2.Bölüm

1.8K 151 72
                                    

Önceki bölüm

Ortam buz gibiydi!

Hem çocuğun hem de genç adamın bakışları kaan'ı delecek gibiydi.
.
.
.
.
-Senin konuşamadığını söylemişlerdi fakat çenen baya düşükmüş.

Kaan sırıttı. Ölümden de işkenceden de korkmuyordu. Canı konuşmak istiyordu. Elbette bir planı da vardı.

-Hah! Sadece onlarla konuşmak istemedim. Ben hoşlandıklarımla konuşurum.

Bir sessizlik oldu. Sonra genç adamın dudaklarının kenarı hafifçe gülümser gibi kıvrıldı.

-Sen cesur musun yoksa bir aptal mı?

Çocuk hemen atladı.

-Aptal olmalı. Ölümden korkusu da yok. Bu salağa ihtiyacım yok.

Kaan'ın sırıtması daha da genişledi.

-Asıl aptal olanın sen olmadığına emin misin? Hayatıma değer vermiyorum. Öldürecekseniz yapın gitsin. Seni asosyal velet!

-Tek bir arkadaşın bile olmadığı için buraya gelmedin mi?

Ortamın soğukluğu bir kaç derece daha düştü. Genç adamda kaşlarını çatmıştı. Belli ki akrabasına laf atılmasından hiç hoşlanmamıştı.

Tabi bu sırada açık arttırma devam ediyordu.

Kaan, en sonunda ciddileşti. Planını devreye sokmaya karar verdi.

-Beni alın ve buradan götürün. Eminim ki işe yararım.

-Oh, ne işe yararsın ki? Çok güçsüz görünüyorsun.

Kaan omuzlarını silkti ve gülümsedi. Gözleri heyecanla parlıyordu.

-Onu sen bul. Boşuna para vermiş olma. Hem senin gibi....yakışıklı ve zengin birisi aldığını geri verse çok utanç verici olmaz mı?

Kaan'ın düşüncesine göre bunlar soylulardı. Aldıklarını geri vermek fakirler ve gurursuzlar içindi. Bunları ikna etmeliydi ki ilginç bir yaşamı olsundu...

Kısa bir sessizlikten sonra genç adam ayağa kalktı ve konuştu.

-Pekala gidelim. Seni de yanımıza alacağız. İşe yaramaz isen de atarız. Vasco, onu al.

Çocuk somurttu ve kafesi kaldırdı. Buradan çıkıyorlardı.

Kaan, bu genç çocuğun onu rahatça kaldırabilmiş olmasına şaşırmıştı. Fakat fazla da değildi. Fantastik dünyada her şey olabilirdi.

Dışarı çıktıklarında gün daha yeni ağarmaya başlamıştı. Kaan büyülenmiş gibi baktı. Tam karşılarında sade bir at arabası vardı. Burası ortaçağı andırıyordu.

Ayrıca bu adam ve çocuğun düşündüğünden daha uzun olduklarını fark etmişti. Çocuk 1.50 boyundaydı. Adam ise 1.90 vardı. Cidden uzunlardı.

Gerçi eski yaşamında o da kısa değildi. En azından 1.80 vardı.

Her neyse at arabasının kapısını şoför açtı ve çocuğun elinde ki kafesi alıp arabanın içine çöp gibi attı. Daha sonra genç adam bindi ve en son da çocuk bindikten sonra kapısını kapattı.

Bu araba düşünülenden daha büyüktü. Bu da ne kadar zengin olduklarını belli ediyordu. Alt tarafı herkesin kullandığı bir arabaya benziyordu ama birazcık düşünürsek özel işler için kullanıldığını fark edebilirdik.

Herkesin kullanabileceği bir arabaya kaan'ın kafesi sığsa bile iki kişinin binmesi zor olurdu. Yani genel mantık bu olmalıydı.

At arabası hareket ettiğinde kaan da incelemeye devam etti. Koltuklara baktığında kadifeye benzetmişti. Rahat görünüyordu. Ayrıca içi baya büyüktü. 2-3 kişi daha sığardı. Tavanı 2,5 metre civarıydı.

Writer's Journey (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin