bir anlik hevesle basliyorum bismillah
Bölümün şarkıları: Sleep deprivation
İf we have each other
İn the middle of the night<3
Gözlerimi açtığımda başımda ki şiddetli ağrıyla yorganı kafama çekmiştim. Biraz öyle uzandıktan sonra kalkıp duşa girmiştim. İyice yıkandıktan sonra çıkıp üstüme salaş bir şeyler giyinmiştim.
Saçımı sardığım havludan kurtararak karnıma kadar gelen upuzun, sapsarı saçlarıma bakmıştım.
Yanımdaki makası elime aldığımda kapı çalmıştı. İçeriye Pansy Astoria ile girdiğinde elimdeki makası yerine bırakmıştım.
"Selam. Her kes leş gibi. Yani kahvaltıda Slytherin masası bomboştu." demişti Pansy keyfimi kaldırmak istersesine. Astoria yanıma oturup "Saçlarını kesmene gerek yok. Senin suçun değildi." demişti. Kafamı sallayıp "Taciz olmam benim suçum değildi belki, ama bu saçlardan kurtulmam gerek. Temizmiş gibi hissetmiyorum." diye cevap verdiğimde kaıkıp yanımdaki makası almıştı.
"O zaman kesiyorsan güzel kesmelsin. Alyssa Riddle'a yakışan bir şeyler. Mesela kelebek kesimini duydun mu? Çok güzel görünüyor. Sana böyle keselim." dediğinde Pansy gülüp "Greengrass yumuşadı mı yoksa?" demişti. Astoria saçlarımı garip bir şekilde keserken "Kardeşinin sevgilisi olmam arkadaş olamayacağımız anlamına gelmez." demişti. Gülüp "9 kişilik arkadaş grubu mu? Tabii ki de evet!" demiştim.
Üçümüzde güldüğümüzde "Artık arkadaşlarımı parmaklarımla sayamıyorum. Gelişme var!" demiştim. Astoria saçlarımı kesmeği bitirdiğinde göğüsümün biraz altında olan sarı saçlarımla bakışmıştım. Aslında güzel görünüyorlardı ve ben suçlu hissetmiyordum.
Ortak salona indiğimizde her yer çoktan toplanmıştı. Her kes leş gibi bir yerlere dağılmıştı. Draco deri koltukta ters yatıyordu, Marcus yerde oturmuş başını tutuyordu. Enzo Theodore'un ayağına yatmıştı. Draconun oturduğu koltuğa kendimi atdığımda Theodore "Kafamda bomba patlatıyorlarmış gibi hissediyorum." demişti. Enzo midesini tutup "Ben suratına kusacağım galiba şu an." demişti. Onlara bakıp "Draco'ya içkileri az al dediğimi hatırlıyorum." demiştim. Gözlerini açıp "Ne alaka ya 13 şişeyi tek başına bitirdin Alyssa." demişti.
Ayağa kalktığımda "Yemek yemezsek bizi revire yatıracaklar." demiştim. Hepsi arkamdan çıktığında Büyük salona yönelmiştik. Gözüm Hufflepuff masasına iliştiğinde Cedric'i görememiştim. "Aranızdan biri Cedric'i gördümü?" diye sorduğumda Enzo kendini masaya atıp "Sevgilinden bize ne Aly?" diye sormuştu. Kaşlarımı çatıp bende oturduğumda önümüzde yemekler belirmişti. Cedric Enzo'yu yanımdan kaldırıp oturduğunda "Slytherin masasındakiler öldü mü?" diye sormuştu. Hepimiz uykulu gözlerimizi ona çevirdiğimizde onun da bizden bir farkı yoktu. Ron beni arkadan dürtdüğünde "Toplu kırılma mı yaşadı binanız Aly?" diye sormuştu.
Önüme dönüp kafamı masaya yatırdığımda bir çocuk beni dürtmüştü. Oflayarak "Ne var aq öldük bütün bina olar.. Ne istiyorsun?"
Çocuk kaşlarını çatıp "Profesör Snape seni çağırıyor." demişti. Oflayarak ayağa kalktığımda Cedric'te arkamdan geliyordu.Kapıyı çalıp içeri girdiğimde Snape "Bayan Riddle, Slytherin masasının niye boş olduğunu öğrene bilirmiyim?" diye sormuştu. "Açıkçası aynı binada olduğumuz için sebebini bildiğinizi düşünüyorum." diye cevap verdiğimde elinde ki dolma kalemi yana bırakıp "Pekâla, bu kadar içkiyi nereden buldunuz diye sormayacağım ama kaç şişe içtin? Çünki gerçekten berbat görünüyorsun." demişti. Boğazımı temizleyip "Draco Malfoy ile çok sıkı bir arkadaşlığımız var." demiştim. Kafasını sallayıp "İçkilerin kalanını iade et. Mutfağa gidip 'Profesör Snape binaya kahve dağıtılmasını söyledi' de."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘖𝘯𝘭𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘮𝘺 𝘨𝘪𝘳𝘭, 𝘖𝘯𝘭𝘺 𝘺𝘰𝘶 𝘮𝘺 𝘥𝘢𝘳𝘭𝘪𝘯'..
FanfictionÖzgürdüm, ama bir yandan da değildim. Kim olduğumun farkına bile varmamışken, sana nasıl aşık oldum ki ben? Cedric Diggory fanfiction kitabı. baslangiclar biraz enayi isi