"öhöm eve-
Tam o sırada kapı açıldı. Profesörle beraber hepimiz dikkatimizi o yöne verdik.
"Pardon sihir dersi burası mı acaba?"
"Evet Barkın yerine geç bir daha geç kalma!" dedi profesör Nil.
Öğrencilerden biri onu tanıyorum. Ruhunu çıkaran çocuk bu! Deyince bütün sınıf hayranlıkla Barkın'a baktı. Arkamdaki boş ve tek sıraya doğru ilerledi.
"evet evet o benim" dedi.
Arkamı dönüp ona baktığımda kibirle, ukalaca sırıtıyordu.
Profesör sınıfın sessizliğini sağlamaya çalışırken Barkın bana seslendi.
"pişt. Hey çocuk!"
"Ne?"
"profesör beni tehdit mi etti?"
"bana ikaz gibi geldi."
"ikaz ne demek?"
"gerçekten mi?"
Suratını incelemeye başladım. Ağzı hafifçe aralanmış, çekik gözleriyle ağzımdan çıkacak cevabı merakla bekliyordu. Bu sinirimi bozsa da hoşuma gitmişti.
"uyarı demek"
"hım" etrafı incelemeye başladı.
"bir şey değil"
"teşekkür etmedim ki"
"ah on altı yaşındakiler"
"Barkın sohbetin bitince haber ver. Derse o zaman başlayalım"
"üzgünüm profesör. Bu önümdeki çocuk beni konuşturuyor."
"fal taşı gibi açılmış gözlerimle Barkın'a nefretle dönüp baktım."
"ne?"
"kesin artık! İkiniz de cezalısınız hem de ilk günden!"
"ama prof-"
Nil'in sert yüz ifadesi itiraz etmeme engel oldu. Daha ilk dersten bir şey öğrenmiştim. İnsanlara güvenilmemesi gerektiğini bunlara cadılar da dahil.
"şimdi sırayla yeteneklerinizi ve onları nasıl kullandığınızı görmek istiyorum."
Profesör bizi okulun arka bahçesine götürdü.
"ilhan seninle başlayalım. Toprağı yönlendirebilme gücün olduğunu belirtmişsin bize onu nasıl kullandığını göster."
İlhan bir fidanı büyütmeye başladı. Herkes etkilenirken benim ilgimi çekmemişti. Benim odağım Barkın'ın bana attığı kazıktaydı. Profesör, ilhan'ın yeteneğini nasıl güçlendireceğini öğretirken hızla Barkın'a döndüm.
"seni geberteceğim!"
"bunu söyleyen ilk kişi değilsin" güldü.
"muhtemelen son olacağım!"
"vov korktum!"
"korkmalısın da!"
"İlhan bunu her gün tekrarlayabilirsen dayanıklılığın artacaktır. Barkın sizi böyle alabilir miyim?
Gerçi yeteneklerinizi kullanmada daha ilk günden nam yaptınız. Bunu burada yasal yollarla yapabilir misiniz?"
"büyük bir zevkle" yine o ukala sırıtışı yaptı.
Ruhu bedeninden çıktı ve yere yığıldı. Bahçenin içinde tur atıp bana doğru dönüp ölü taklidi yaptı.
"kırt"
Moralimi alt üst ettikten sonra da kahkaha atmaya başladı. İnsanlar bu numaradan etkilenirken ben ise sinir bozucu bulmuştum. Profesör Nil yüzümdeki bu durumu fark etmiş olmalı ki, Barkın'a bedenine geri dönmesini gerektiğini söyledi.
"bu kadarı yeterli yerine geçebilirsin. Bora seninle devam edelim. Dün seni kalkan zannetmiştim ama büyü akademisinde kahin olduğun yazıyor.
Ne kadar ileriyi görebiliyorsun? Bir dakika, iki, üç dakika?"
"bilmiyorum" dedim.
"pekala deneyelim. İlk gücün nasıl ortaya çıktı, onu nasıl kullandın?"
"bilmiyorum. Hayal meyal hatırlıyorum. Gözlerimi kapayınca oluyor, ama her zaman değil kendiliğinden oluveriyor."
"hadi deneyelim"
Gözlerimi kapadım odaklanmaya çalıştım.
"yapamıyorum"
"bence denemekten korkuyorsun. Odaklan lütfen, yoksa ilerleme kaydedemezsin."
"iyi de neye odaklanacağımı bilmiyorum ki?"
"bir şey düşün. Bir anını, mutlu veya sevdiğin biri olabilir."
Şuan da arkamdaki oksijen israfı yüzünden sinirliyken nasıl mutlu bir anıya odaklanabilirdim ki?
Tekrar gözlerimi kapadım uğultuları duymaya başladım. Bu her yeteneğimi kullandığımda duyduğum ses.
"ne görüyorsun?"
"bunu kim sever ki?"
Barkın'ın söylediği cümle beynimde yankılandı. 'bunu kim sever ki?'
'Ah lütfen yardım et Bora canım çok yanıyor. Sanırım ayağımı incittim!
bu dün gördüğüm mor saçlı kızdı.
- Bunu sana kim yaptı?
- O yaptı.
Zorla kaldırdığı işaret parmağıyla bir yeri işaret etti. Arkamda bir bağırış yükseldi. O yöne doğru koştum. Bu Barkındı, elleri ve ayakları zincirlenmiş elektrik veriliyordu.
- Bana yardım et Bora
- Barkın!
- Bora!
- Hayır bırakın onu!
- Bora Bora!
- Sesime odaklan!
- Neredesiniz yardım edin!
- Gözlerini aç Bora!'
Gözlerimi açtım. Soğuk terler içinde kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİMÜLASYON
Ciencia FicciónKuvars kentinin en iyi okulu. birinci sınıfların ve asilzadelerin okuduğu bu görkemli okulda her şey kusursuz değildi. okulun yönetimi değişir ve işler kontrolden çıkar. Ölüm oyunu başlar. Peki ölüm oyunundan kaçış mümkün müydü? bir sonraki leveli g...