gecioz
💿
Draco'nun beni dürtmesiyle uyandığımda Hogwarts istasyonuna varmıştık. İnip Trenin yanından ilerlerken Draco önümüzde yürüyen altın üçlünün önüne geçmiş, bir şeyler gevelemişti. Ona yetişip itdiğimde dönüp onlara 'özür dilerim' bakışı atmıştım. Hermione göz süzdürüp önüne döndüğünde ben de önüme dönmüştüm.
***
Pembeye boğulmuş yeni profesör bir şeyler geveledikten sonra yemekler önümüzde belirmişti. Bir şeyler atışdırdıktan sonra odama çıkıp uyumuştum. Sabah kalkıp formamı giyerek saçımı düzeltip odadan çıkmıştım. Kahvaltıya inip sadece çikolata ve meyve suyu içtikten sonra Pembe profesörün dersine girmiştik.
Tahtaya bir şeyler yazıp bize dönerek "Ben Dolores Umbridge. Yeni ksks profesörünüzüm. Umarım iyi anlaşırız!" demişti. Ardından "Geçen dönem Hogwarts'ın verdiği büyük kayıp için ben de çok üzüldüm. Üçbüyücü turnuvasında arkadaşı için kendi canını siper etmiş Alyssa Riddle için her kesin asalarını kaldırıp Lumos demelerini rica ediyorum" demişti. Kimseden ses çıkmayınca gülüp "Kefeni yırtmış ola bilirim profesör!" demiştim. Hızımı alamayıp "Ayrıca kurtardığım kişi dostum değil erkek arkadaşımdı." demiştim. Yüzüme şaşırmış bir ifadeyle bakarak "Pekâla." demişti. Daha sonra "Burası okul bayan Riddle park değil. Burada öğretim görüyorsunuz sevgili yapamazsınız." demişti. Gülüp "Ben öyle bir kural olduğunu sanmıyorum." demiştim.
Kadın yüzünü saçma hallere salarak "Açıkçası sizden böyle bir performans bekliyordum bayan Riddle." demişti. Mimiklerimi değişmeden "Hadi ya nasıl bir performans?" demiştim. Artık sabrını zorluyormuşum gibi bana bakarken "Haddinizi aşmayın ki bende aşmayayım." demişti. Durmadan bende "Ben haddimi biliyorum. Benden beklediğiniz performansı alamadıysanız beklentileriniz çok düşüktür profesör." demiştim. Yanımda oturan Draco'dan başka bütün sınıf bana dönüp şaşkınca bakıyordu. Draco ise keyifle olanları izliyordu. Benden çekindiği çok belliydi. Çok ileri getmek istemiyor muydu, yoksa cevap mı veremedi mi anlayamadım ama dönüp ders anlatmaya başlamıştı. Kitapları açtığımızda Hermione dönüp "Ama burada her hangi bir büyü yok profesör Umbridge." demişti. Tahtadan dönüp "Bakanlık bir şeyler öğrenmeniz için büyü kullanmanızı gerekli bulmuyor." demişti. Sinirle ona bakıp "Büyücülük okulunda büyü kullanmadan bize ne öğretmeği düşünüyorsunuz profesör?" demiştim. Yüzüme sanki her an beni döve bilecekmiş gibi bakarak "Dersten sonra odamda sizi bekleyeceğim bayan Riddle." demişti.
<_>
Kapıyı açıp içeriye girdiğimde gözümden kırmızı bir sıvı akacak gibi olmuştu, çünki masasından tutmuş penceresine kadar her yer pembeydi. 2 yaşı olan bir kokoş kız çocuğunun odasına benziyordu. Elini öne getirip "Oturun." demişti. Mecburiyetden oturduğumda "Psikolojik probleminizmi var yoksa gerçektende mi bu kadar saygısızsınız?" diye sormuştu. Yüzüne bakıp "İstediğim kişilere karşı gayet saygılı tavırlar gösteririm profesör." demişti. Gülerek "Belkide yalnıştır sizin doğru sandığınız şeyler bayan Riddle." demişti. Kollarımı bir birine bağlayıp oturduğumda "Alyssa Luna Tom Riddle, 4 ekim 1980. Hangleton adlı muggle köyünde Abisi Matteho Marcus Tom Riddle ile aile malikanelerinde yaşıyor. Baba Marvolo Tom Riddle belirsiz bir şekilde ortadan kayboldu, anne Mary Christopher Slytherin 1993 yılında öldü. İki zavallı kardeş Hogwarts'ı kendilerine okul değilde patronluk taslaya bilecekleri bir yer gibi görüyorlar. Yanlışım varsa düzeltin lütfen." demişti. Gülüp "Ben ve abim zavallı değiliz. Aynı zamanda Slytherin'in en başarılı öğrencilerinden biriyiz. Patronluk taslamağa gelince, bize kötülük yapanı kötü yapıyoruz. Olay bu." demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘖𝘯𝘭𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘮𝘺 𝘨𝘪𝘳𝘭, 𝘖𝘯𝘭𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘮𝘺 𝘥𝘢𝘳𝘭𝘪𝘯'..
FanfictionÖzgürdüm, ama bir yandan da değildim. Kim olduğumun farkına bile varmamışken, sana nasıl aşık oldum ki ben? Cedric Diggory fanfiction kitabı. baslangiclar biraz enayi isi