Süveyda (+18)

Bölüm 6-Düğün

Selamlar

Dün bir arkadaşımla buluştum ondan bölüm gelmedi

Öpüyorum çok çok hikayenin sonunda buluşalım 💗

Gün doğmuştu, zaten bilmem kaç gündür onsuz doğuyordu. Sevim mahallede gene salak saçma zırvalıklarla dedikodu çıkartmıştı. Babam hastalığını tam atlatmadan istemelerini istemedik falan demiş sabah sabah bütün vücudumu germişti.

Bugün düğün günüydü herkes bir yanda koşuşturuyordu. Annem sabah erkenden yemeklere yardım etmek için gitmişti. Işık'a attığım mesajda abime biraz dargın olduğunu öğrenmiştik. Abim şu anda gönlünü alıyor olabilir. Babam ise babaannemle ve benimle direkt düğün mekanına geçecekti. Kınaya dahil olmak istememiştim.

İnce askılı, kırmızı bir elbise seçmiştim. Haraket ettiğimde uçuşuyordu, köşeleri önü ve arkasından daha uzun kesilmişti. Elbiseyi giyerek makyaj masasına oturdum. Gözüme çok dokunmadan hızlıca bir makyaj yapıp eyeliner sürerek bitirdim.

Topuklu beyaz ayakkabıların merdivende oluşturduğu ses çok hoşuma gidiyordu. Elbisemi giyip babamgilin yanına oturmaya gittim.

Tekli koltuğa oturarak öne eğildim. Ellerimi dizimde birleştirip çeneme yasladım.

Ayaz ile son birkaç gündür konuşmuyorduk. Aslında bir sorun olunca bana yaz demişti ama zaten başında onca iş varken birde ben mahallenin dedikodusu ile bunaltmak istememiştim.

O gittikten sonra derslerime daha çok ağırlık vermiştim. En azından bu yıl gireceğim sınav için gerekliydi.

"Kızım, haydi çıkalım annen gelin diyor" babamın sesiyle koltuktan kalktım. Babaannemin elinden tutarak onun da kalkmasına yardımcı oldum. Fadime abla evleniyordu bugün, üniversiteye gittiği Muğla'dan biriyle tanışmış şu anda da onunla evleniyordu.

Duyduklarıma göre damadın annesi sorun çıkarsa da tekrardan barışmışlardı. Kapıya çıktığımız anda soğuk tüylerimi ürpertmişti, keşke yanıma ceket tarzı birşey alsaydım.

Abim, araba ile kapının önünde bekliyordu. Babam öne geçince, bende babaannemi kolundan tutarak arka koltuğa otturturdum ve yanına da ben oturdum.

Camdan dışarıyı izlerken aklıma Ayaz'a yazmam gerektiği geldi. Her şeyi anlatmasamda nasıl olduğunu merak ediyordum, başına birşey gelecek olması son birkaç gündür bedenimi sus pus kesiyordu.

Babamla düğün alanına geldiğimde açık hava düğünü olduğunu gördüm. Aslında bizim mahallenin biraz ilerisinde bulunan boşluk alanda yapıyorlardı. Kısacası mahalle düğünüydü işte. Gelin ve damat çıkmamış, konuklar yerlerindeydi. Küçük çocuklar ordan buraya ellerindeki balonla koşturuyorlardı

Arabadan indiğim gibi abimle kol kola girip düğün alanına gitmeye başlamıştık "Sen niye deli dana gibi çıktın, hava sıcak değil farkındasın değil mi?"

Omuz silktim "Hava çok bozarsa eve gider üzerime birşey alırım."

"Peri'm, birkaç gündür sessizsin bilmeden birşey mi yaptım ne oldu?"

Kafamı hayır dercesine iki yana salladım. "Yapmadın, ben öyle dalgınım birkaç gündür"

Bizimkilerin olduğu uzun masaya gelince ben abimin kolundan çıkarak Sera'nın yanına oturmaya gittim.

Beni görünce ellerini göğsüne koymuş dua ediyordu.

Parmağımın ucuyla kolunu itekledim "Noluyor be!"

Arkada çalan sesli müzik yüzünden ağzını kulağıma yakınlaştırdı. "Sevim az önce masaya geldi, abin gelmedi mi, ne zaman gelecek deyip durdu. Bende hayırdır sen ne iş falan dedim. Abin bana söz verdi gelince konuşacağız dedi, yolacaktım biraz daha gelmeseydin"