"Yavaş."diye mırıldandı Ayaz dudaklarını dişleyerek. "Duyacaklar şimdi."
Yorganı kafalarına kadar çekmeye devam eden Akın ise yatağın içinde biraz daha ilerlemiş ve oğlanın belini kavrayarak bir bacağını üzerine atmıştı. Ayaz gülmemek için yastığa yüzünü iyice bastırdığında Akın ise gülmemek için yüzünü onun ense köküne dayamıştı. Tutamları burnundan içeri dolarken Ayaz'ın eşofman lastiği ile oynuyor,parmak uçlarını kanca gibi oğlanın eşofmanına sabitlemişti. Parmak uçlarıyla oğlanın altını sıyırırken Ayaz dönen başıyla homurdandı.
"Rakı balık kokarken nasıl azdırmayı başarabiliyosun ki?"
Yine büyülü ses kartlarından birine oynamıştı. Sırnaşık,mütemadiyen insanın kanını kaynatan ve Akın'ın beynini devredışı bırakarak kasıklarına emir veren ses tonuydu bu. Bu Akın'ın azgınlık harici başka bir şeye aklının ermediği vakit dilimine denk geliyordu. İnce tını lakin oldukça erkeksiydi. Pürüzsüzdü lakin kadife gibi kendine has dokuluydu. Ayaz'ı tarif etmek konusunda asla ama asla başarılı olamıyordu. Onu ancak yaşayarak kendi içinde tadımlaması mümkün olabiliyordu.
Anason kokulu ve alkolden uyuşuk dudakları birleştiğinde Ayaz çakırlarını onun gözlerinden bir an olsun çekmeden üstlerindeki yorganı hafifçe ittirmişti. Akın kendi iriliği varlığını belli edercesine kumaşı zorlarken oğlanın iriliğini kontrol etmek için gözünü aşağılara kaydırdı. Ayaz şuh bakışlarını bir an olsun Akın'ın yüzünden çekmeden diliyle kendi dudaklarını keşfe çıkmış,kendi alt dudağını ıslatarak geçmişti. Akın'ın gözlerinin koyulaşmasını saniye saniye izlemek hoşuna gidiyordu. Zeytuniden zümrüte kadar uzanan renk skalasını ve göz bebeklerinin irileşmesini seviyordu.
Özellikle o sert ve yan bakışlarının anında yumuşayarak aptal bir ifadeye bürünmesine asla karşı koyamıyordu.Ayaz onun gözlerinin içine bakarak kendi altını sıyırırken havalanan sertliği kendini takdim etmişti.
Bugün lila renkli bir ip giymişti. Her zamankilerin aksine şatafatsız,kurdeleler ya da yoğun girinti çıkıntılı işlemeler içermeyen sadece ipli lila renkli bir parçaydı. Bunları bulmak zor oluyordu zira ön tarafı kapatmak zorlayıcı olabiliyordu. Sonuçta çoğusu kadınlar için tasarlanan şeylerin erkek organında kalır yani yoktu. Olanlar da sınırlı modeldeydi. Ayaz'ın giydikleri ev içinde rahattı ancak dışarıda erkekliğini meydana serecek iple gezmeyi tercih etmiyordu.Ayrıca Akın tam bir röntgenciydi ve yersiz yükselişlerle ara sıra kıskançlıkları nüksediyordu.
"Çok sesli nefes alıyorsun."diye fısıldadı Ayaz kıkırtıyla. "Kalbin yerinden çıkacak gibi."
"Kalbimi yerinden söküyorsun."diye mırıldanmıştı Akın gözlerini sıkıca yumarak. "Yüzüme otursana?"
"Öyle çok inliyorum."diye fısıldadı Ayaz göz devirip. "Benim canım seni inletmek istiyor."
"Hı?"
"Sadece inleyişlerini dinleyerek zevke geleceğim belki."
"Dokunmadan durabilecek misin ?"diye mırıldandı. Ayaz'ın çıplak sertliğine doğru elleri hareketlenen Akın gülümsemişse de Ayaz ondan kıvrak ve seri davranmıştı.
Kalçalarından sıyırdığı ipli lilaları Akın'ın dudaklarına sürtüp,üzerine yerleşmişti bile. Akın dudaklarına değen iç çamaşırına öpücük kondurmaya çabalasa da Ayaz sertçe onun ağzının içine doğru avuç içi kadarlık kumaşı ittirmişti. Akın'ın ağzına kendi iç çamaşırını kapatmış,boynuna ise ıslak bir ısırık bırakıvermişti. Dilini gerdanında gezdirip ön dişlerinin ucuyla mühürlemişti.
Bu ısırık Akın'ın aklını tamamen evinden ederken Ayaz oğlanın iriliğinin üzerine yerleşmişti. Kendi dilini uzatıp üç parmağını birden ıslak pembe ağzının içine sokup çıkarmayış ve bayık gözlerini bir an olsun zeytuni yeşillerinden çekmemişti. Dilinin üzerinde kaydırdığı ıslak parmaklarını kendi deliğine götürüp okşarken dudaklarını dişlemiş ve sabırsızca Akın'ın çenesine bir ısırık daha kondurmuştu.Onun iriliğini içine aldığında gözlerini sıkıca yummuş ve biraz kuru kaldığı için alışmakta zorluk çeken girişini rahatlatmak için kendi eline tükürmüştü.
Akın dişleri arasında onun kalçalarından sıyrılmış iç çamaşırını dişliyor,oğlanın belinden sıkıca kavrayarak kendine bastırıyordu. İniltilerini gizli tutmak saklı bir zevk veriyordu. Eve kadar dayanamamışlar,bu gece rahat duramamışlardı. Ayaz onun üzerinden hoplayıp durdukça Akın boğuk iniltilerini ağzının içinde gezen kumaşa doğru gürletiyordu.
Akın oğlanın sertliğini elinin içinde hızlıca çekiştirirken Ayaz kendi ağırlığını ve kalçalarının tüm yükünü veriyordu.Derinlere kadar yavaş,hop oturup hop kalkan halde usulca inip kalkmaların sonunda biraz soluklanıp duraksamıştı. Zıplamak onu biraz yormuştu ve bu durum Akın'ın hoşuna gidiyordu. Onu belinden kavrayıp kendi kucağında hoplatırken tüm kontrol kendisine geçmişti. Ayaz'ın savruk koyu kumralları birbirine giriyor,savruluyor ve nemlenen alnına doğru yapışıyordu.Zevk iniltileriyle boşaldıklarında Ayaz sesi duyulmasın diye dudaklarını ,Akın ise iç çamaşırını dişlemişti.
Soluk soluğa koynuna yığılan oğlan gözlerini kırpıştırıp şapşal bir gülüş kondurmuştu.
"Akın,yüz bulup astarını istemiş olmamıza kaç puan sence?"
"Kimse duymadı."dedi Akın nefes nefese.
"Sabah annen yüzümüze bakabilirse evet,bakamıyorsa,hayır. Çünkü geceleri bu saatlerde su içmeye kalkıyor."
"Sen annemin kaçta su içmeye kalktığını nerden biliyosun?"
"Seni severken öğrendim."dedi Ayaz kıkırtıyla. "Sen gece taksideyken senin yatağına gelip uyurken...Sen sanıyordum korkup uyanıyordum ama annen oluyordu evde dolanan."
"Ürkütücü derecede arzu kaynağımsın amına koyayım."diye fısıldadı Akın hassaslaşan erkekliğinin sönmüş halini Ayaz görmesin diye yorganla kamufle etmeye çabalıyordu.
"Kılıcını kınına çekme şövalye,daha demin savaştan çıktı olur öyle şeyler..."
Ayaz gözlerini sıkıca yummuş ve derin bir nefes almıştı. "Bütün eşyalarını alıp bir gün benime yanıma taşınacağının hayalini hep şu tavanın eğik yerine bakarak hayal ederdim. Ailemiz bizi alttan almış,ne biliyim. Sen de bana aşık olmuşsun hem. Bir kez bana yerleşiyorsun ve yaşlı iki moruk olarak öldüğümüz güne kadar aynı evden çıkaramıyorlar bizi.Anca beraber kanca beraber dediklerinden hani."
"Eğer şu zımbırtılarımı toplamama yardım edersen o yarın sabah biz olacağız."diye yanıtladı Akın alayla.
"Köpeğim de veterinerden dönecek."diye yanıtladı Ayaz. "Sims'te kurduğum gibi bir aile olabiliriz ha?"
"Şu pijamalar tüm karizmamın anasının amına çekilmesine neden oluyo."diye işaret etmişti dolabını Akın. "Bunu sana taşınınca giyemem,bunu almayalım,mal kardeşim giysin beleşçi pezo. Ölü soyucu."
"Benim de babamda bir kaç eşyam var."dedi Ayaz gözlerini kaçırıp. "Bir daha dönmeyi istemiyorum ama annemden kalma yani.Annemin olduğu için parayla alamam yani,başka yerde yok ve..."
"Yarın sabah ilk iş neyin var neyin yoksa babandan almaya gideceğiz."diye yanıtladı Akın. "Şimdi kalbimde uyuma saatin,bak nasıl küt küt ediyo."
"Bana aşık olduğu için mi yoksa çok sigara alkol içip üstüne sekste nefesi kesildiği için mi?"diye kıkırdamıştı Ayaz. "Yalanda olsa ilkini tercih ederim,bilirsssinnnn."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita (bxb)
Romance"Erkeğim,ömrüm...Zincire vurulmuş aslanım benim bal börekimmm❤!" Sinirle göz devirdi. "Yanındakini sevmedim,kurtul ondan."diye yazmıştı bin defa engellenmeye doyamayan gizli numara. "Ondan daha iyiyim ve kesinlikle sevgilin ben olmalıyım !"diye dire...