Otelin içine hızlıca girdi. Eli ayağı resmen titriyordu. Nefesini kontrol edemiyordu. Çok hızlıydı. Siyahlar içindeki o adamla anneannesinin hastane odasının önünde karşılaşmıştı. Yol boyunca da peşini bırakmamıştı. Ne yapmaya çalışıyordu bu adam? Diye geçirdi içinden. Yoksa annesinin katili miydi? Sıra Buse de miydi? Korkuyordu. Kalbinin atış hızı göğüs kafesine ağır darbeler uyguluyordu.Annesi aklına geldi tekrardan. Aslında annesi aklından hiç gitmiyordu ki her an aklındaydı. Annesinin cesur oluşunu hatırladı. Sonra kendini yeniledi. Odanın banyosuna girip yüzüne sert ve soğuk bir avuç su serpti.
Bugün diğer günlerden daha farklı olacağına inanıyordu. Daha hızlı ve daha tehlikeli. Yanında getirdiği siyah pantolonunu havaya doğru zıplayarak tek hareket ile giydi. V yaka siyah tişörtünü emin olmayarak kararsız bir şekilde giydi. Kızıl saçlarından dolayı dikkat çekmemek için toplu bir topuz yapıp , siyah güneş gözlüklerini taktı. Şimdi hazırdı. Korkuyordu ama yapacaktı. Yapacağına inanıyordu diyelim.
Babasının oteli olduğu için güvenlik odasına izinsizce girdi. Görevli kadın elindeki kahve fincanı ile oturmuş kameraları izliyordu. Busenin geldiğini gören görevli kadın toparlanarak Buse'ye döndü. Buse Görevli kadınla sessiz bir şekilde konuşmaya başladı .
" Arzu hanım. Kameralara bakmam gerekiyor tabi ki de müsadeniz olursa. "
" Tabi buyrun Buse hanım. "
Genç kız kameralara baktığında o adamın hala kapıda beklediğini gördü. Tanımadığı adamın güvenliğin yanına ağır adamlarla ilerleyip gülerek birşeyler söyledi. Eliyle bir yeri göstersede genç kız nereyi gösterdiğini tam anlayamadı. Kamerada tam belli olmuyordu.
Adamın elinde tuttuğu ama yeni fark ettiği kağıtı yeni dikilmiş olan bitkilerin dibini eliyle eşeleyip kağıtı oraya koydu. Toprağın üstünü kapatıp toprağa eliyle bir kaç kez vurdu. Kirlenen eldivenleri çıkarıp toprağın üzerine rastgele attı.
Buse , adamın ne yaptığına bir türlü anlayamıyordu sandalyayi geriye doğru hızla itekleyip odadan çıktı. Asansörü beklemeden merdivenlerden hızlıca inme başladı. Zemin kata geldiğinde babasını asansöre doğru yürürken gördü. Ani bir şekilde geriye doğru çekildi. Kimseye çarpmadığı için gülümsedi. Babasının kendisini görmemesini sağladı . Babası kızının bu pis ve kirli olan işte olmaması gerektiğini düşünüyordu zaten bu halde tanıyamazdı diye düşündü. Babası asansöre bindiğinde hızla çıkışa doğru yürüdü. Tanımadığı adamın toprağa ne gömdüğünü çok merak ediyordu. Kapıya geldiğinde etrafı inceleyip o noktaya ilerledi. Hızlıca toprağı eşeleyip kağıdı buldu. Kağıdı açtığında annesi kanlar içinde yerde yattığı fotoğraf ile karşılaştı. Neler oluyordu? Bu sırrı başka kim biliyordu? Korkmuştu yine her zamanki gibi. Toprağın üzerindeki siyah eldivenleri tek elinde tuttu. Otelin önünde duran güvenlik görevlisinin yanına gidip koşmaya başladı.
"O adam size ne soruyordu? "
" Buse hanım size iletimi için birkaç şey söyledi. Asla onu bulamayacağınızı ve onunla uğraşmamanız gerektiğini söyledi. Başınıza bela almak istiyorsanız kağıttaki yazılı adrese gelebileceğinizi söyledi. "
Buse , görevli adama teşekkür edip otelin içine koştu.
Hızla odama çıkıp dolabımın içindeki yeşil renkteki kutuyu aldım eldivenleri içeri koyarken markasını farketti Buse. Hatırlatmıştı işte.
Bir kaç yıl önce babasına kıyafet almak için girdiğimiz alışveriş mağazasında görmüştü. Çok pahalı olduğundan dolayı babası " Ne gerek va " diye söylenip durmuştu. Genç kızın aklında yine canlanmıştı o görüntüler. Annesinin yeşil gözleri aklıma gelmişti . Duygulanmıştı. Akan gözyaşlarını tek hamlede silip güçlü olması gerektiğini kendini yeniden hatırlattı.
Kağıt parçasını tekrar açtığında yazılı olan adresin fotoğrafını telefonuna kaydetti ne olur ne olmaz diye eldivenlerin fotoğrafını kamerası ile çekti. Kutuyu dolaba özenle yerleştirdi ardından gizli kalması için üstüne birkaç parça kıyafeti koydu. Görünmesini kimsenin bulmasını istemiyordu. Odayı kitleyip bu sefer asansöre yorgunluğundan dolayı yavaş adımlarla asansöre girdi. Biraz önce merdivenlerde oldukça yorulmuştu asansörün düğmesine basıp beklemeye başladı. Beklerken de düşünüyordu. Gitmeli miydi? Giderse ne ile karşı karşıya gelecekti? Hiçbir şey bilmiyordu! Belki de ipucu bulacağına inanıyordu ama gerçekleri öğrenebilecek bir şansı vardı. Asansör geldiğinde içeri iki yaşlı çiftin olduğunu gördüm. Belki ileride anne ve babası böyle olacaktı. Katın gelmesini bekledi. Telefonu cebine sıkıştırıp asansörden çıktı hızlı adımlarla otelin dışında ki bir mağazaya girdi. Güvenliğini tam olarak sağlamalıydı.
Raflardan siyah bir Çakmak alıp elinde tuttu. Diğer rafları gezerken başka ne alabileceğini düşündü. Sonradan aklına çakı geldi. Raflarda bulamadığın da sadece çakmağı almaya karar verip kasaya ilerledi. Kasanın yan tarafındaki çakıları görmesiyle sevindi.
Kolunu uzatıp iki tane çakı alıp toplam ücretleri ödedi. Mağazadan çıkmadı. Dışarda o adam olabilirdi. Belki de izliyordur diye ürkek bir fikir sundu kendine. Mağazada kasanın yan tarafında çakılardan birini kemeri ile vücudunun arasına sıkıştırdı. Diğerini ayakkabısının içine yerleştirip diğer ayakkabısının içine de çakmağı koydu. İlk başta rahatsızlık verse de sonradan alışabileceğini düşündü. Mağazada etrafını gözleri ile her yeri dikkatlice kolaçan etti.Mağazadan çıkıp telefonunda ki adrese gitmeye başladı.
Genç kızın bulunduğu nokta , gideceği yere oldukça yakındı. Hatta yürüme mesafesi içinde yer alıyordu. Cep telefonunun sesini kısıp arka cebine yerleştirdi.
Gideceği yer hakkında en küçük bir dünyası yoktu. Ne ile karşılacağını , neler olacağını , kimle konuşacağını bilmiyordu.
Zaten Buse'yi en çok endişelendiren bu değil miydi? Bilmeden kaderine yanlış adımlarla gidiyordu.
● Vote sınırı : 10
●Yorum sınırı Yok.
●Vote vermek 1 saniyenizi bile almaz diye düşünüyorum.
●Yorum vermek 5 saniyenizi bile almaz diye düşünüyorum.
●Ama bu hikayeyi yazmak 1 saatten fazla sürüyor.
●Burda emeğe saygı var mı?
●Voteleri eksik etmeyin lütfen.
●Hayırlı günler diliyorum herkese.
●Yeni Bölüm gelene kadar diğer hikayelerimize bakabilirsiniz.
●İyi günler tekrardan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Son
Genç KurguAnnesinin ölümünün nedenini bir türlü bulamıyordu. Canını da acıtan en çok bu değil miydi? Yanlış ve düşünmeden aptalca bir karar vererek hayatını karartmaya başlayan bir genç kızın başına neler gelecek?