Olabildiğince hızlı koşuyorum nefes alışlarım ciğerime yetmiyordu havanın soğukluğu ciğerimi paramparca ediyordu . Arka arkaya öksürmeye başladım artık nefes alabilecek durumda değildim . Gözlerim doldu aklımda tek bir soru vardı umarım ki hiçbir siyah kurda zarar gelmemişti .
Ben bu düşünceler içindeyken birden burnuma kan kokusu gelmeye başladı . Yüzümü buruşturdum bu iş çığrından çıkmaya başladı o yüzden hızlıca ceplerimi aradım o panikle nerdeyse yere düsecektim .
Neyse ki bir kaç dakika sonra telefonumu bulup çıkardım babamı aradım fakat açmamıştı . Tekrar ve tekrar aradım...o açmadıkça içimde ki korku büyümeye başladı ne yapacağımı bilmiyordum . Panikle eve doğru koşmaya başladım .
O an aklıma gelen kişiyle hemen telefon rehberinden ona tıkladım . Şu an büyük bir toplantı da olmaları gerekiyordu . Belki bir umut açabilirdi telefonu kulağıma koydum sonuna kadar çalışırdım ama kimse açmadı . Lanet olsun ki o da açmadı bu sefer Lucas'ı aradım .
Onu da iki üç defa aradıktan sonra açmamıştı telefonun arka cebime koydum . Kısa bir süreliğine durdum ve nefes alıp vermeye başladım ellerimle saçlarımı sinirle karıştırdım .
İki seçenek vardı ya kanın kokusunun olduğu yere gidecektim ya da eve gidip bizimkilere ordan ulaşmaya çalışacaktım .
Dişlerimi sıktım sürümü asla
yanlız bırakamadım . " Ağğğhhh lanet olsun . " hızlı bir şekilde kanın geldiği yere doğru yürümeye başladım . O sırada birden bir kadın çığlığı duyduğum gibi istem dışı vücudum titredi korkuyla etrafıma baktım .Bir şey bulmam gerekiyordu kendimi savunabileceğim bir şey kendimden geçmiş bir şekilde etrafa bakındım . Nefes alışlarım kontrol etmeye ve birşeyler bulmaya çalışıyorum . Birden bakışlarımı kenarda oto tamirciye çevirdim gülümseyerek arka kapısına doğru ilerledim .
Kapıyı hafifçe zorladıktan sonra içeri girdim ve elime bir tane levhiye aldım bir kaç kere elimle çevirdim ve sağlam olup olmadığını kontrol ettim . Geldiğim yerden sakin bir şekilde çıktım birden acı bir şekilde ulama sesi duydum ve korkarak iki elimle levheyi tuttum .
Zorla yutkundum etrafa baktım sağımda duran kapıya sığındım ve saklandım . Birden kapının önünden hızlıca iki kurt geçti korkarak yere düştüm o kadar hızlı geçtiler ki kapı nerdeyse yerinden çıkacaktı . Elimde ki levheyi son kez iyice kavradım .
" Sakin ol Jungkook, sakin ol birşey yok yapabilirsin...sıkıntı yok alt
tarafı her yer katil siyah kurt kaynıyor o kadar...bence abartılacak birşey
yok . "Dikkatli bir şekilde sesin geldiği yere doğru yürümeye başladım aşırı korkuyordum ve tam tahmin ettiğim gibi bir siyah kurt omega'yı köşede sıkıştırmıştı sinirli bir şekilde bir ona bir omegaya baktım . Bakışlarımı ona çevirdim .
Yandan ona bakıyordum beni fark etmemişti. Onu detaylı olarak süzdüm bu bir betaydı onu incelemeyi kestiğimde bir şey fark ettim ve kaşlarımı çattım ama onda bir tuhaflık var gibiydi . Bu bizim sürüde ki olan kurtlardan çok farklıydı , özellikle gözleri...
Hızlı bir şekilde bana döndü girdiğim transtan korkarak çıktım ve yerimde sıçradım elimde ki levheyi iyice sıktım . Onun dikkatini çekmem gerekiyordu o yüzden ona bağırdım birden bana döndü istem dışı titredim .
Zorla yutkundum ve hızlı bir şekilde arkamı döndüm ve koşmaya başladım . Tam tahmin ettiğim gibi o da benim peşimden geliyordu o sırada telefonum çaldı elime aldığımda Izzy'nin beni aradığını gördüm istem dışı gülümsedim sonunda. Hemen açtım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Büyücü'nün Gizemli Mührü {TAEKOOK} B×B
Fantasía+18 sahneler vardır lütfen rahatsız olanlar varsa okumayınız :) Birbirleri için yaratılmış iki ruh Tanrı tarafından cezalandırılırsa ne olur . &&& Sevdiği adam kollarında ölürken son bir kez daha Tanrıya yalvardı ond...