Süveyda (+18)

Bölüm 2-Korku Dolu Gece

"Peri..."

Arkamı dönmemle eski sevgilim, ilk aşkım olan Ozan'ı görmüştüm. Ne kadar sevmiş olsamda şu an ona karşı birşey hissetmiyordum. Arkamı döndüm ve hafifçe tebessüm ederek yanına ilerledim

"Ozan? Nasılsın, ne yapıyorsun, siz burdan taşınmamışmıydınız?"

Dilini da damağına vurdu "Taşındık ama annem rahat edemeyince geri döndük mahalleye"

Anladığımı belirtircesine kafamı salladım. Arkamı dönmek için haraket etmişken kolumu tutup sıvazladı "Mahalle hiç değişmemiş, sen hiç değişmemişsin hatta daha bile güzelleşmişsin Peri..."

Etrafıma bakıp biri var mı diye yokladım, ellerini omzumdan hafifçe iterek yere düşmesini sağladım. "Ozan, birisi görür laf eder söz eder, haydi Allaha emanet ol, kızları bekletmeyim" arkamı döndüğüm gibi konuşmaya başladı

"Başka birisi mi var?"

Yüzümü geri Ozan'a dönmeden attıkları konuma ilerlemeye başladım. Çok kısa olmayan bir yolu vardı yaklaşık 15 dakika sonra anca varmıştım.

Etraf güzeldi, küçük ışıklar ile aydınlatılıyordu. Oturduğum an Mehtap resimler çekmeye başlamıştı.

Gülerek çektiklerini bakarken Fatma Abla gelmişti. İkimizde masadan kalkarak sarılmıştık. Işık herkesten önce gelmişti fakat kafasını telefondan kaldırdığı yoktu. Ne yapıyorsa iki saattir yüzümüze bakmamıştı bile. Mekanda şarkı çalmaya başlamıştı

Not:Şarkıyı yukarıya bırakıyorum

İnadına yenilmeden, aşık olmadan gel.
Bu gidişin sonu kötü kalbi kaybetmeden gel.

Herkesin eşlik etmesiyle çok güzel bir atmosfer oluşmuştu. Yemeklerimizi sipariş etmiş gelmesini beklerken birer rakı içmiştik

Kaal... gittiğin yerde mutlu ol
Yada gel kalbimde tahda sahip ol
Senin gülen yüzüne kurban bu serseri kalbim...

Herkes sarhoş olmuştu ama kimse ayyaş değildi. Birbirimizi anlayabiliyorduk. Fatma Abla gülerek birşeyler anlatıyordu ancak kafam başımı her başka yöne çevirdiğinde dönüyordu. Sera geç katılmıştı ama çok güzel bir akşam olmuştu. Ayılmak için içtiğimiz Türk kahveleri gelince

Fatma abla elindeki kahveyi bırakarak su şişesini alıp bize döndü bize döndü "Haydi birşey itiraf edin bakalım" diyerek söze girdi.

Işık gülerek başlattı "Bir çocukla konuşuyorum" Mehtap tek kaşını kaldırarak yüzüne yaklaştığında sesini titreterek cevapladı "Ciddi bir şey yok, yani henüz çok erken"

Mehtap omuzlarını silktiğinde boğazını temizledi "Benim, bir sırrım yok yani ailevi meseleler dışında içim dışım bir"

Elimi sırtına atıp hafifçe sıvazladığımda gözlerinin ışıltısı ile bana gülümsedi

Tebessüm ederken Fatma abla konuşmaya başladı "Nevzat ile ikinci mekanı açacağız galiba" beklediğimiz bir haber olduğu için şaşkınlık çoğalmasa da masada tebrikler uçuşuyordu.

Sudan bir yudum aldığım sırada Sera'nın itiraf edesi geldi "Abimle, Peri'yi yakıştırıyorum"

Ağzımdaki suyu yüzüne doğru püskürttüm. Öksürük tutmuştu. Işık güldü "Tamam kız evlendireceğiz demedik, yakıştırmış kız" Sera yüzünü buruşturarak elbisesine gelmiş suyu silmeye çalışıyordu. Mahçup olduğumu hissetmiştim.

Ellerimi yüzüme tutarak serinlettim "Ne kadar ayıp, sıra bende mi şimdi"

Kafa salladılar. "Herhangi bir itiraf olabiliyor, o zaman"