20. BÖLÜM - YEMEK

25.3K 695 369
                                    

"Hazırlan, akşam yemeğine arkadaşlarım geliyor ve sende o masada olacaksın."

•••Yeni Bölüm

Telefonu kulağımdan indirdiğimde ne yapacağımı düşünüyordum. Kapalı olan perdelere sonra kapıya baktım.

Hemen şimdi mi hazırlanmalıydım?

Yavaşça oturduğum yerden kalktım ve odama çıktım, arkamdan yavaşça kapıyı kapatarak dolaba yöneldim.

Sesi çok sinirli çıkıyordu, benim yüzümden olmadığını biliyorum ama öyle hissettim bir an.

Dolabı açtığımda gözümün önüne serilen onlarca kıyafet belirdi, seçim zor olacaktı.

Neredeyse yarım saattir kendime bir kombin oluşturmaya çalışıyordum fakat sonunda sade ama şık bir şey yapmayı başarmıştım.

Neredeyse yarım saattir kendime bir kombin oluşturmaya çalışıyordum fakat sonunda sade ama şık bir şey yapmayı başarmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üzerimde ne var ne yoksa hepsini bedenimden sıyırmış ve yaptığım kombini giyinmeye koyulmuştum.

Sonunda bitmişti, makyaj masasına oturmuş ve kendime bir süre öylece bakmıştım.

Yaşadıklarımı unutabilir miydim? Her yaşıma bir kâbus sığdırmak ne kadar zordu...

Uzun saçlarıma kalın ve seyrek dalgalar verip omuzlarıma dökülmesini sağladım.

Makyajımı yaptığımda göz alıcı noktalara değinmeye gelmişti sıra.

Bordo bir ruj sürdüm dudağıma, siyah ve koyu kahve tonların bulduğu far ile göz makyajımı tamamladım. Yüzüme biraz parlaklık verip oturduğum yerden kalktım.

Parfümümden boynuma ve kıyafetime sıkarak boy aynasının önüne geçtim, kendime son kez baktım.

Derin bir nefes alıp kapıyı araladım ve yavaşça odadan çıkarak kapıyı kapattım.

Önümü döndüğüm an karşımda koca bir beden belirdi, korkuyla bir adım geriye attım; sendeledim. Kolumdan tuttu ve bana bakmaya devam etti.

Keskin Kıraç... Siyah bir takım ve içine beyaz gömleği, saati ve o baştan çıkarıcı parfümü...

"Şu dudağındaki ruj..."

Elini yüzüme yaklaştırdı ve baş parmağını dudağına bastırdı.

"Baştan çıkarıcı."

Dudağıma bastırdığı baş parmağını dudaklarına götürdü ve parmağına uzun bir öpücük bıraktı.

"Seni kıskanacağım."

Gülümsedim, onun bu halleri çok tatlı geliyordu.

"Keskin B-"

"Keskin, Hera. Keskin Bey yok artık, tamam mı?"

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin