Lolita (bxb)

"İncinirsin,dayanamam..."

"Beni aradın."dedi Ayaz çakırlarından yaş akarken. "Beni aradın,geliyorum sürprizim var sana dedim. Bütün gece taksideydin doğru düzgün uyumamıştın bile,küfür savurdum. Hem bütün gece seni uykusuz bekleyişime hem de senin uykusuz kalıp bana uğramana sinirlendim..."

Ayaz cılız bir sesle tekrar yutkundu. "Ama sevindim de bensiz de uyuyamıyor,evine değil direkt bana gelecek diye.."

"Siktir."diye tısladı Akın. Oğlanın  çakırlarından süzülen yaşı silerken boğazı düğümlenmişti. "Ayaz,ağlama."

"Akın,eline üç kuruş para geçti."dedi Ayaz hırsla. "Bununla gidip kendine bir şey almadın. Sikik bir mont alabilirdin,gidip kendine ziyafet çekebilirdin,Allah kahretsin gidip sepetinde beklettiğin o lanet bilgisayar klavyesini bile alabilirdin..."

Ayaz dudaklarını birbirine bastırırken sivri çenesi daha da çıkık hale gelmişti. "Bu siktiğimin şeyleri aklına bile gelmedi,sadece ama sadece bana sürpriz yapmak aklına geldi. Bulduğun ilk parayla beni tatile çıkarmak,baş başa herkesten her şeyden uzak kalmak aklına geldi."

Ayaz'ın yanakları allanırken burnu da en az yanakları kadar kiraz rengine çalıyordu. Başını Akın'ın göğsüne yaslarken derin bir nefes çekmiş,boyun girintisine ıslak burnunu bastırmıştı.

"Ben sana nasıl diyeyim senin eline geçen ilk parayı bastırdığın mekan benim babamın diye..." Ayaz hıçkırırken yumruklarını sıktı hırsla. "Tüm eline geçen parayı bastığın yere istediğimde kafama göre gidip gelebilirim,para bile vermemize gerek yoktu çünkü burası benim babama ait nasıl diyeyim..."

Akın'ın başından aşağı kaynar sular dökülürken Ayaz arsız bir küfür daha savurup dudak dişledi.

"Siktir. Elindeki tüm parayı buraya basıp bana sunabileceğin en iyisini sunmak için çırpınıyorsun. İncinirsin,dayanamam. Söyleyemedim. Buraya defalarca kez geldim. Çünkü benim.Bilmeni istemiyordum çünkü inciniyorsun,dayanamıyorum."

Akın zeytuni yeşillerini kızarık çakırlara kilitleyip,öylece kalmıştı. Aklında binlerce ihtimal vardı lakin bu onlardan biri asla değildi.

"Kendini sürekli kıyaslıyorsun. Ailen için gece gündüz çalıştın,biliyorum. O..boklar için de çalıştın,onları hep çalışıp para bayılarak mutlu etmek istedin."diye inledi Ayaz. "Ama ben onlar değilim,artık kendini bunlarla kıyaslama. Artık sürekli benim senin peşinden zengin hayatını bırakıp geldiğimi düşünme. Pahalı hediyeler istemiyorum,pahalı tatiller de istemiyorum. Biliyorum,istemesem de yapacaksın. Benim için en iyisini yapmak için uyumayacaksın,yemeyeceksin. Biliyorum Akın ama söyleyemedim..."

Ayaz yutkunurken yeniden titredi. "Daha tabelayı görür görmez soğuk terler döktüm,başka mekan olsun,bizimki olmasın dedim. Oldu,girdik. Kimseye görünmek istemedim,arabaya saklandım. Senden ve ilişkimizden değil,kendimden. Seni ezmek istemedim. Ezilmiş hissederdin,incinirdin. Tüm her şeyini bu tatil için harcadın. O yüzden ilk kez gelmiş gibi yapıyorum. O odada havluların yerini biliyordum ama bilerek danışmaya sordum. Çünkü danışmadakileri de tehdit ettim. Sakın Ayaz olduğumu çaktırmayın diye,tanımazdan gelin diye..."

"Bebeğim..."

"Ama sikik Sinan'a laf dinletemedim çünkü ilkokuldan arkadaşım. Aramız çok yok. Aslında babamın çalışanının oğlu,işsiz güçsüz takılmasın diye buraya sokturmuş işte babam. Biliyordum sikik çenesiyle boş vakitte ortalığı karıştıracağını. Amına koduğumun oğluyla gizli saklım yok,havluları kuğu şeklinde yapabilirdik ya da ateşli meyve tabağı bana söylesen ayarlardım diye boş yapmaya geldi amcık.... Sevgili olduğumuzu anlayınca,takılıyo işte tebrik etmeye,sikik ağızlı..."