Kayıp Büyücü'nün Gizemli Mührü {TAEKOOK} B×B

✧31.Bölüm✧

Birden etraf kararmaya başladı hissetiğim enerji ile kalbim depara çıkmış gibi hızla atıyordu. Bu oydu . Herkes aynı saniye kapıya baktı birden paramparça olmuştu arkasında ise oldukça sinirli bir cadı vardı .

Etrafını siyah dumanlarla çevriliydi yüzüne baktığımda yüzünde anlam veremedim beyaz şekiller , gözleri ise morun en koyu tonundaydı bu da oldukça ürkütücü yapıyordu . Başını hafifçe yana eğdi ve tehlikeli bir şekilde sırıttı .

Hinami'ye baktım bir kaç adım geriye gitti . Ondan korkuyordu hem de baya korkuyordu, kim şuan ki halinden korkmaz ki benim tanıdığım kadına hiçbir şekilde benzemiyordu . Bu onun karanlık tarafıydı .

Jisoo bana baktı ve elini bana doğru uzattı etrafımı siyah dumanlar kapladı bana koruyucu bariyer yapmıştı . Hızla onun tarafına sert bir şekilde bir büyü dalgası attı .

" Sen kimsin de benim kız kardeşlerime ve bu hayatta en çok değer verdiğim kişiye dokunmaya cürret edersin! " Etrafa yaygıdığı siyah dumanlardan ne kadar sinirli olduğu belli oluyordu . Sol elimde ki mühür parlamaya başladı bakışlarımı oraya indirdim zorla gülümsedim . Bu sefer elimde bir farklılık vardı bakışlarımı ona çevirdim . Bu sefer canım yanmıyordu, zorla yutkundum gerçekten ben onun oğluydum.

Hinami ve Rose baya korkmuş benziyorlardı . Ben bile şuan Jisoo'nun bu halinden korkmaya başladım . Güçlerinin bir kısmını kaybetmesine rağmen gene de güçlüydü. Acaba bende de güçler var mı onun gibi güçlü bir büyücümüyüm . Başımı sağa sola salladım saçmalama Jungkook kendine gel .

Ona baktım şuan aşırı tehlikeli biriydi hem de baya tehlikeli çünkü etrafa yaydığı enerjiden hem ne kadar güçlü hem de ne kadar öfkeli olduğunu anlayabiliyoruz . Karşıdaki iki cadı da ondan korktuklarına göre o gerçekten güçlüydü.

" Ben seni defalarca kez uyardım Rose hem de defalarca...ama sen her zaman kafanın dikine gitmeyi tercih ettin . O kitaba sahip dahi olsanız benden güçlü olamayacağınızı bildiğiniz halde gene de o kitabı kullanarak beni mi yenmeye çalışıyorsunuz . "

Rose baya korkmuşa benziyordu . Dedikleri doğruydu babamla bu konuyu konuştuğumuzda şaşırmıştım . Aslında onun hakkında çok dedikoduları dönüyordu.

Jisoo'nun çok sakin ve tatlı bir kadın gibi görünebilir . Ama o görüp görebileceğiniz en tehlikeli cadıydı bir çok söylenti vardı . Aslına çok güçlü biri olduğunu ama sırf kendi çocukları olması için güçlerinin bir çoğunu feda ettiğinden çok kişi bahsediyordu.

Bakışlarımı etrafa gezdirdim resmen herkes birbirine nefret ile bakıyordu bu da beni ürkütüyordu .

Ama Hinami sadece gülümsedi bu kadın az önce korkmuyor muydu ne ara gülmeye başladı . Normal biri değildi asla değildi . Bir sorun olmalı . " Daha hiçbir şeyden haberin yok . " Bana baktı gözyaşlarım akmaya başladı .

" Ama ben senin zayıf noktanın ne olduğunu biliyorum . Kimsenin bilmediği bir zayıf noktan." Ona anlamayarak baktım Jisoo'nun zayıf bir noktası yoktu . Bunu herkes biliyordu .

Birden bana döndü ve elini kaldırdı korkuyla bir kaç adım geriye gittim . Sert bir şekilde bana saldırdı korkuyla ellerimle yüzümü kapattım.

Bu kabus bitmesini istiyorum artık ben hiç birşey öğrenmek de istemiyorum . Keşke buraya gelmeseydim . Ama bir terslik vardı çünkü bana birşey olmamıştı.

Gözlerimi yavaşça açtım karşıya baktığımda bana gülen ve şaşkınca bakan iki kadına baktım . " Jungkook elin..." Zorla yutkundum mührü görmüştü. Şaşkınca bana bakıyordu başını olumsuzca salladı .

Korkuyla Cadıya baktım onun tek zayıf noktası bendim yani oğlu...
Hayır ben buna hazır değilim başımı olumsuzca salladım . " Gelme hayır ben senin oğlun değilim yalan söylüyor. Jisoo ben sadece Jungkook'um senin oğlun değilim. "

Karşım da durdu nefes almıyordu tüm dikkati ile bana bakıyordu . " Sen benim oğlum musun ? " Ağlayarak başımı olumsuzca salladım . Hayır ben onun oğlu değildim ben o değildim.

" Jisoo hayır ben o değilim lütfen değilim. " Sustum bana zorla gülümsedi. Onunla her zaman aramada değişik bir bağ vardı bunu biliyordum ama he zaman bundan kaçtım. Etrafımızda bulunan bir çok kişi bunun farkındaydı . Tuhaf bir şekilde ona bağlı gibiydim bana iyi gelen tek şeydi . Bu bağın bir nedeni olduğunu biliyordum ama böyle birşey çıkacağını hiç düşünmemiştim.

" Kıyamam size zavallılar . Yıllar sonra anne oğul kavustunuz ama bilmiyorsunuz ki bu sizin son kavuşmanız. " Birden tüm etraf siyaha büründü biri beni kendine çekip sardı bu kişinin Jisoo olduğuna emindim .

Beni kendi çabalarıyla korumaya çalışıyordu . " Burdan gitmen lazım hem de hemen yoksa öleceksin . " Ona baktım etraf siyah olmasına rağmen gözlerini görebiliyordum. Gözleri dolmuş ve gülümseyerek bana bakıyordu .

" Biliyor musun ben biliyordum senin, benim oğlum olduğunu biliyordum çünkü bunu hissedebiliyordum . Burdan gitmen lazım Jungkook yer yüzünde de işler birbirine girdi saldırı iki taraflı oldu. Senin ölmemen lazım. "

Korkarak ona baktım ve başımı olumsuzca salladım. Eğildi ve alnıma minik bir öpücük kondurdu . " Eğer benim oğlum isen ki buna eminim Kara Büyü asla üzerinde bir işe yaramaz . "

Aklıma ruh emicileri ile olan zaman gelmişti evet onlar bana zarar veremiyordu . Demek ki nedeni Jisoo'ymuş onun oğlu olduğum için büyüler benim üzerimde ise yaramıyormuş. Çocukluğumdan beri bir çok büyü gördüm ve yapmaya çalıştım ama her zaman başarısız oldum ama işin tuhaf yani yaptığım hiç bir büyü bende yan etki yaratmadı .

Jisoo, Kara Cadı olduğu için üzerinde yapılan hiç bir büyü işe yaramıyor bende onun oğlu olduğum için hiç bir büyüden etkileniyorum.

" Babamı çağıralım Jisoo ya da büyükbabamı zaten onu kardeşi değil mi belki ikna eder ama siz gitmeyin çünkü onlar sizden güçlü bu sonun olur lütfen yapma. " Zorla gülümsedi derin bir nefes alıp yüzüme doğru üfledi .

" Seni güvendiğim birinin yanına gönderiyorum orda hem güvenli hem de korunaklı sakın bizi düşünme olur mu ? " Birden bilincim kapandı son hatırladığım şey ise Jisoo'nun tatlı gülümsemesi .

Gözlerimden bir kaç damla yaş aktı gerisi karanlıktı . Onların bana ihtiyaçları vardı ama beni başka bir yere götürüyordu . Ben bu yola onları korumak için girdim ama onlar beni koruyordu . İstediğim şey bu değil benim yapmaya çalıştığım şey bu değil. Hayır bunu istemiyorum . Ama çok geçti çünkü bilincim çoktan kapanmıştı.