[3] Canımı Yaktılar

4.9K 658 415
                                    

Hikaye o kadar karışık ki ben bile dobarlayamıyorım. Bindik bir alamete gidiyoooz qıyametehhğğğ.

_______
Hyunjin odadaki koltukta oturmuş, çocuğun uyanmasını bekliyordu. Saat sabah 8'di ve çocuk oyuncağına sarılmış uyumaya devam ediyordu. Anlaşılan günlerdir uyumuyordu. Böylece vücudu zayıf düşmüştü.

Hyunjin çocuğun yerinde kıprandığını gördüğünde ayağa kalktı ve yatağa yaklaştı. Elini çocuğun alnına götürüp ateşi var mı diye kontrol ederken, elinin soğukluğuyla irkilmiş ve uyanmıştı.

Gözünü açar açmaz nerede olduğunu anlamak istercesine, korkmuş bakışlarla etrafa bakıyordu.

Hyunjin, yatakta çocuğun yanına oturdu tam soru soracakken, çocuğun korkmuş sesini duydu.

"B-beni öldürecek misin"

Hyunjin, çocuğun masum suratına bakıp, onun sorusunu aldırmadan kendi sorusunu sormuştu.

"Adın ne?"

"Felix"

"Güzel, ben de Hyunjin. Şimdi ben sana sorular sorucam ve sen de hepsini cevaplayacaksın tamam mı?"

Felix korktuğu için inkar etmeden, hemen başını onaylar anlamda aşağı-yukarı hızlıca salladı.

"O laboratuvarda ne işin vardı?"

Felix yaşadıklarını düşünerek korkudan titremeye başladı ve titrek sesiyle cevap verdi.

"10 yaşımdayken, yaşadığım yurtta gözlerim parladığı için beni laboratuvara götürdüler. 7 yıldır oradayım. Aslında sadece kanımı alıp analiz ediyorlardı. Bana ne olduğunu çözmeye çalışıyorlardı. Ama son 1 yılda bana kötü davrandılar. C-canımı yaktılar. Nedenini bilmiyorum. Ben onlara hiç kötü bir şey yapmamıştım ki."

Felix gözleri dolu dolu konuştuğunda Hyunjin kendini rahatsız hissetmeye başlamıştı. Ortamdaki gerginlik geçsin diye sorularına devam etmişti.

"Peki sen kendinin ne olduğunu biliyor musun?"

"Canavar mıyım ben?"

"Hayır sen bir melezsin. Tıpkı benim gibi. Ben yarı vampir, yarı kurt adamım. Sen de yarı insan, yarı kurt adam sayılırsın. Ama kurt yönün senin hayatta kalman için bastırılmış."

Hyunjin Felix'in kafasının karıştığını gördüğünde onu rahatlatmak adına sol omzunu hafifce sıyırmış, hilal sembolünü görünür hale getirmişti.

"Bak. Hatta ikimiz aynı sürüdeniz."

Felix dikkatlice Hyunjin'in omzuna bakmış, dolu olan gözlerini silmiş ve gülümseyerek konuşmuştu.

"Sen benim ailem misin şimdi. Hani aynı sürüdeniz ya. Artık biz aynıyız değil mi? Aileyiz değil mi?"

Hyunjin Felix'in tatlı gülümsemesine karşı çıkamamış, ona geri gülümsemiş ve başını onaylar anlamda sallamıştı. Mühürden falan bahsetmek, küçük çoçuğun zor olan hayatını daha da zorlaştırmak istemiyordu. Sadece ikisi de birbirine bakıp gülümsüyordu.

Ta ki Minho kapıda durup öksürene kadar.

Minho odaya girmiş, yatakta oturan, senelerdir gülmeyen kardeşini, gülümseyen küçük bedene bakarak konuşmuştu.

"Adın ne bakalım senin ufaklık?"

"Felix"

"Ben de Minho"

Felix sıcacık gülümsemesini Minho'ya da gösterdikten sonra, aşağı inip bir şeyler yemeye karar verdiler. Felix en son ne zaman yemek yediğini hatırlamıyordu.

Save Me/ HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin