Writer's Journey (BL)

2.Sezon 7.Bölüm

Önceki bölüm

Kızlar da ellerinde parfüm şişeleri ve tütsülerle uzaklaşıyordu. Normal insanlardan çok acı çeken kesim kesinlikle yetişimcilerdi. Onlar daha güçlü koku alma duyusuna sahiplerdi. Şu anda bu durum resmen faydadan çok zarara dönüşmüştü.
.
.
.
.
-Garip, bu insanlara ne oluyor?

Garip, büyük mavi gözleriyle "gerçekten de bilmiyor musun?" bakışı attıktan sonra konuştu.

-İnsanlara göre kötü kokuyorsun. Bence ise sorun yok.

Kaan, kendisini tekrar kokladı ama koku alamadı. Bir de banyo yaptıktan sonra kıyafetlerini koklasa iyi olurdu. Sonunda han benzeri bir yere ulaştı ve kapılarını hızla açtı.

-Selllaaammm...burada oda var mı?

Herkes, önce kokuyu aldı. Daha sonra Kaan'a baktı ve muhattap olmak istemeyerek hızla uzaklaştı. Görevli de eliyle burnunu kapattı ve aceleyle tütsü yakarken konuştu.

-Yok burada oda! Hemen defol.

Kaan, tek kaşını kaldırıp baktı. Hancının kendisini istemediği belliydi. Saniyeler içerisinde boğazından yakalayıp hırladı.

-Ben! Oda! İstiyorum!

Hancı'nın gözleri yavaşça yukarı doğru çıkıyordu. Yine de tütsüyü bırakmıyordu. Nefes alamıyordu. Yüzü morarmaya başlamıştı. Tam kendisinden geçecekti ki Kaan sonunda bıraktı.

-Siktiğimin odası ne kadar?

-Öhö...öhö....seni...

Hancı, küfretmek istedi ama kaan'ın gözlerine baktığında vahşi bir canavarla göz göze gelmiş gibi hissedip hemen geriye kaçtı.

-geceliği 2 altın.

-Oha! Beni kazıklamaya mı çalışıyorsun?

-Ne? Hayır! Cidden 2 altın ediyor.

Kaan, gözlerini kıstı ve hancıya 1 altını hızla fırlattı. Altın, sertçe duvara saplandı ve çıkan rüzgar hancının yanağını kesip kanamasına neden oldu.

Gulp..

-Size...1...a..altın..o..ol..sun!

Hancı, titreyen elleriyle bir anahtar verdikten sonra hızla arka odaya kaçtı. Korkudan hala titriyordu.

-Hehehehe...aşırı havalıydım be! Hemen poz vereyim.

Kendince değişiklik bir poz verdikten sonra aanahtarın üstünde ki numaraya bakıp merdivenlerden çıktı ve odasını bulup gülümsedi.

-İşte medeniyet, işte feraset! İşte insanlık ve teknoloji!!

-Hahahahhahaha....

-Sizin medeniyetinizin de size de...

Hayaller ve hayatlar...

Kaan, en azından normal bir oda beklemişti. Yani böyle temiz olanından...

Fakat beklediği gibi çıkmamıştı. Burası ahırdan bozma, aceleyle yapılmış gibi görünüyordu. Ayrıca pisti. Yatak örtüsü kimbilir ne zaman değiştirilip yıkanmıştı? Odanın boyaları dökülüyordu. Örümcek ağları vardı.

İçerisi havasız ve bolca da tozluydu. Tabi kaan fark etmese de içerisi leş gibi kokuyordu. Onun gelişiyle oda daha beter kokmaya başlamıştı. Belki dikkatli birisi kokunun maddeleştiğine şahit olabilirdi.

Kaan, hiç düşünmeden biraz havalansın diye pencereyi açtı. Daha sonra içerisinde ki küçük banyoya girdi. Uzun boylu olduğundan ve burası da oldukça kalitesiz olduğundan kafası tavana değdi. En fazla 3 adım atabilirdi.