[2] Önemli Cevap

5.3K 674 418
                                    

Ben nasıl kaos düşkünü bir insanmışım lan. Her bölüm kaos yazasım geliyor. Zor zaptediyorum parmakcıklarımı.
_________

Hyunjin minik bedeni kolları arasına almıştı. Tek düşündüğü şimdilik buradan gitmekti. Tam odadan çıkacakken, kucağındaki çocuk minik elleriyle kapının kenarından tutundu ve yarı baygın halde yatağın üstünü göstermiş sessizce "Jiniret" demişti.

Hyunjin yatağa baktığında küçük, beyaz bir peluş oyuncak görmüştü. Onu istediğini varsayarak eline almış. Ve kucağındaki çıcuğun eline tutuşturmuştu.

Çocuk da oyuncağına sarılarak, Hyunjin'in kucağında daha da kıvrılmış, güçsüz olan bedenini uykuya teslim etmişti.
....

Hyunjin küçük bedeni yatağa bırakmış, dolabına doğru ilerlemişti. Bulduğu en kalın sweat'i alıp yatağa geri dönmüştü.

Çocuğun üstünde beyaz ince bir Tişört ve beyaz şort vardı. Üşümesin diye de ona kalın bir şeyler giydirmeye karar vermişti.

Yavaşca yatağa oturdu. Çocuğun belinden tutarak oturur vaziyete getirdi ve çocuğun kafasını omzuna yasladı. Onu korkutmamak adına yavaşca tişörtü çıkardı.

Karşılaştığı görüntü ise nefesini tutmasına yetecek kadar garipti. Çocuğun sol omzunda hilal sembolü vardı.

Bir süre donuk bir şekilde omzundaki sembole bakarken gözleri yavaşca sırtına doğru kaydı. Zayıf bedenin her yerinde morluklar vardı. Çocuğa şiddet uygulandığı açıkca ortadaydı.

Hyunjin küçük bedenin titrediğini gördüğünde kendine geldi ve hemen elindeki sweat'i ona giydirdi. Sweat onun üstünde o kadar büyük durmuştu ki çocuğun kolları bile gözükmüyordu.

Hyunjin, onu yavaşca yatağa geri uzattı ve üstünü kalın yorganla örttü.

Ne yapacağını, kime söyleyeceğini, neyin ne zaman nerede başverdiğini bilmiyordu. Sürüsünün her üyesi ölmüştü, kendisi hariç. Ama şimdi karşısında sembol taşıyan ve ilk dokunduğunda melez gözlerini ortaya çıkaran bir çocuk vardı.
....

"Şimdi sen diyorsun ki bu yatakta uyuyan çocuk seninle aynı sürüden mi?"

Minho, sorusunu şaşkın bir şekilde gözlerini büyüterek sormuştu. Bangchan ise elini çenesinde gezdiriyor olayları anlamaya çalışıyordu.

Minho, Bangchan ve Hyunjin kardeş gibilerdi. Birlikte yaşıyorlardı, yüzyıllardır birliktelerdi. Seoul'un altını üstüne getiren üçlüydüler. Kaç asrın onlara getirdiği parayla, mirasla çalışmalarına gerek yoktu. Her gün eğleniyor, başı boş geziyor. Vampirler arasında gecelere hükmediyorlardı.

Ama şimdi önlerinde ciddi bir konu vardı.

"Evet işte 10 kere anlattım Minho"

Hyunjin sinirli ve sıkkın ses tonuyla konuşarak yatakta saatlerce uyuyan çocuğa baktı. Arada sayıklıyor, sonra tekrar uyuyordu. Artık gece olmuştu ve Hyunjin biraz daha burada dursaydı kesin kafayı yiyecekti.

Çocuğu kardeşlerine emanet edip, sorularına cevap bulmayı umduğu yere gitmeye karar verdi.
...

Hyunjin gelmek istediği yere vardığında durmuş, derin bir nefes almıştı. O günkü cadının yanına gelmişti. Şanslıydı ki yine geçen günkü gibi denizin kenarında manzarayı izlerken bulmuştu.

Cadının arkasında durup, geldiğini belli etmek için konuşacaktı ki cadı ondan önce, arkasını dönmeden lafa başladı.

"Aradığını bulmuş gibisin"

Save Me/ HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin