[7] Dolunay

4.3K 559 449
                                    

İyi okumalar 🦋
Felix 18 oldu ehe ehe eheeeeğğ. Asla fesat düşünmem aslaağğğ
________

Felix duyduğu kırılma sesleriyle uykusundan uyanmış, yatağında oturur vaziyette etrafa bakıyordu. Bağırma seslerinden Hyunjin olduğunu biliyordu. Onun canının yandığını biliyordu.

Hyunjin, Felix hayatta kalsın diye acı çekiyordu. Bunu düşündükce Felix'in gözleri doluyordu. İstemiyordu... Hyunjin'in acı çekmesini istemiyordu. Çünkü kendi canı yeterince yanmıştı. Şimdi kendisi yüzünden Hyunjin'in acı çekmesini istemiyordu.

Gözünden gelen yaşları serbest bıraktıktan sonra ayağa kalkıp koşarak Hyunjin'in olduğu odaya gitmek için merdivenleri indi.

Hyunjin dolunayda güçsüz olduğu için Bangchan ve Minho bugün gece olmasına rağmen dışarı çıkmamış, salonda oturuyorlardı. Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle ikisi de arkasını dönmüştü.

B: "Felix odana git"

Felix Bangchan'ı aldırmadan Hyunjin'in olduğu odanın karşısında durmuş elini kapının kulpuna yakınlaştırmıştı. Odadan duyduğu bağırma sesi ise onu duraklatmıştı.

B: " Felix, gel hadi seni odana götüreyim. Hyunjin yarın sabah iyi olacak. Yarın konuşursun."

Felix yanında duran Bangchan'a baktıktan sonra kapıyı açmış içeri girdikten hemen sonra kapatıp, kilitlemişti.

Bangchan Hyunjin'in Felix'e zarar vermeyeceğine emin olduğu için ikiliyi baş başa bırakmaya karar vermiş ve kapıdan uzaklaşmıştı.

Felix dolu gözleriyle arkasına dönmüş, yerde dizleri üstüne çökmüş Hyunjin'e bakmıştı.

Yavaş adımlarla ona yaklaşmaya başlamıştı. Hyunjin sadece hızlı nefes alıyordu. Hareket etmiyordu, dizleri üstümde öylece durmuştu.

Felix, Hyunjin'in karşısına geldikten sonra aynı onun gibi dizleri üstüne çökmüş ve Hyunjin'in yüzüne bakmaya çalışmıştı. Ama Hyunjin'in başı aşağıya baktığı için yüzünü görememişti.

F: "İyi misin?"

H: "Odana git"

Hyunjin hırıltılı sesiyle Felix'e bağırmıştı.

F: "Çok acıyor mu?"

H: "Sana odana gitmeni söyledim. Sana odandan çıkmamanı söylemiştim."

F: "Ama benim canım yandığında beni sen kurtardın. O zaman sen de o gün beni o laboratuvarda bırakıp gitseydin."

H: "Felix odana git"

F: "Sen benim yaralarıma merhem sürdün. Yaralarımı iyileştirdin."

Felix sağ elini kaldırıp, Hyunjin'in sağ yanağına koyarak yüzüne bakmıştı. Bu sefer yanağında hissettiği el yüzünden Hyunjin de kafasını kaldırmıştı. Bu sefer gözleri kırmızı ve sarı değil. Sadece koyu sarıydı. Çok güzel gözüküyordu.

Hyunjin yanağındaki el sayesinde içinde kırılan kemiklerinin acısının dindiğini farketmişti. Ve şaşkın gözleriyle Felix'e bakıyordu. Ağladığı Felix'in gözlerinden belliydi.

F: "Ben de senin yaralarını sarmana yardım etsem olmaz mı?"

Hyunjin düzene giren kalp atışlarıyla Felix'e bakıyor. Hala eskisi gibi güçlü hissetmiyordu kendisini ama acıları tamamen dinmişti. Hyunjin artık kafasında dönüp dolaşan sorulardan emindi. Bu çocuk onun kaderiydi. Eğer ölecekse bu çocuk için ölmeliydi, eğer ağlayacaksa bu çocuk için ağlamalıydı, eğer birini sevecekse o kişi kesinlikle bu çocuk olmalıydı.

Save Me/ HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin