Writer's Journey (BL)

25.Bölüm

Önceki bölüm

Gerçek kaynak Alemi 5.seviye başlangıç aşaması!
.
.
.
.

İsim:Kaan Bakar---->Yu Han Dao

Yaş:25

Irk:İnsan

Güç:281

Mana:291

Alem: Gerçek Kaynak Alemi 5.seviye başlangıç aşama.

Dayanıklılık:318

Hız:332

Zeka:253

Şans:220

Bu sonuç fena değildi. Ölmemek için her şeyi yapardı. Biraz bile güçlenmek hayatta kalma şansını arttırırdı.

Aslında zirveye kadar ilerleyebilirdi ama bu da fazla dikkat çekerdi. Aşırı dikkat çekmek iyi bir fikir değildi. Gittiği yer şeytani tarikattı.

Sırlarını öğrenmek için akla hayale gelmeyecek yöntemlerle donatılmış, bilgilenmiş gerçek kötülerin bulunduğu yerdi.

Belki babası gücünü görür de işe yarar diye onu tutmaya karar verebilirdi. Gerçi bunun olacağını sanmıyordu. Yine de olma ihtimali her zaman vardı.

Lim Dong, kaşlarını kaldırıp dik dik baktıktan sonra mırıldandı.

-Fena değil. Fakat kardeşler içerisinde en yeteneksiz olduğu kesin. Genç hanım, onun yaşında olsaydı daha güçlü olurdu. Evet..böyle olurdu.

Lim Dong, kendisini kandırıyordu. O da Yu Han Dao'nun bir dahi olduğunu düşünüyordu. Fakat bunu asla kendisine itiraf edemezdi. Onu destekleyemezdi. Çünkü o ölecekti.

Neden ölü birisine desteğini sunacaktı ki? Bunu yapmak için delirmiş olması gerekiyordu. Henüz yeterince delirmemişti.

Yolculuk devam etti. Gece-gündüz demeden yürüyorlardı. Kaan'ın artık yürümekten midesi bulanıyordu. Neden yürümek zorundalardı ki? Burada da mı ışınlanma yoktu? Hadi o yoksa bir at arabası da olurdu. O da yoksa ata da binebilirdi.

Yeter ki yürümek zorunda kalmasındı!

Sonra aklına uçabileceği geldiğinde yüzü kağıt beyazına dönüştü. Korkudan aklını mı kaybetmişti? Neden daha önce düşünememişti ki?

Hemen kılıcını çıkarttı ve Qi'sini yayıp ufak bir büyü yaptı.

-Uçuş büyüsü.

Kılıcı anında 15 metreye kadar büyüdü. Kaan, önce kılıcın üstüne çıktı sonra da dikkatlice üstüne oturdu. Her zaman kılıca oturmanın çanağı çizdireceğini düşünmüştü.

Fakat bugün öyle olmadığını anlamıştı. Çevresini Qi ile sardığından pamuğa oturuyormuş gibi hissediyordu. Bunu daha önce neden düşünemediğinden yakındı içten içe.

-Salak kafam. Korku beynime yuva yapmış. Mal gibiyim.

Sonunda zaman geçmeye devam etti. Günler birbirini kovaladı. Qi bitince onu yenilemek için durdu. Arada yemek de yedi. Şerefsiz Lim Dong bir yerde durmayı ve dinlenmeyi tahammül edemiyordu. Aralarında sohbet de yoktu.

Kaan, Du Zhang'ı ve Fu Chen Zi'yi ve ustasını çok özlemişti. Acaba şu anda ne durumdalardı? Ustası ne yapacaktı? Daha da önemlisi onları bir daha görme şansı var mıydı?

Aradan 2 hafta daha geçti.

Kaan, bu uzun yolculukta yavaş yavaş Qi'yi vücuduna çekmeyi öğrenmişti. Bu sayede de durmaksızın havada yolculuk yapabiliyordu. Oldukça zordu ama alışmayı başarmıştı.