28. BÖLÜM - GÜÇ

18.7K 791 245
                                    

Gözlerime baktı ve geri adım atmayacağını hissettirerek konuştu.

"Belki her şeyi bilmemen gerekiyordur."

••• YENİ BÖLÜM •••

O gece beni ikna etmek için dil döktü demek isterdim ama öyle olmadı; gece boyu sorularımı geçiştirdi, kısa ama net cevaplar verdi.

Yorgun olduğunu söylediğinde birlikte uyuduk ama birbirimize sarılmadık bile, sadece onun yüzüne baktım, o gözlerini açmadı.

Bir yarım saat önce ise imzalamam gereken belgeleri bir ofiste imzaladım ve tamamen resmiyete geçirdim.

Bu durum beni rahatsız ediyor bile olsa o hiçbir şeykilde beni dinlemedi.

"Güzel uyudun mu?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim.

"Bu soruyu uyandığında sorman gerekmiyor muydu?" Hiçbir şey söylemedi, arabayı kullanmaya devam etti.

"Gene nereye gidiyoruz?"

Önce arabada bulunan navigasyona baktı, tekrar yola döndü ve iç çekti.

"Alev'in yanına."

Anlamayarak ona döndüm, neden böyle bir şey yapıyorduk şimdi?

"Neden, peki?"

Asla duraksamadı, ben cümlemi bitirir bitirmez cevap verdi.

"Balın, Evan ile iş birliği yapmış."

... Ne? Anlamayarak ona döndüm ama istemeden gözlerim doldu, sanki kendimi buna hazırlamış gibi.

"Evan ile sevgiliymiş ve senin hakkında ne var ne yok ona taşımış."

Yutkundum, ellerimi yumruk yaptım ve başımı öne eğdim, kalbimin çarpışı sanki daha fazlasına hazır olmadığını belirtiyor gibiydi. Ama Keskin susmadı, devam etti.

"Balın'a senin erkek kardeşin olduğunu söylemiş, onu kendine aşık ettikten hemen sonra kullanmaya başlamış."

Sesi o kadar toktu ki, asla şakası yok gibiydi. Bir süre gözlerimi ve dişlerimi sıktım.

"Ateş ile olan ilişkisi tamamen yalan-"

"Keskin, yeter! Daha hızlı sür şu sikik arabayı!"

Gözleri bana döndü ve benim aksime oldukça keyfi yerindeymiş gibi dudağı yukarıya kıvrıldı.

"Benim kızım." diye fısıldadığında olduğum kapının camını açtı.

Yüzüme vuran soğuk rüzgar gözyaşlarımı tamamen donduruyordu. Bu rüzgar kadar soğuk mu olmam gerekiyordu? Kalpsiz ve acımasız?

°°°

Gelmiştik, araba durduğu an içimden büyük bir öfke ile indim. Topuklu ayakkabılarımın topukları sanki ayakkabıyı deliyor ve ayağıma saplanıyordu, bu kadar sert yürüyor olduğumun farkında bile değildim.

RANDEVUEVİ | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin