Bugün birlikte kafeye gidip arkadaşlarımızı tanıştıracağımız gün. Ben annemden zor da olsa izin aldım. Aslında annem böyle şeylerde fazla engel koymuyor ama nadiren yaparsam tabii. Okul çıkışı gidecektik ve Chan'ın bildiği bir yere götürecekti birlikte. Sonunda çıkış zili çaldı ve biz de ayaklandık. Seungmin, Hyunjin ve ben aynı sınıfta olduğumuz için birlikte aşağı inip beklemeye başladık. Changbin, Jisung ve Chan da gelince sadece Minho kaldı. Çok geçmeden Minho elindeki basketbol topuyla yanımıza yaklaştı ama tam gelmeden topu bir arkadaşına atıp
"İyi oyunlar."
dedi ve iyice geldi. Herkes tamamlanınca yürümeye başladık. Yaklaşık 5 dakika yürüdükten sonra Hyunjin'in sesini duydum.
"Chan, umarım düşündüğüm yere gitmiyoruzdur. Gitmiyoruz değil mi?"
"Merak etme Hyunjin bir şey yapmayacağım, sadece kahve içmek istiyorum."
"Söz ver o zaman."
"Tamam Hyunjin, söz."
dedi Chan en son. Hyunjin yanıma yaklaşıp elimi tuttu. Ona gülümseyip önüme döndüm. Şimdi sormayacaktım ne olduğunu, hem kalabalıktık hem de müsait bir zaman değildi. Tek olduğumuz bir zaman sorarım. Sonunda durunca karşımdaki kafeye kısa bir göz gezdirip diğerleri ile birlikte içeri girdim. Yanımdakiler kısa bir bakış atıp bir masa belirlemişti ve o masaya doğru ilerliyorduk. Sonunda oturduğumda Chan'ın birine dik dik baktığını gördüm ve baktığı tarafa baktım. Arkası dönük bir garsona bakıyordu. Chan, Hyunjin ve ben yan yana oturduğumuz için onun baktığı tarafa rahatça bakabiliyorduk. Minho da fark edince onun arka tarafında olan garsona bakmak için arkasını döndü. Gördüğü bedenle tekrar arkasını dönüp mırıldanarak
"Başlıyoruz işte."
dedi mırıldanarak. Chan sonunda baktığı garsondan gözlerini çekmeyerek yerinde dikleşip konuştu o garsona bakarak.
"Garson, bakar mısınız?"
dedi Chan. İçimde bir his vardı 'bir şey olacak' diye. Olacakları izlerken garsonun arkasını döndükten sonra bizi görmesiyle kas katı kesildi. Biraz bekledi, gözlerini kapattı ve derin bir nefes vererek gözlerini açtı. Tekrar bir kaç saniyelik bekleme ardından kafasını iki yana sallayıp kendine gelince bizim masamıza ilerlemeye başladı. Hyunjin ne olduğunu anlamış gibi Chan kolunu dürttü. Chan döndü ve Hyunjin'e
"Bir şey yapmayacağım Hyunjin."
dedi. Hyunjin de iç çekerek benim gibi olanları izlemeye başladı. Araların da ne olduğunu, o çocuğun kim olduğunu, neler olacağını gerçekten bilmiyorum. Bize biraz daha yaklaşan yüz yaklaştıkça daha çok tanıdık gelmeye başladı. Sonunda önümde durduğunda kim olduğunu hatırlamamla yüzüme yayılan şaşırmamı engelleyemedim. Bu... bu çocuk
okulda Hyunjin'in kavga ettiği çocuktu...
________________________________
özür dilerim ama diğer bölüme de bir şey kalması için burada kesmem lazımdı hikayeyi
yoksa bende böyle yerlerde kesmeyi sevmem
bu arada
yeni hikaye yayınladım okursanız çok sevinirim
neyse görüşürüz öptüm sizi iyi sınavlar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çarpışma | Hyunlix
FanfictionFelix sevgilisi Hyunjin'i daha yakından tanımaya başlar. Yan shipler; Minsung Chanmin Jeongbin Bunlar hikayeye sonradan giricek -KISA BÖLÜMLER!!!-