19-A.B.

118K 4.8K 636
                                    

🦁🥀

Ahsen'i uykusundan ayıran, göğüslerinde hissettiği ıslaklıktı.Kaşlarını çatarak, gözlerini aralamaya çalışıyordu.

Vücudu çok yorgundu, özellikle kasıkları çok ağrıyordu.Gözlerini zorlukla açtı ve göğüslerine baktı.Kara harelerle gözgöze geldi.Gözlerindeki hin pırıltılar, kalbinin hızlanmasını sağladı.Adam onun gözlerine bakarak, göğüs uçlarını emiyordu.

İstemsiz bir şekilde inledi.Devrim bu sesi duymak istiyormuş gibi kafasını göğüslerden kaldırdı.Karısının kızarmış yanaklarıyla, dağılmış halini izledi.Derin bir şekilde yutkundu.Ve Ahsen'in boynuna yaklaştı.Bir süre orada nefeslendi, daha sonra beyaz teni emerek kızartmaya başladı.

Emdiği yerlerin acıdığını biliyormuş gibi daha sonra emdiği yerleri öpüyordu.

Onu delirten şey karısının istekle kendini adama bastırmasıydı.

Tutkulu havayı telefon sesi bozdu.İlk başta umurlarında olmadı.Ama arayan kişi inatla aramaya devam ediyordu.Ahsen kesik nefeslerinin arasından, "Telefon.." Dedi.

Devrim en sonunda pes ederek sinirle telefona uzandı.Arayan kişi Hamza idi.-Devrim'in en güvendiği adamı-

Telefonu hırsla açtı."NE VAR LAN, NE VAR!?" Hamza böyle bir tepki beklemediği için, bir süre duraksadı daha sonra, "Abi... iyi misin?" Diye sordu korkuyla.

Devrim alayla gülerek, "Sen aramadan önce gayet iyiydim! Ne oldu da sabahın köründe aradın beni?" Diye sordu.

"Abi... ne sabahın körü? Saat öğlen 02.30" Dedi.

Devrim telefonu kulağından çekerek saate baktı.Evet saat 02.30'du.

"Neyse ne lan.Ne diye aradın?"

Hamza, Devrim'in ne diye bu kadar tepki verdiğini anlamamıştı, "Şirkette sıkıntı çıktı abi." Dedi.

Devrim sinirle yumruğunu sıktı.Sakin olmaya çalışarak, "Bizim şirkette sorun çıkmayan gün mü var, Hamza? Bunun için mi beni aradın, Hamza? Ne yaparsanız yapın, Hamza? İllaha ben mi lazımım Hamza? Babamı arasana Hamza!" Diye cümlelerini sıraladı.

"Ne bileyim abi, sen hep 'şirkette kuş uçsa haberim olacak.' demiyor muydun? Ufak bir pürüz çıksa ve sana söylemesem bana kızıyorsun, ben de haber vereyim dedim."

Devrim, Hamza'nın sözlerine hak verdi.Hamza konuşmaya devam etti bu sırada."Hem bu sefer ki konu biraz önemli.Samet Çelik. Biliyorsun o şerefsizi, işlerini bozduğun için sana hırslanmıştı.Depolardan birini patlatmış." Dedi.

Devrim her duyduğu kelimeyle kaşlarını çattı."Ulan bir rahat vermediler."Gözlerini yatakta yatan karısına çevirdi, yorganın üstünden çıplak bedeni görebilecekmiş gibi dikkatle inceledi."İyi geliyorum."

Telefonu kapattı.Derin bir nefes verdi."Şirketten çağırıyorlar.Gitmemiz gerek." Dedi isteksiz bir şekilde.

Ahsen adama bakamıyordu çünkü; İKİSİ DE ÇIPLAKTI. "Tamam ben banyoya gireyim." Diye fısıldadı.Üzerine yatağın çarşafını sardı ve ayağa kalktı.Kasıkları...çok ağrıyordu.Sanki üzerinden tren geçmişti.

Devrim ise dikkatle karısını izliyordu.Üzerine çarşafı sarmasıyla kaşlarını çattı.Zaten her yerini görmüştü! Ne gerek vardı!? Hoşnutsuzlukla homurdandı.

Karısının yüzü şekilde şekile giriyordu.Canının yandığını belliydi.Canı sıkıldı bu duruma, karısının canını yakmak istememişti.

Ahsen banyoya girince, Devrim'de Samet Çelik'i araştırmak için bilgisayarının başına oturdu.

AHSEN|BerdelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin