Başlarında asla birşey yazmak istemiyorum çünkü direkt hikayeye geçin istiyorum. Umarım beğendiğiniz bir yapım olur. Çokça sevgi <3
Sabah yavaş yavaş kalktım. Gece ıkınmalarıma dayanamayan Sera sıcak su torbası koyduğundan çok daha iyiydim. Hızlı bir şekilde kalkıp Sera'nın dolabından giyebileceğim kıyafetler baktım. Elime aldığım beyaz omuzları düşük bir bluzu üzerime geçirip dün akşam giydiğim deri pantolonumu giydim.
Merdivenlerden aşşağıya sessizce inerek kimseyi uyandırmamaya çalıştım, mutfağa geçerek kahvaltı için menemen hazırlamaya başladım. Balkondan tıkırtılar geliyordu kedi olabilir sanırım...
Ama bir kedi için büyük sesler değilmi? Belki de büyük bir kedidir.Doğradığım domatesleri diğerlerinin yanına alıp ellerimi yıkadım ve balkon kapısını açtım. Allahım bu manzara ne böyle...
Ayaz bir eliyle betondan tutunmuş diğer elinde dambıl yukarı kaldırıp indiriyor üzerinde siyah yarım kollu kaslarını belli eden bir bady, altında gri eşofman, saçları dağılmış
Boğazımı temizledim "Günaydın" duymaymıştı. Biraz ileri giderek elimle omzuna hafifçe vurduğum anda dambıl yere düştü ve bileğimden tutup beni sırt üstü döndürerek göğsüne yasladı. Korktuğum için derin nefesler alıyordum.
"Sen miydin?" pozisyonu değiştirmemişti. Kurumuş dudaklarımı yaladım "Bendim."
Açık omuzlarımdan tutup kendine çevirdi. Omuzlarıma bakıyordu. İki eliyle yukarı kaldırdığı anda göğüslerimin açılacağını düşünmemişti. Eliyle hemen örttüğünde ben gülmeye başlayıp omuzlarım düzelttim. Bir iki adım gerileyip yüzüne baktım
"Ne biçim kıyafet lan bu, bir yerini kapatıyoruz, ötekisi" başını sağa çevirdi "sabıır "
Ben yüzüne gülerek bakıyordum. "Menemen yapıyorum seversiniz değilmi"
Kafasını salladı gözlerime baktı "Severiz"
İçeri geri döndüm. Domatesleri tekrar doğramaya başladım. Biraz sonra Hanife teyze yanıma geldi. "Ah be yavrum ne zahmeti vardı."
Gülümseyerek bakıyordum. "Yok canım ne zahmeti elime mi yapışır, sofrayı serelim mi?"
Menemeni koklayarak cevapladı "Serin kızım serin afiyetle yiyelim şunu, mis gibi de kokuyor"
Mutfaktan sofra bezini alıp bahçeye çıktım. "Ayaz abi artık bıraksanmı kahvaltıyı şey ediyorum da?"
Bana dönmüştü "Ayaz"
"Anlamadım
" Ayaz, yanına birşeyler takmana gerek yok! İsmim Ayaz çünkü"
Anlamış gibi başımı salladım " Bittiyse çekil az, sofrayı sericem ABİ"
"Hay senin abini..." kıkırdamıştım.
"Çokmu komik geldi küçük hanım?"
"Hı hıı çok komik geldi"
Sera elinde kahvaltılıklarla içeri girmesiyle Ayaz'ın açılan ağzı geri kapandı. Kahvaltı sofrasını bahçeye hazırladık. Bugün hava günlük güneşlikti. Abim o kadar içkiden sonra başı ağrıyarak uyanmıştı. Dün geceyi ona özet geçmiştik taciz olayı hariç...
Öğlene doğru sessizce eve geçmiştim ben. Banyoya girip pijamalarımı çekmiş ve telefonumu sessize alarak derse oturmuştum.
Biraz geçtikten sonra test kitabını kapattım, boynumu kütleterek üstümü değiştirmek için dolabın başına geçtim. Bugün Ayaz'ın yaptığı kombin aklıma gelince aynısını yapma kararı aldım. Gri eşofman, siyah bady giyerek mutfağa indim. Kahve makinasını çalıştırarak saçlarımı dağınık topuz haline getirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/332427068-288-k267565.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Süveyda (+18)
RomanceKollarını belime sardığında, boşta kalan kollarımı sırtına kapatmıştım. Kokusu çok güzeldi, böyle hafif gibiydi ama sanki iz bırakmak ister gibi içime işliyordu. Saçlarıma gömülü yüzünü görmek istedim, derince nefeslendiğini duymuştum. Kulağıma eği...