AHSEN|Berdel

24-A.B.

🦁🥀

Ahsen, kapının önünde sinirli bir şekilde duran adama bakıyordu, onun bu şekilde tepki vermesi Ahsen'e komik geliyordu.

Yattığı yataktan kalktı.Aynanın karşısına geçerek kendini düzeltmeye çalıştı.

Az önceki yakınlaşmadan dolayı, yanakları hâlâ kırmızıydı.Kasıkları yanıyordu ve bu kendisini rahatsız hissetmesine yol açıyordu.

Kendisi böyleyse kocasını düşünemiyordu.

--

Devrim, sinirle homurdanıyordu.Bırakmıyordular ki karısıyla özel anlar yaşasın! Sonra gelip, 'torun istiyoruz' diyorlardı.

"Bu ev niye bu kadar kalabalık?" Diye sordu merdivenlerden inerken.

Ahsen kocasının sözlerine derin bir nefes verdi.

"Gerçi ormanın içine gidiyoruz, orada da ayırıyorlar.Üzerimize çip mi taktılar, ne yaptılar?" Diye devam etti sözlerine Devrim.

Ahsen kocasının koluna vurdu."Biri duyacak!" Dedi.Devrim omuz silkerek, "Duysunlar, onların yaptığı daha ayıp, yeni evli çiftleri yalnız bırakmıyorlar."

Ahsen'in gözünde Devrim şu an çocuk gibiydi.Koskoca ağa, şikayet ediyordu.Güldü bu duruma.

"Gül tabi gül!" Dedi Devrim.Salon kapısına geldiklerinde ayrıldılar.Devrim salona girerken, Ahsen mutfağa geçti.

Mutfak iğne atsan yere düşmeyecek şekilde kalabalıktı.Ahsen mutfağa girdiğinde tüm gözler ona dönse de, tek bir laf edilmedi.

Yapılan yemeklere yardım etmeye başladı.Tabii iş yaparken yanındaki Gülce ile konuşmayı da ihmal etmiyordu.

Gülce hem üzgün hem de sinirliydi çünkü yılan akrabaları Ahsen'e laflarını söylerken, Ahsen'in yanında değildi.Kendisi, amcalarına kahve yetmeyince, semaverde çay yapmakla meşguldü.Oysa ki ne çok görmek isterdi yengesinin, millete ağzının payını verdiğini.

Normalde birkaç kişi yapsa üç gün sürecek olan yemeği, tüm sülalenin kadınlarının mutfağa girmesiyle üç saatte bitmişti.

Çorbadan tatlıya kadar her şey hazırdı.Sırada yemek yenilecek yeri hazırlamak vardı.

Yâde Hafsa'nın isteği üzerine ilk akşam herkes birlikte yemek yiyecekti.

Konağın büyük bir odası vardı.Yer minderleri olan, geniş bir yerdi.Reşat ağanın rahmetli babası Muhsin ağa ölmeden önce herkes bu odada yemeğini yerdi.

Ahsen, uzun bir sofra örtüsünü yere serdi.Bir tane örtü yetmeyeceği için bir tane daha serdi.

Kadınlar tek tek tabaklara koyduğu yemekleri büyük sinilere koyarak, odaya getiriyordu.Ardından tabakları serilen örtünün üzerine koyuyordu.

En sonunda yemekleri yerleştirdiklerinde, bir çocuğu gönderip, erkeklere haber verdiler.

Reşat ağa önderliğinde odaya gelen erkeklerle, kadınların çoğu başındaki örtünün ucuyla yüzüne örtmüştü.

Bekar olan kadınlar ve çocuklar bir örtünün başına geçerken, kalanlar diğer örtüye göre büyük olan örtünün kenarlarına geçti.En başta oturan Yâde Hafsa'ydı.Sağ tarafta konağın ağası olan Reşat ağa, onun yanında da evin hanımağası olan Hatice xanım oturuyordu.

Yâde'nin solunda ise aşiretin başına geçecek olan gelecekteki ağa ve hanımağa oturuyordu.Devrim ve Ahsen.

İlerledikçe büyükten küçüğe amcalar, halalar, dayılar ve teyzeler vardı.Herkes eşiyle yanyana oturmuştu.