Kayıp Büyücü'nün Gizemli Mührü {TAEKOOK} B×B

✧22.BÖLÜM✧

A-rin ağzından ;

Derin bir nefes alıp verdim ve tepsiyi masaya koydum elimi ağzıma koydum, derince esnedim aşırı yorgundum . Son zamarda gördüğüm rüyalar artmıştı ve bu beni günden günde korkutuyordu . O yüzden genellikle pek uyumuyordum bu da bedenen çöküş yaşamama neden oluyordu .

Sırtımda hissetiğim ağrı ile yüzümü buruşturdum gene ve gene sırt ağrısı çekiyordum . Min Ji olan bitenden şüphelenmeye başlamıştı bende ona bildiğim herşeyi anlattım . Benim hakkımda şüpheleri vardı bu da doğrulanmış oldu . Daldığım düşüncelerden önümde bir şimşek çakması ile kendime geldim .

Elimde ki tepsiyi sıktım yeter artık canımı sıkmaya başlamıştı . Sürekli bana birşeyler göstermeye çalışıyordu en son bana Hydra'yı görmem geretiğini söylemişti ama ben onu umursamadım ve yanına gitmedim . Bunun üzerine bana görüler göstermeye başladı . Sanki intikam almaya çalışıyor gibiydi.

Elimle alnımı ovmaya başladım başım ağrımaya başladı . Bence izin alsam iyi olacaktı belki eve gider kendim için bir kaç ot falan kaynaktır içerim bir kaç bitki yakar uyumaya çalışırım.

Tim'e döndüm . " Ben çok yoruldum biraz dinlensem olur mu ?" Gülerek başını olumluca salladı gidip en arkalarda bulunan masalardan birine oturdum . Rahat bir nefes alıp verdim .

Tim bana sıcak bir kahve getirdi . Onu içerken telefonumu çıkardım ve açıp içinde indirdiğim gelişi güzel bir oyunu oynamaya başladım . Kısa bir süre sonra masamın karşı sandalyesi çekildi oraya baktığımda bu kişinin Izzy olduğunu fark edince nerdeyse telefonumu düşünüyordum .

Zorla gülümseyerek ona baktım bu halime güldü . " Sakin ol A-rin rahat ol canım lütfen sadece gelinimi görmeye gelmiş olamaz mıyım ?" Zorla yutkundum . Başımı belli belirsiz salladım ayağa kalktım hafifçe eğildim ve izin istedim .

Koşarak mutfağa girdim . Kenarda duran şarap şişelerinden bir tanesini alıp kenara koydum bir bardak çıkardıktan sonra rahat bir nefes aldım .

Üstümü düzelttim ve dışarıya çıktım . Hızlı bir şekilde onun yanına vardım bardağı masaya koyup doldurmaya başladım . " Teşekür ederim lütfen karşıma oturur musun ?"

Yavaşça oturdum ve ona baktım .
" Lafı hiç uzatmayacam biz bayadır bu konuyu Lucas ile konuşuyoruz . Biliyorsun şuan bizim evde kalıyorsun tatlım . " Başımı belki belirsiz salladım annemle kavga ettikten sonra oraya yerleşmiştim .

" Min Ji yeni bir eve taşınmak istemiyor çünkü kurulu düzenini bozmak istemiyor . Bizde Lucas ile dedik ki bu evi size verelim biz başka eve taşınırız . " Gözlerim büyüdü hızlı bir şekilde başımı olumsuzca salladım bizim yüzümüzden kurulu düzenlerini bozacaklardi .

İmi nazikçe tuttu . " Tatlım sorun bizim o evden gitmemiz değil . Sorun siz daha çocuksunuz ve koskoca evde tek başınıza kalabilecek misiniz? Başınızın çaresine bakabilir misiniz? Biz ondan korkuyoruz yoksa ev , düzen falan umrumda değil . Biz sadece iki tane güzel kızımızın rahat olmasını istiyoruz o kadar . "

Yanaklarım kızardı başımı eğdim ve gülümsedim bizim hakkımızda böyle düşünmesi ne kadar da hoş birşey.
" İnanın bana benim için sorun değil ben küçük yaşta öğrendim herşeyi annemi biliyorsunuz . Bende herşeyi çok küçük yaşta öğrendiğim için içiniz rahat olsun . Yani benim için zor değil."

Gülümsedi ve iki elimi de tuttu . " O zaman ev sizindir hem merak etmeyin gene aynı binadayız . Yani bir sorun olursa bize bildirin . "