Araba devasa bir şiddetle sarsıldı.
"Siktirrrr."diye gürledi Ayaz irileşen çakır gözleri kararırken. "Siktir,siktir."
Sayıkladığı sesin iki sebebi vardı. Birinci neden içinde hiç de nazik olmayan bir edayla işini gören Akın'ın kontrolsüz hareketleriydi. Bir diğeri ise en az onun kadar kontrolsüz kalan Ayaz'ın arabanın tavanına vurduğu kafasından sebepliydi.Pekala çok ele avuca gelecek ufak tefek bir şey değildi Ayaz, kucak kedisi sayılmazdı. Hatta boyu da gayet yerindeydi,kasları da. Tek istediği şey doygunluk hissi ve anın büyüsüyle uyuşurken "sert" hareketlere uyum sağlamaktı.Akın'ın kontrolsüzlüğüne kendi kontrolsüzlüğünü eklemiş ve böylelikle kucakta hoplarken kafasında kalıcı bir şişik elde etmişti.
Yine de durmak gibi bir niyete sahip değildi.
"Gideceğimiz yeri bekleyemeyen sensin.."dedi Akın oğlanın kulak memesini dişlerken. Dişleri arasında kıstırdığı eti diliyle ıslatırken Ayaz'dan gür bir inleme daha kazanmıştı. Bu ise Akın'ın tırnaklarının Ayaz'ın ince beline saplanması için geçerli bir nedendi. Kontrolsüzlük şiddetini giderek arttırıyordu.
Çıplaktı ve soluksuzdu,arka koltukta daracık alanda bir hüküm savaşı söz konusuydu. Ayaz bugün içindeki Lolita'yı daha fazla bastıramamış,yola çıktıkları ilk saniyeden itibaren ayaklarıyla ufak tefek adımlar oluşturmuştu. Önce ayakkabılarını çıkarıp torpidoya uzatmış daha sonrasında ise "Aslanını özlemişler."diyerek Akın'ın kucağına indirmişti ayaklarını. Elbette seyir halinde olduklarının bilincindeydi Akın.Öyle ki geçen yazdan süregelen bu taksicilik geleneği Akın'ın neredeyse konstrasyon bombası olmasına neden olmuştu. Trafikte dikkatini dağıtabilecek neredeyse hiç bir şey olacağını sanmıyordu.
Gecenin tenha saatlerinde aracına binen pejmürde görünümlü alkol ve sigara dumanı kokulu ,ev adresini tarif etmekten aciz adamların kustuğuna bile şahitti. Ya da tam tersi elinde fino köpeğiyle bacak bacak üstüne attığında iç çamaşırına - ki bazen iç çamaşırı dahi giymeden-tanık olduğu kadın bacakları da vardı. Kucak kucağa binip, yirmi liralık yol ücretini beşe bölüşen gençlerin kampüse tırmanma serüvenlerine de aşinaydı.Öyle ki yolda bağırarak telefonda konuşan yaşlılardan tut,durup durup arabada sıkılınca çığırtıyı basan bebek sesleri de buna dahildi. Yani Akın iyi şoför idi vesselam,öyle her seste dikkati dağılacak adam değildi.
Ta ki Ayaz kucağa koyduğu ayaklarını Akın'ın kasıklarında gezdirip kendi dudaklarıyla oynayana kadar.
Cama sırtını vererek yaslanmıi,ayaklarını ise pufa yaslar gibi Akın'a uzatmıştı. Ayak topuklarıyla hafifçe yokladığı erkeklik kaskatı kesilince ise dikiz aynasına bakıp sırıtmıştı,kendi parmaklarını dudaklarına götürüp okşamaya başlamıştı.Bu sebeple Akın ilk boşlukta ıssız otobanda ormanlık alana çekivermişti aracı. Ve yan koltukta bir hayli şımarmış olan Ayaz'ı da arka koltuğa tez bir biçimde çekmişti,eş zamanlı olarak. Zaman bile kaybetmeden.
Kucağında inip kalkan bedenin her yerine öpücükler bıraksa da bu ona yine yeterli gelmemiş olacaktı ki Ayaz daha da fittilemişti alevlerini.
"Yeşillerin nasıl çakmak çakmak oldu."demişti alayla Ayaz. "Dragonnn bakışlııı."
Böylelikle ısırılan dudaklar yeniden şişmiş,arzular yeniden şelale halini almıştı. Akın arka koltukta kucağında tavana kadar zıplattığı oğlanın içine gelirken iniltisini bastırmamış,kendi sesinden ürkeceği kadar yüksek bir desibele sahip olmuştu.
"Şimdi.."dedi kumral saçları terden şakaklarına yapışan Ayaz soluklanırken. "Şimdi,sen beni tatile getirdin hmm.."
"Sevişmeyi bırakıp,yol gidebilirsek evet. Şuralarda bir yer."diye mırıldandı Akın acıyla kasılıp Ayaz'ın içinden çıkarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lolita (bxb)
Romance"Erkeğim,ömrüm...Zincire vurulmuş aslanım benim bal börekimmm❤!" Sinirle göz devirdi. "Yanındakini sevmedim,kurtul ondan."diye yazmıştı bin defa engellenmeye doyamayan gizli numara. "Ondan daha iyiyim ve kesinlikle sevgilin ben olmalıyım !"diye dire...