herkes olamaz.

Kaan'ın gözleri istek ve arzuyla parladı. Çok heyecanlanmıştı. Hemen simyacı olmak istiyordu.

-İşte aha da benden bahsetti. Zeka ve yetenek diyince akıllara ben gelirim.

-Usta kararımı verdim. Ben büyük bir simyacı olacağım. Ne yapmam lazım?

Yaşlı Tang, bir süre düşündükten sonra konuştu.

-Öncelikle bilgini genişletmelisin. Yarın senin adına gidip simyacı odasına soracağım. Tamam mı?

Kaan hemen başını salladı ve onayladı. Heyecandan yerinde duramıyordu. Kendisini tutmasa çığlık atar ve yaşlı adama sarılır, yanaklarını öper veya mıncırırdı. Neyseki kendisini tutuyordu da bu tür bir saygısızlığı yapmıyordu.

-Harikasın usta! Benim ustam dünyanın en harika ustası! Heheheh..

-Hadi hadi...seni şakacı velet. Git de biraz dinlensin bu yaşlı adam.

Kaan hemen uzaklaştı. Sırf ceza aldığı için olan siniri bile uçup gitmişti. Odasına geldiğinde direk yattı ve uyudu.

...

Sabahın geç saatlerinde uyandı. Elini yüzünü yıkadıktan sonra kendisine çekidüzen verdi ve odasına koyduğu aynadan kendisini inceleyip gülümsedi.

-Bugün harika olacak. Ben çok zengin bir simyacı olacağım. Hehehehe..

Odasından çıktıktan sonra hemen ustasını buldu. Bakışları beklentiyle parlıyordu.

Yaşlı Tang, yarım bir gülümsemeyle Kaan'ın saçlarını okşadı. Sanki karşısında 10 yaşlarında bir çocuk vardı.

-Hahahah..ne istediğin çok açık velet. Evet simyacı odası ile görüştüm.

Writer's Journey (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin