4.Bölüm

1.3K 145 35
                                    

Önceki bölüm

Görünüşe göre yemek yemek veya kitap okumak onun statlarını arttırıyordu. Henüz keskin bir sınırı yoktu.
.
.
.
.
-100 kitap okumak zekam da 1 puan artışa denk geldi. Fakat yemek ve uyumak için bir şey söyleyemiyorum.

Bu sırada Honnor, Vasco ve Farnox da gelmişti. Hepsi çok şık görünüyordu.

Sessizce ve kibarca yemeklerini yedikten sonra Honnor ciddiyetle konuştu.

-Tüm gece kitap okuduğunu duydum. Demek farklı bir ırktan olsan bile okuma-yazmayı biliyorsun.

Kaan sadece gülümsedi. Cevap için para almaya devam etmeyi düşünüyordu. Çok parası olduğunda ise mükemmel bir alışverişe çıkma hayali vardı.

Her zaman istediği her şeyi alabilecek kadar zengin olmak istemişti. Şimdi bu hayalini gerçekleştirebilirdi.

Honnor, kaan'ın dün yaptığını yapmaya devam edeceğini zaten tahmin ediyordu. Para onun için pek de önemli değildi. Zaten çok fazla parası vardı.

Kaan, parasını aldıktan sonra konuştu.

-Her türlü dili konuşabilir ve okuyabilirim. Fakat yazamam. Yani öğrenmem gerekiyor.

İşte bu oldukça ilginçti. Sonunda kahvaltı bitmişti. Artık dün konuştukları işi yapabilirlerdi.

Evden dışarı çıktıklarında kaan şok içerisindeydi.

-Vay anasını avradını...bunlar aşırı zengin. Yolabildiğim kadarını yolmalıyım.

Vasco, kaan'ın bakışlarını fark edip alayla sırıttı.

-Hehehe..ne oldu? Hayran mı oldun? Bu imparatorlukta en zengin soylu olarak ikinci sıradayız. 

Kaan'ın gözü heyecan ve arzuyla parladı. En zengin kesinlikle imparatorluk ailesi olmalıydı. Ondan sonra da bunlar geliyordu. Eh, fena bir başlangıç değildi.

Daha sonra imparatorluk ailesini sömürmenin yolunu bulurdu. Burada kesin olan şey şansının devreye girmiş olmasıydı.

Şansı, tüm sistem statları içerisinde ilk sıradaydı. Ondan sonra da zekası devreye giriyordu.

Sonunda büyük bahçenin bir başka tarafına geldiler. Burada bir kaç düzine adam, üst vücutları çıplak ve altlarında standart siyah pantolon ile antrenman yapıyordu.

Kimisi kılıç sallıyor, kimisi ağırlık kaldırıyor, kimisi de kendi aralarında düello yapıyordu.

Honnor, alkışladı ve herkesin dikkatini çekip durdurdu. Kaan da adamlara ağzının suyu akarak bakıyordu. Herkes mi yakışıklı olurdu? Ah şu kaslı vücutlar..

-Bugün birisiyle düello yapmanızı istiyorum. Kaybedenler 2 kat ağırlaştırılmış eğitim cezasına maruz kalacak.

Tüm askerler heyecanla baktılar. Lider ile dövüşecek halleri yoktu. Eh vasco ve beyaz saçlı da bir veletti. O zaman geriye Farnox kalıyordu.

Honnor, insanların düşüncelerini anlıyormuş gibi eliyle kaan'ı gösterdi ve konuştu.

-Bu Yuhan King. Benim üvey oğlum. O güçlüdür. Sakın küçümsemeyin.

-Selam. Hepinizi para karşılığı ezmeye geldim.

Herkes garip bir ifadeyle kaan'a baktı. Cidden sinir bozucu bir velet gibi görünüyordu.

-Önce kim çıkmak ister?

Herkes sessizdi. Kimse bir veletle düello yapmak istemiyordu. Fakat lideri de yalanlayamazlardı. O boş konuşan veya yalancı bir adam değildi.

Writer's Journey (BL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin