[11] Aşık mısın bana?

3.9K 548 308
                                    

İyi okumalarr 🦋
__________
[ Gece saat 2 ]
Jisung, yere oturmuş elinde tuttuğu, içinde kan olan tüpe bakıyordu. Bir süre tüple bakıştıktan sonra, önündeki tahta kaseye dökmüştü, kanı. Sonra etrafına dizdiği mumları yakmaya başladı. Yavaş hareket ediyordu, çünkü içten içe korkuyordu. Cadı olmayı o seçmemişti, öyle doğmuştu. Bu yüzden tüm bu büyü işlerini ve annesini geride bırakıp, Kore dışına gitmişti. Ama şimdi geri dönmeliydi, annesi ondan yardım istemişti, hem de ölmeden önce. Bu yüzden Felix'i kurtarmalıydı.

Sonra belki yine büyü işlerini bir kenara bırakır ve yine buralardan kaçardı. Belki bu sefer aşkı bulmayı da deneyebilirdi...

Aklındaki fikirlerle mumları yakarken, arkadan biri elindeki kibriti almıştı. İrkilip, arkasına döndüğünde ise tanıdık yüz gördüğü için sakinleşmişti.

M: "Ver ben yakayım ya. Bir saattir izliyorum heycanlı heycanlı ne gibi büyü yapacaksın diye. Yaptığın tek iş kanı, kaseye dökmek oldu."

Dedikten sonra, Minho hızla çember halini almış mumları yakmaya başlamıştı.

J: "İşime neden karışıyorsun?"

M: "Seni zilerken patlamış mısırım bitti. Yavaş hareket ediyorsun."

J: "Seni ilgilendirmez."

Minho mumların hepsini yaktıktan sonra, elindeki kibrit kutusunu Jisung'a uzatmıştı.

M: "Al. Hadi kaldığın yerden devam et. Seni izliycem"

J: "Neden? Beni izleyecek kadar aşık mısın bana?"

M: "Hem de çok"

İkisi de bir birlerine göz devirdikten sonra, Minho koltuğa geçmiş, yerde oturan Jisung'u izlemeye devam etmişti.

Jisung iç çektikten sonra, elini iki kasenin kenarına yerleştirip gözlerini kapatmıştı.

Minho, Jisung'un ağzından farklı dilde sözcükler duyduğunda yere doğru eğilmiş ve daha dikkatli izlemeye devam etmişti.

Jisung garip sözcüklerini söylemeye devam ederken, kasenin kenarında duran ellerini de sıkılaştırmaya başlamıştı. Sözcüklerin ağzından çıkış hızı, hızlandıkca, mumların ateşi daha fazla alevlenmişti.

Minho ise gözlerini büyütebildiği kadar büyütmüştü. Evet kessinlikle konudan alakasızdı ama Minho, Jisung'un gözleri kapalıyken daha da güzel olduğunu anlamıştı. Kusursuz bir yüzü vardı... ve burnu... ve kirpikleri...ve gözleri... ve dudakları.

Minho, Jisung'un her yüz hattını incelerken, aniden Jisung'un gözleri açılmıştı. Minho, Beyaz irisleri gördüğünde kendini geriye atmıştı.

Jisung'un gözleri bembeyazdı, artık konuşmuyordu ve nefes alışları çok hızlıydı.

Minho ilk başta bunun, büyünün bir parçası olduğunu düşünse de, giderek artan nefeslerden bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı.

M: "Hey, pişt, pis cadı?"

Elini yavaşca uzatmış ve Minho'yu omzundan sarsmıştı.

M: "Heyy. Bak eğer şakaysa kanını son damlasına kadar içerim"

Minho, Jisung'u sarsmayı bırakıp elini gözünün önüne tutarak sallamaya başladı.

M: "Burada mısın? Nefes al lan"

Minho yine hiçbir tepki alamadığında, Jisung'un ellerine bakmıştı. Elleri kan dolu kaseyi sıkıca tutuyordu. Ve mumların alevleri giderek daha çok artıyordu.

Save Me/ HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin