11. bölüm

16 4 1
                                    




Vardığımızda Bukre ve Berna omuz omuza mücadele veriyordu. Onları görünce sevinç çığlığı attık tabii ben Berna'yı gördüğüm için atmıştım Barkın kim için attı bilmiyorum. Sanırım Bukre için.

Bukre yer gök demeden bütün atmosferi birbirine katmış ve oldukça güçlenmişti. Berna da havayı ve toprağı kontrol ederek tozu dumana katıyordu. Yanlarına yaklaşamıyorduk. Barkın'la seslendik ama ikisi de bizi duymadı. Kulaklarımız sağır olacak şekilde şiddetli sesler vardı.

"bir planım var. Gücünü kullanarak onların yanına yaklaşabilirsin seni görünce eminim duracaklardır" dedim. Barkın başıyla onaylayıp bedeninden çıktı ve havada süzüldü. Barkın koca kayalardan ve tozdan kaçınarak Bukre ve Berna'nın yanına gitti. İkisi onu görünce anında güçlerini kullanmayı bıraktılar.

"ah Barkın" dedi Berna

"merhaba"

"seni gördüğümüze çok sevindik" dedi Bukre

"diğerlerini gördün mü Bora iyi mi?"

"Basat seninle mi?" dedi Bukre

"sakin olun. Ne yazık ki Basat benimle değil. Onu görmedim duymadım ama"

"merhaba" dedim.

"Bora" diyerek sevinç çığlığı attı Berna

"yaralanmışsın" dedi

"sen de görmeyeli uçmaya başlamışsın" dedim şaşırarak

"eh peri klavuzu kitabı bana çok şey öğretti. Artık elementleri kontrol edebiliyorum"

"sahi mi?"

"evet. Hava, su, ateş ve toprak"

"vay canına" dedik Barkınla bir ağızdan

Biz konuşmaya dalmıştık ve ortamdaki kargaşayı iyice unutmuştuk. Ta ki bir kız Bukre'ye yumruk atmaya çalışana kadar.

"Bukre dikkat" dedim. Tam o sırada Basat belirdi.

"sevgilimden uzak dur seni kaltak!" dedi ve kızı yere serdi

"Basat" diye çığlık attı Bukre

"sevgilim" dedi Basat ve birbirlerini kucakladılar.

Barkın'ın suratı düşmüştü ben de bu durumdan faydalanarak aklıma gelen ilk şeyi söyledim.

"şey, sen ne diyordun Barkın devamı pornhub da mı?"

Berna kahkahayı patlattı. Barkın utançtan yerin dibine girmişti. Bir dakika Barkın utanmak nedir bilir miydi?

Arkadaşlarımızla beraber bütün ekip Barkın'la kaldığım eve gelmiştik.

"ekip tamam" dedi Basat

"şimdi ne yapıyoruz?" dedi Berna

"Bora bir sonraki seviyeyi geçmemiz gerekiyor" dedi Bukre

"Bukre'ye katılıyorum" dedi Barkın

"bence bu tam bir aptallık olur" dedim Barkın'a bakarak ve devam ettim.

"bana kızmayın ama, bence bir sonraki seviyeyi geçsek de buradan çıkamayacağız. Zaten burada ne işimiz var ben cevabı bilmiyorum sen biliyor musun Bukre?"

"bence"

"bence de bilmiyorsun" diyerek sözüme kaldığım yerden devam ettim ve gülmemi belli etmemek için bastırmaya çalıştım.

"bir sonraki seviyeye geçsek ne olacak? Size söyleyeyim yeni görev peki sonunda ne olacak? Bilmiyoruz. Yaşayacağımızın garantisini bize kim verebilir? Bence kandırılıyoruz tek parça son bölüme gidebilecek miyiz ya da gerçekten son diye bir şey var mı?"

"Bora öngörülerin bu konuda ne diyor?" dedi Berna

"bence buradan bir çıkış yolu var sadece onu bulmamız gerekiyor" dedim.

"Berna sen kitap sayesinde güçlendiğini söylemiştin değil mi? Ya çıkış yolu orada bir yerde yazıyor olamaz mı?"

"güçlendiğimi söylemedim. Güçlendim" dedi Berna

"hava atmasa olmuyor sanki" dedi Barkın

"kıskandın mı?" dedi Berna

"bu çok komikti Berna" dedi Barkın

"kesin şunu" dedim.

"Berna, Bukre ve Barkın peri klavuzu kitabını araştırın. Bora ile ben de kahin kitabını araştıralım bakalım işe yarar bir şeyler öğrenebilecek miyiz?" dedi Basat.

"tamam" dedik hepimiz planı uygulamak için harekete geçtik.

Yaklaşık yarım saat sonra tam da Barkından beklenen hareket geldi. Berna ile tartışıp o sayfaya bakacağım diye kavga edip kitabı çekiştirip, olay kitabın sayfasının yırtılmasıyla son buldu.

"al yırttın işte!" diye öfkeden köpürdü Berna

"sakin ol şimdi geri yapıştırırım ben onu"

Barkın kağıdı diliyle ıslatıp sayfasına geri sıkıştırdı.

"bak gördün mü yeni gibi oldu"

Kitabın sayfası olduğu yerden yere düşüverdi.

"aman boşver okunmuyordu zaten sen daha iyi kitaplara layıksın"

"aptal mısın? Bir de dalga geçiyorsun Barkın! Bu benim gücümü nasıl kullanacağımı açıklayan, tamamen perilere özgü bir kitaptı ve sen onu yırttın!"

"tamam Berna sadece bir sayfası kopmuş ver bir bakayım" dedim. Elimdeki kitabımı yere koyarak peri klavuzu kitabını aldım. Kitabı tamir etmeye çalışırken elimden kayarak yere düşürdüm. Kitap, kitabımın hemen yanına düşmüştü ve gördüklerimiz karşısında hepimiz şoka uğradık.

Bir görsel oluşmuştu ve bu yer ormandı. Bu benim babamla gittiğim o terk edilmiş evdi. Yan yana gelen iki kitap resmi tamamlıyordu.

"bu da ne?" dedi Bukre

"burayı biliyorum. Babamla gittiğim yer burası yanlışlıkla gitmiştik. Okula ışınlanırken buraya gelmiştik"

"öyleyse bu yerin bir anlamı olmalı. Kahinler boşu boşuna bir şey görmez" dedi Berna

"peki sence bu yerin anlamı ne?" diye sordu Basat

"bence bu yer" duraksadım "bizim çıkış biletimiz"

SİMÜLASYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin