Astronomi Kulesinde||Draco Malfoy-

Dans Etmeyi Sever Misin?

Akşam olduğunda astronomi kulesinde Draco ile buluştuk.

"İkizler partiye birlikte gitmemizi söyledi." dedim yerde bağdaş kurmuş bir şekilde otururken.

Draco karşımda bacaklarını tıpkı bir çocuk gibi iki yana açmış oturuyordu.

"Birlikte görünmemek için geceleri niye burda buluşuyoruz yn?" dedi planı çok saçma bularak ve birden ciddileşip bağdaş kurdu.

"Dalga geçme!Plan mantıklı demiyorum." dedim sesimi biraz yükselterek.
"Sadece seninle zaman geçirmek istiyorum...Hem partide çok az kişi olucak." diye ekledim sakinleşerek.

"Hogwarts'da dedikodu hızlı yayılır sarışın, riske atamam seni." dedi elini yanağıma koyarak.

"Draco sadece bir parti,en fazla ne olabilir?"
dedim ısrar ederek.

Bir süre yüzüme baktı en sonunda dayanamayıp;
"Tamam ama sonrasında bir şey olmamışçasına ayrı kalmaya devam edicez" dedi.

Tamam anlamında başımı salladım.

Bana sıkıca sarıldı.
"Böyle olması gerektiği için çok üzgünüm" dedi.
Bir şey söylemeden yalnızca sarıldım.

"Ne giyeceksin bakalım partide?" diye sordu konuyu dağıtmaya çalışarak.
"İkizlerle çok güzel kırmızı bir elbise seçtik." dedim gülümseyerek.
"Onları çok seviyorsun değil mi?" diye sordu.
"Portakalları mı?" dedim
İkizlere portakal dememi komik bulmuş olacak ki bir süre kıkırdadı.
"Portakalları diyorum evet."
"Seviyorum tabii ki, Weasleyler ile ailem çok yakın...
Birlikte büyüdük, her zaman ikizleri kendime daha yakın hissettim." dedim gökyüzüne bakarak.
"Abimden sonra bir an olsun beni yalnız bırakmadılar." diye ekledim.

"Peki ya sen?" dedim

"Nasıl?" diye sordu kaşlarını kaldırarak.

"En yakının kim?" diye sordum
Kaşları bu sefer şaşkınlık ile daha da yukarı kalktı.

Bir süre sustu.
"Teyzem, Bella..." dedi

"Bellatrix mi?" dedim şaşırarak.

"O hep böyle değildi, babam karanlık işlerle uğraşırken annem de babamı idare etmeye çalışıyordu. Yakalanıp Azkabana atılmadan önce hayatımda sadece teyzem vardı, bana çok şey öğretti.." dedi.

Gözleri dolmuştu kolunu sıkıca kavrayıp başımı omzuna yasladım.

"Ama uzun zamandır eski halinden eser yok. Tamamen kafayı yedi- zaten hep yatkındı." dedi ve ekledi;
"Uzun zaman sonra yuva gibi hissettiren tek kişi sensin sarışınım." dedi ve başımı öptü.

Bir süre daha konuştuk, uykuya dalmışmışım onun omzunda.
Beni hafifçe sarsarak uyandırdı.
"Bugünlük bu kadar görüşme yeter uykucu" dedi ve beni yatakhaneme bıraktı.

•Ertesi Hafta•
"SARIŞIN!" koridorun sonundan George bana bağırdı.

Arkamı dönüp ona baktım.
Diğer öğrencileri iterek yanıma geldi.
"Dersten sonra kütüğe gel" dedi ve yanımdan hızlıca ayrıldı.

Kütük; yasak ormanın yakınlarında ağacın devrilmesiyle oluşmuş büyük bir çukurdu.
İçini yastıklarla doldurup, kendimizce süsleyip girişine kocaman bir kütük koymuştuk böylece gizli yerimiz kimsenin dikkatini çekmiyordu.

Dersten sonra kütüğe gittim.
İkizler orada beni bekliyordu.

İkizlerin önünde bir sürü çizim vardı.
"Bunlar nedir portakallarım?" diye sordum.