Writer's Journey (BL)

11.Bölüm

Önceki bölüm

Kaan, bir süre daha öptü ama bir karşılık alamadı. Mecbur geri çekildi. Du Zhang ise bir ruh misali anında evden çıktı.

-Oh be, kılpayı kurtuldum.
.
.
.
Kaan, derin bir nefes verdi ve Du Zhang'ın geri gelme ihtimaline karşılık olarak da orayı çizimlerle kapatmaya karar verdi.

Boş bir kağıda Du Zhang'ın resmini çizdi ve geçidin olduğu yere astı. Her ihtimale karşı bir kaç resim daha çizip dolabanın içine astı. Hatta özellikle orayı kapattığı düşünülmesin diye dolabının başka iç kısımlarına da resimler çizip astı.

Tam da tahmin ettiği gibi Du Zhang 2 saat sonra tekrar ruh gibi girdi ve dolabı açtı. Çizimleri görünce tekrar kapattı ve uzaklaştı.

Kaan:....

-Bu neydi şimdi?

Du Zhang, evine kapanmış kendi kendine düşünüyordu. Yıllarca sevdiği kişinin onu fark etmesini istemişti.

Fakat bu olmamıştı. Ayrıca onun şeytani tarikatla ilişkili olduğunu düşünüyordu.

Nasıl bu kadar korkunç birisine tutulmuştu ki?

Du Zhang, Yu Han Dao'dan hem nefret ediyor hem de çok hoşlanıyordu. Henüz 9 yaşındayken tanışmışlardı.

Du Zhang, 9 yaşındayken, Yu Han Dao ise 6 yaşındaydı. Yani Yu Han Dao'nun tarikata katıldığı zamandı.

Du Zhang, içine kapanık olduğu için gördüğü tatlı çocukla nasıl konuşacağını bilememişti. Sonra onu izlemeye başlamıştı.

Tatlı çocuğun kişiliği biraz tuhaftı. Onda rahatsız edici bir şeyler olduğu belliydi. Daha sonra şeytani Qi ile fazla içli dışlı olduğunu keşfetmişti.

Onlar büyürken Yu Han Dao, diğer çocuklara patronluk taslamaya başlamıştı. Gizlice kaynaklarını çalıyor ve gücü yetiyorsa da dövüyordu.

Yu Han Dao, zaman geçtikçe büyüyordu. Fakat kişiliği gittikçe daha kötü hale geliyordu. Daha sinsi ve daha kötü, daha akıllı oluyordu. Du Zhang da bunun farkındaydı.

Nasıl konuşulacağını bilmiyordu ve nasıl müdahale edeceğini... Sessizce gözlemliyordu. Sonunda İç öğrenci olduklarında Du Zhang da çoktan tepki göstermeye başlamıştı.

Her yanlışını gördüğünde bir güzel dövüyordu. Yu Han Dao, kendisini savunmaya çalışsa da başaramıyordu. Çünkü ondan hem küçük hem de zayıftı.

Sonra bir anda Yu Han Dao değişmişti. Şeytani havası kaybolmuştu. Onun yerine şakacı, sevimli bir adam gelmişti.

Üstelik de ondan hoşlandığını söylüyordu. Bir düello da onu yenmişti. Yaralandığında merhem getirip sürmüştü.

Ayrıca akıllı da sayılırdı. Sürekli yanına geliyor ve konuşuyordu.

Eskisinden daha konuşkan olmuştu!

Son olay ise...

Onu öpmesi idi...

Bu Du Zhang'ın ilk öpücüğü değildi. Fakat onu en çok etkileyendi.

Dolabına kendi resimlerini bile yapıştırmıştı ki bu çok tuhaftı. Resmen aceleyle yapılmış gibi görünüyordu. O an anlayamasa da sonradan fark etmişti.

Du Zhang'ın aklı çok karışmıştı. Tam 18 yıldır Yu Han Dao'yu tanıyordu. Son 2 gündür o çok farklı bir insana dönüşmüştü.

Du Zhang, yatağına iyice kıvrıldı. Aklında canlanan iki farklı Yu Han Dao vardı. Birisi buz gibiydi. Diğeri ise neşeyle gülümsüyordu.