28.Bölüm

598 92 18
                                    

Önceki bölüm

Bulduklarını da alıp ayrılmaya karar verdi. Burasının çıkış yeri heykelde yazılmıştı. Eğer yazılmasaydı, çıkışı bulmak adına aylarca labirentte kalırdı.
.
.
.
.
.
Neşeli bir şekilde zıplaya zıplaya ilerledi. Yine de burası büyüktü. Çıkışın kolay yolu söylenmiş olsa bile 3 gün yürümek zorunda kalmıştı.

-Lalalala..evveliyatı sikmeye gidiyom.

-Lalalalalal....

Çıkıştan geçtiğinde güneş yüzünden gözleri kamaştı. Hemen eliyle gözlerini kapattı.

-Genç efendi?

-Ne?

Kaan, gözlerini zorlukla açtığında hayalet görmüş gibi tepki veren yaşlı bir adam gördü. Burada birisi mi bekliyordu? Yoksa...

Yoksa bu kişi çıkarsa diye kendisini öldürmek amacıyla mı gönderilmişti?

Anında kaşlarını çatıp savaş moduna girdi. Fakat yaşlı adam bir anda kahkaha atmaya başladı.

-Hahahahahha...göksel şeytanın varisi sonunda ortaya çıktı! Hahahhaha..

Sonraki saniyede yaşlı adam hızla tarikata doğru koştu. Bir yandan da neşe içinde ve avazı çıktığı kadar "Varis ortaya çıktı" diye bağırıyordu.

-Bu da neydi şimdi?

Kaan, biraz düşündüğünde Göksel Şeytan'ın her zaman çıkışta, birisinin çıkma ihtimaliyle görevlendirmiş olduğuna karar verdi.

-Lanet olsun!!! Epik çıkışımın içine etti! Boklu bunak!

Bundan sonra ne yapmalıydı ki? En azından bu yaşlı adam suikastçi çıkmamıştı. Eh bu da fena değildi. Olsaydı direkt bok yoluna gitmiş olacaktı.

O kendi kendine düşünürken uzaktan büyük bir kalabalık ve taht gördü. Bir kaç adam tahtı taşıyordu. En baştada giden yaşlı adam vardı. Hala kahkaha atıyordu.

-Genç varis, sizi yıllardır bekliyoruz. Lütfen tahta çıkın. Tüm tarikatta kutlama yapacağız!

-??

-Ne?

-Yıllar mı geçti?

Yaşlı adam hemen hatasını düzeltti.

-Üzgünüm. Dilim sürçtü. Beni affedin genç varis. Demek istediğim şey yıllardır bir varisin ortaya çıkmasını beklediğimdi. Sizin içeri girip çıkmanız sadece 6 ay sürdü.

-Bu yarım yıl eder!

Kaan, olayı fazla anlamasa da yaşlı adamın üstüne gitmedi. Keyifle tahta kuruldu ve adamların onu götürmesini izledi. Orada daha fazla zaman geçmiş gibi hissetmişti de neyse..

-Evet. Hakettiğim muamele buydu.

Kaan, görkemli bir şekilde tarikatın merkezine kadar götürüldü. İnsanlar da merakla izliyorlardı. Aylar önce zorla sürüklenen genç efendi, şimdi tahta getiriliyordu.

-Nereden nereye... Bu daha başlangıç.

Çoğu insanın yüzlerinde hayalet görmüş gibi bir ifade vardı.

Kaan'ın yüzünde büyük bir gülümseme belirdi. İnsanların arasından Lim Dong'u gördüğünde sırıtışı şeytani bir hale geldi.

-Sen, buraya gel ve diz çök!

Lim Dong, sonunda şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra Kaan'ın sözlerini duyduğunda kaşlarını sertçe çattı. Yerinden hareket etmedi. Herkes ona odaklanmıştı.

Writer's Journey (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin