𝘖𝘯𝘭𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘮𝘺 𝘨𝘪𝘳𝘭, 𝘖𝘯𝘭𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘮𝘺 𝘥𝘢𝘳𝘭𝘪𝘯'..

yirmi sekiz

naber

bu arada kitap tam 1 hafta #cedricdiggory etiketiyle top1'de kaldi. bunun okuma ile falan alakali oldugu icin mi bilmiyorum ama yinede cok mutluydum. malesef suan top6'da. ama yinede eskisinden daha iyi yaziyorum ve ozlemisim buralari. Subatda neredeyse hic bolum atmadim. bu ay 2 3 bolum atmaga calisacagim. okuma ve oylar icin tesekkurlerrr

tiktok: babyn4t1vee

4>

Gözümü delen güneş ışığı ile uyanıp sabah rutinimi yapmıştım. Formamı giyerek kahvaltıya indiğimde Draco ile bakışmıştık. Çok durgundu ve bu beni korkutuyordu. Yemekler önümüzde belirmeden önce siyah bir baykuş önüme zarf atarak geri uçmuştu. Pansy kaşlarını çatıp bana bakarak "Bu gün posta günü müydü?" diye sorduğunda üstünde hiç bir şey yazmayan zarfa bakarak "Hayır değildi." demiştim.

Zarfı açtığımda yemekler önümüzde belirmişti. Her kes açlıktan çıkmış gibi yemek yerken bana tanıdık gelen el yazısı ile kalp atışlarım normalin 3 katına çıkmıştı.

Değerli kızım Alyssa, biliyorsun ki bizim seninle yıldızlarımız bir türlü barışmıyor. Tabii ki de değer verdiğin her kese ve her şeye zarar verip intikamı mı alacağım. Ancak bilmeni isterim, yakında öyle bir haber alacaksın ki bu senin yıkılışın olacak.

Seni çok seven baban.

Sinirle zarfı mikroskopik parçalara bölüp hışım ile ayağa kalkmıştım. Enzo kaşlarını çatıp "Ne oluyor Aly?" diye sorduğunda "Bilmiyorum." diyerek çantamı alıp hızlıca salondan çıkmıştım. Cedric ortalıklarda yoktu bu yüzden içimi korku kaplamıştı. Hızlıca koridorlarda yürürken bağırış sesleri duymuştum.

Hızlıca duvarın arkasına saklanıp konuşulanları dinlemeğe başlamıştım.

Cedric "Asla buradan ayrılmam. Alyssa'yı bırakırsam mahv olur. Hem ben Hogwarts'ı seviyorum anne." dediğinde bayan Diggory "Merlin, Cedric Voldemort her an arkamıza düşe bilir aptal sevgilini bulmak için! Ben canıma susamadım o yüzden en geç yarına kadar eşyalarını toplayıp malikaneye gel." dediğinde kalbimin atmadığını hissetmiştim. Dönüp hızlıca uzaklaştığımda hıçkırıklarıma engel olamıyordum. Cedric'in sesini duyduğumda adımlarımı durdurmadan yoluma devam ediyordum. Nereye gittiğim hakkında hiç bir fikrim yoktu, ama kesinlikle yasak koridorlardan birindeydim.

Cedric bana yetişip kolumdan tutarak beni durdurmuştu. "Tanrım, Alyssa! Nerede olduğumuzun farkında mısın?" dediğinde etrafın değiştiğini farketmemem sebep cisimlendiğimizi anlamamıştım. Bir şekilde Cedric'te benimle birlikte cisimlenmişti ve şu an ikimiz de ölümyiyenlerin yuvası - Malfoy malikanesindeydik.

Hızlıca gözyaşkarımı sildiğimde ceplerimi kontrol etmiştim. "Lanet olsun asam yok!" dediğimde arkadan biri çıkıp hızlıca yanındaki adama "Git hemen lorda haber ver, kızı ve sevgilisi buradalar!" demişti. Asasını çıkardığında Cedric'in hazırda sakladığı asasını elime atıp önüne geçmiştim.

Hızlıca "Sakın arkamdan ayrılma ve birisi gelirse haber ver!" dediğimde adam hemen 'Stupefy' büyüsü atmıştı. Yana savurup 'Evette Statum' atdığımda havada taklalar atarak arkaya düşmüştü. Ayağa kalkmadan ikimizde son hız koşuyorduk. Malfoy malikanesinde cisimlenemezdik, çünkü buranın büyüsü böyleydi.

Tabi önümüze bir Malfoy çıkmadığı sürece.

Her saniye arkamıza bakıyorduk. Hızlıca bir çeye çarptığımı hissettiğimde gözlerimi kırpıştırıp önüme bakmıştım. Bayan Malfoyu gördüğümde hemen rahatlamıştım. Etrafına bakarak bizi köşeye çekip "Yüce Merlin, Alyssa, Cedric burada ne yapıyorsunuz?" diye sorduğunda "Acilen bizi cisimlemeniz lazım bayan Malfoy!" demiştim. Bana sarılıp asasını çıkarak bizi Hogwarts'ın bahçesine cisimlediğinfe hava çoktan kararmıştı. Hızlıca içeri girdiğimizde Cedric Hufflepuff ortak salonuna sapmak istemişti.